SİVAS - Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (SBTÜ) tarafından oluşturulan Tarımsal Ar-Ge Merkezi'nde, yerli mısır için ıslah çalışmaları yürütülüyor. Ar-Ge tarlasında çalışmaların sürdüğünü belirten Tarım Bilimleri ve Teknoloji Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tolga Karaköy, "Kışlık sebze ve mısır gibi tohumlarda büyük oranda yurt dışına bağımlıyız. Bu konuda bizler elimizden gelen çalışmayı yürüterek yerli ve milli çeşitlerimizi geliştirerek çiftçimizin hizmetine sunacağız" dedi.

SBTÜ Tarım Bilimleri ve Teknoloji Fakültesi, tarımda yerli tohum çeşitliliğinin artırılması konusunda bilimsel çalışma yapıyor. Özellikle, büyük bir bölümü yurt dışından temin edilen mısır tohumlarının yerlileştirilmesi için başlatılan çalışma sürüyor. Tarım Bilimleri ve Teknoloji Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tolga Karaköy ve ekibi tarafından yürütülen çalışmalarda seçilen tescil adayı mısırların ekim, dikim işleminden hasada kadar geçen süre içerisinde çeşitli morfolojik, verim ve kalite kriterleri gözlemlenip, ölçümler yapılarak elde edilen bulgular bilimsel olarak değerlendirilecek. Çalışma sonunda en yüksek verim ve kalite düzeyine sahip olan çeşitlerin ekimi tavsiye edilecek. 8 ülkeden gelen yaklaşık 2 bin mısır çeşidinin ıslahıyla milli çeşitler geliştirilerek çiftçilerin ve ülke tarımının hizmetine sunulacak. Özellikle tohumların Orta Anadolu’ya uygunluğu göz önünde bulundurularak yapılan araştırmada sinerjik ve şeker mısırı gibi yerel çeşitlerin anaç olarak kullanılıp, yabani formlar ile melezlendirilerek çeşitliliğin artırılması hedefleniyor.

Dekan Prof. Dr. Tolga Karaköy, "Bölgemiz açısından önemli olarak değerlendirdiğimiz sinerjik mısırla ilgi ıslah çalışmalarımız var. Tamamen yerli ve milli çeşitlerin geliştirilmesi için özel sektörle iş birliği içerisinde, potansiyel olabilecek şeker mısırı ve sinerjik mısır ıslah çalışmalarını yürütüyoruz. Bu iki bitkinin bölgemizdeki vejetasyon sürecini dikkate alarak mümkün olduğunca erkenci gruplara ait mısır ve mısır genotiplerinin çalışmaları yapılıyor. Ar-Ge bölgesinde çalışmaları yürütülen F-3, F-4, F-5, F-6 kademesinde hatlarımız var ve mısır hatlarımızın bu sene kendileme yaparak ıslah çalışmalarına devam ediyoruz. Laboratuvar ve saha çalışmalarımızda da bu sene kendileme işlemlerini gerçekleştirdik. Umuyoruz ki kısa sürede laboratuvar destekli olarak yerli ve milli çeşitlerimizi geliştirmiş ve teste sunmuş olacağız" dedi.

HAYVANCILIKTA SON DERECE ÖNEMLİ

Hayvancılıkta ülkenin en büyük problemlerinden birinin kaba yem açığı olduğunu belirten Prof. Dr. Karaköy, şöyle konuştu:

"Çalışmasını yapığımız sinerjik mısırların kapsamında yerli ve milli, yüksek verim potansiyeline sahip mısır çeşitlerinin geliştirilmesi yönünde çaba gösteriyoruz. Bu şekilde çiftçimiz yurt dışından gelen tohumlar yerine, yerli ve milli tohumlarımızı kullanabilecekler. Hayvancılık açısından da son derece önemli olan yem açığının kapatılması konusunda da çiftçilerimize destek olacağız. Bunun yanında yöremizde vejetasyon süresi kısa olduğu için kuru tane mısır elde etmek zor. Bundan dolayı şeker mısırı potansiyel olarak görüyoruz. Çiftçimiz hem sinerjik mısır yetiştiriciliği konusunda hem hayvancılık konusunda alternatif ürün olarak şeker mısırını sulu alanlarda çok rahat yetiştirerek, buradan ekstra gelir elde edecek duruma gelecektir, diye düşünüyoruz. Şu anda oluşturduğumuz bir varyasyon ve şeker mısırları içerisinde yaptığımız melezlemeler var. Bu melezlemelerden elde ettiğimiz hatlarımız var. Hatlarımızın sayısı oldukça fazla. Her geçen yıl çok daha fazla ıslah materyalini üretebilmek adına planlı programlı şekilde tahıllardan mısır çeşitlerine kadar her türlü çalışmalarımızı yürütüyoruz. Burada önemli olan bölgeye uygun erkenci mısır çeşitlerini geliştirebilmek adına mümkün olduğunca fazla varyasyon oluşturabilmektir. Oluşan bu varyasyon içerisinde bölgemize uygun olan materyalleri seçerek, tohumluk tescil ve sertifikasyon merkezinde tescil edilmek üzere ilerleyen yıllara kadar bu ürünleri taşıyacağız."

'TOHUMLUK ÇEŞİTTE YURT DIŞINA BAĞIMLIYIZ'

Amaçlarının yerli tohumların sayısını artırmak olduğunu ifade eden Prof. Dr. Karaköy "Elimizdeki örnekler mevcut yurt içinden ve yurt dışından getirilen genotiplerden oluşuyor. Bu genotipler üzerinde yaptığımız çalışmalarda ve anne ve baba hatlarından elde ettiğimiz yavru döller var diyebiliriz. Özel sektörlerle iş birliği ederek bölgemiz çiftçisinin sorunlarına yönelik alternatif ürünler üretilmesine ve modern tarım tekniklerinin kullanılmasına öncülük ediyoruz. Bu yıl ve gelecek yıllarda çeşitli bitki melezlemeleri konusunda çalışmalarımızı geliştireceğiz. Kışlık sebze, mısır ve tohumluk çeşit konusunda büyük oranda yurt dışına bağımlıyız. Bu konuda elimizden gelen çalışmayı yürüterek yerli ve milli çeşitlerimizi çiftçimizin hizmetine sunma konusunda tüm gücümüzle çalışmalarımızı sahaya yansıtacağız" dedi.