ANKARA - Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, kredi derecelendirme kuruluşu Fitch'in Türkiye'nin kredi notunu yükseltmesine ilişkin, ''Son derece cimri davranırlar Türkiye'ye, Türkiye'nin hakkını nihayet dün teslim ettiler'' dedi. 

Bakan Çağlayan ve Hollanda Başbakanı Mark Rutte, DE Meeuw Group-ABC Prefabrik AŞ Fabrikası'nın temel atma törenine katıldı. 

Çağlayan, burada yaptığı konuşmada, Türkiye ve Hollanda arasındaki ilişkilerin 400 yıl öncesine dayandığını belirterek, bugün içerisinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Hollanda Başbakanı Mark Rutte'nin liderliğinde Türkiye-Hollanda arasındaki ekonomik ilişkileri 5,5 milyon avrodan daha yüksek rakamlara çıkarmak için önemli çalışmalar yapacaklarını ifade etti. 

Avro Bölgesi'nde sadece 6 ülkenin kriz öncesi ekonomik kondisyona sahip olduğunu vurgulayan Çağlayan, şu anda Hollanda'nın Avro Bölgesi'nde büyüme performansı gösteren ve krizi başarıyla atlatmış 6 ülkeden biri olduğunu söyledi. 

Çağlayan, Türkiye'nin artık başarı öyküsü olan bir ülke olduğunu belirterek, ''Artık biraz vicdana gelmiş olsa da bunu kredi derecelendirme kuruluşları da söylemeye başladılar. Fitch, Türkiye ile ilgili 20 yıl sonra da olsa, oldukça cimridir gerçi onlar, son derece cimri davranırlar Türkiye'ye, Türkiye'nin hakkını nihayet dün teslim ettiler. Bu aslında Türkiye için yeni bir lütuf yeni bir armağan değil, Türkiye bunu zaten hakketmişti'' diye konuştu. 

DE Meeuw Group'un ABC firması ile beraber bir şirket olarak başkentte yatırım yapmasını değerlendiren Çağlayan, ''Aslında Fitch'i de siz yönlendirmiş oluyorsunuz bu noktada, çünkü en büyük işareti yatırımcılar verir'' dedi. 

Çağlayan, Hollanda'dan Türkiye'ye 16 milyar dolardan fazla yatırımın geldiğini dile getirerek, De Meeuw firmasının Türkiye'ye yatırım yaparken sadece Türkiye'yi seçmediğini söyledi. 

Türkiye'nin etrafında 4 saatlik uçuş mesafesinde 56 ülkenin olduğu coğrafyanın merkezinde yer aldığını ifade eden Çağlayan, bu bölgede dünya nüfusunun dörtte birinin yaşadığını, dünya milli gelirinin üçte birinin oluşturulduğunu, dünya ithalatının yüzde 47'sinin bu bölgede oluşturulduğunu vurguladı. 

Çağlayan, yeni teşvik sistemi ile Türkiye'ye çok büyük yatırımların geleceğine dikkati çekerek, ''Dünkü Fitch'in yapmış olduğu gecikmiş kararı, tahmin ediyorum ki Moody's gibi kuruluşlar da izleyecektir. Onlar da bu yarıştan kopmamalı, yoksa kendi dereceleri düşebilir. Dün önemli bir işaret fişeği olmuştur Türkiye için'' dedi.  

Bakan Çağlayan, bundan sonra Türkiye ve Hollandalı iş adamlarının yapması gerekenin, üçüncü ülkelerde beraber iş yapmak olduğunu söyledi.

-''Güneş balçıkla sıvanmaz''-

Törenin ardından soruları yanıtlayan Çağlayan, Fitch'in not artırımının ardından muhalefetten gelen eleştirilerle ilgili bir soru üzerine, ''Şu anda muhalefetin ne kadar zor durumda olduğunu anlıyorum ve üzülüyorum. Hakikaten ne söyleyeceklerini bilemiyorlar'' diye konuştu. 

Dün Fitch not artırımı açıklamasını yaparken, muhalefetin Türk ekonomisinin iyi olmadığını iddia ettiğini belirten Çağlayan, ''Dün cevabı bizim vermemize gerek kalmadı, cevabı Fitch verdi'' dedi.

Çağlayan, bozuk saatin bile günde iki defa doğruyu gösterdiğini ifade ederek, Fitch'in gecikmiş bir kararı teslim ettiğini söyledi. 

Türkiye'nin kredi derecesinin olması gereken seviyesinin bu seviyeler olmadığına işaret eden Çağlayan, Türkiye'nin kredi derecesinin çok daha üst seviyede olması gerektiğini vurguladı. 

Bakan Çağlayan, ''Fitch'in ayağını sürterek yapmış olduğu bu uygulamayı ümit ediyorum ki, Moody's başta olmak üzere diğerleri de bir şekilde takip edecek'' ifadesini kullandı. 

Çağlayan, Fitch'in not yükseltmesinin bir çok alanda önemli yansımaları olacağını dile getirerek, Türkiye'nin kredibilitesinin artmış olmasının Türkiye'ye çok daha fazla yabancı kredinin gelmesini sağlayacağını söyledi. 

Gelecek olan bu kredinin tüketimden ziyade yeni yatırımlarda ve KOBİ'lerin finansmanında değerlendirileceğini ifade eden Çağlayan, Türkiye'ye gelecek olan bu yatırım ve kredi kaynaklarının bir yandan faizleri düşürürken, sanayiciye daha ucuz yatırım imkanı sağlarken bir yandan da yeni yatırım teşvik sistemini destekleyici önemli bir unsur olacağını bildirdi. 

Çağlayan, not artırımının, vatandaşa da kredi maliyetlerinin düşmesi ve iş hacminin gelişmesi gibi yararları olacağını belirtti. 

Türkiye'nin bu notu zaten hak ettiğini kaydeden Çağlayan, ''Güneş balçıkla sıvanmaz. Türkiye bunu zaten hak etmişti. Bu Türkiye için yapılan bir lütuf değil. Tabii muhalefetin bunu hazmetmesi biraz uzun sürecektir. Çünkü onların, Türkiye ekonomisi, ekonominin bulunduğu şartlar, Türkiye'yi diğer dünya ülkelerinden ayıran farkları anlaması için epey bir süre geçmesi lazım. Onların muhalefet etmesindeki zorlukları da anlayışla karşılıyorum. Çünkü söyleyebilecekleri başka bir şey yok. Neyi eleştirecekler'' diye konuştu. 

Bakan Çağlayan, ''Not artışıyla birlikte doların gerileyeceği ve bunun ihracata olumsuz yansıyacağı'' yorumlarının sorulması üzerine de şunları kaydetti: 

''Her ilacın bir yan komplikasyonu olur. Türkiye'ye para girişleri ve maliyet düşüşleri ister istemez Türk Lirasını biraz değerlendirecektir. Türk lirasının değerlenmesinde ihracattan ziyade ithalat konusuna önem veriyorum. Türk Lirası'nın aşırı değerlenmesi maalesef ithalatı körükler. Bu da cari açık üzerinde olumsuz etki yaratabilir. Bunu söylerken, 'bununla karşılaşacağız' anlamında söylemiyorum. İşte burada regülatör kuruluşlar devreye girer. Merkez Bankası bir regülatör kuruluştur. Buradaki dalgalanmaları regüle edecek kuruluştur. Bunu muhalefet de çok iyi anlayamamış. Sayın Başbakanımız geçen günlerde 'Türk Parası değerlidir' dedi. Ama ana muhalefet partisinin sayın genel başkanı, 'Ne demek siz yanlış söylüyorsunuz. Türk Lirası pahalı olursa, değerli olursa iyi olmaz' diye yanlış bir ifade de kullandı. Bizim bahsettiğimiz şey 'Aşırı değerlenmedir'. Aşırı değerlenme ihracatın önünde bir engel oluşturur, ithalatı artırabilir. Bu noktada da Merkez Bankası gerekli enstrümanlarını devreye sokar ve bu aynen bir ekip işidir.''

Çağlayan, ABD seçimlerindeki tahminlerinin sorulması üzerine de ''Türkiye ve Amerika açısından en iyi sonucun olması bizim beklentimizdir'' dedi. 

-''Gerçek bir ortaklık''-

Hollanda Başbakanı Mark Rutte de törende yaptığı konuşmada, bir Hollanda şirketinin ilk defa sıfırdan Ankara'da fabrika kuracağını belirterek, bunun gerçek bir ortaklık olduğunu ifade etti. 

Rutte, her iki firmanın da güçlü taraflarını birleştirdiğini vurgulayarak, yeni üretim tesisinin Türkiye ve komşu bölgeye ciddi hizmetler verebileceğini bildirdi. Rutte, bu ortaklığın başarılı olacağından hiç şüphe duymadığını söyledi. 

Çağlayan, tören öncesinde Hollanda Başbakanı Mark Rutte ile çay içti ve sohbet etti. Bakan Çağlayan, orada bulunan işçilerle hatıra fotoğrafı çektirdi.