Küresel ekonomide uzun süredir sorunların aşılamadığı bir dönemin yaşandığına dikkati çeken Yazıcı, 2008 yılında yaşanan finansal ve ekonomik krizin aslında bir "güven krizi" olduğunu ifade etti.
Söz konusu krizin ardından geçen 5 yılda kaybolan güveni yeniden tesis etmenin mümkün olmadığını vurgulayan Yazıcı, şöyle konuştu:
"Krizin uzaması sonucu başta Avrupa olmak üzere özellikle gelişmiş ülkelerde sosyal sorunlar baş göstermektedir. AB üyesi ülkeler arasında dengesiz nimet-külfet dağılımı, çatışan çıkarlar nedeniyle Avrupa'daki borç krizine yönelik çözüm çabaları sonuçsuz kalmaktadır. Ekonomik sorunların aşılması, yeniden toparlanma sağlanması, büyük ölçüde liderlerin atacağı ciddi ve kararlı adımlara bağlıdır. Bu noktada ne yazık ki birçok liderin siyasi kaygılarla hareket ettiğini, atılması gereken adımları atma cesaretine sahip olmadıklarını görüyoruz."
Yazıcı, küresel ölçekte yılda 1,3 milyar ton gıdanın israf edildiğine de dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Bu israfın ekonomik değeri 1 trilyon dolar. İsraf edilen veya kayba uğrayan miktar, dünya gıda üretiminin üçte birini tekabül ediyor. Gıda kayıp ve israfının ekonomik karşılığı, gelişmiş ülkelerde 680 milyar dolar, gelişmekte olan ülkelerde ise 310 milyar dolar. Gelişmiş ülkelerde çöpe atılan gıdaların yüzde 40'ı yenebilecek durumda. Bu da yılda yaklaşık 222 milyon ton yenebilir ürünün ziyan olması demektir. Bu miktar, neredeyse Sahraaltı Afrika ülkelerinin yıllık toplam gıda üretimine karşılık geliyor. Dünyadaki gıda kaybı ve israfının sadece dörtte birini önleyebilsek, yetersiz beslenen 870 milyon insanın gıda ihtiyacı karşılanmış olacak. Gelişmekte olan ülkelerde yılda 150 milyon ton buğday heba oluyor. Bu kayıp ise tüm fakir ülkelerdeki açlığı ortadan kaldırabilecek buğday miktarının altı katına karşılık gelmektedir."
