İSTANBUL - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Anadolu Ajansı'nın (AA) Ana Basın Sponsorluğu'nda, Sektörel Fuarcılık tarafından düzenlenen 20. Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı'nda (ICCI 2014) gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bakan Yıldız, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a hitaben yazdığı mektup çerçevesinde bir kısım görüşmeleri olduğunu, Gazprom Başkan Yardımcısı Aleksandr Medvedev ile bir araya geldiklerini, Türkiye ile Rusya arasında müstakil bir görüşmenin daha uygun olacağı kanaatine vardıklarını anlattı.

Rusya'nın Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerle yapacağı görüşmelerde Türkiye'nin ayrıca bir taraf olmak istemediğini dile getiren Yıldız, Romanya ve Bulgaristan üzerinden Türkiye'ye gelecek hattın hem çıkışları hem de gaz miktarlarının daha farklı olduğunu kaydetti.

Yıldız, Avrupa Biriliği üyesi ülkelerinin AB Enerji Komiseri Günther Oettinger ile yapmış oldukları görüşmelerde gerek Rusya'da gerekse Brüksel'de bir dizi toplantılar düzenleneceğini öğrendiklerini belirterek, "Bu toplantılarda özellikle AB üyesi ülkelerin doğal gazda arzla alakalı herhangi bir sıkıntı yaşamamaları için Ukrayna'nın üzerinde mali yapılanma konusunun konuşulduğu söylendi. Biz Ukrayna'nın mali durumu ile alakalı böyle bir görüşmede taraf olmak istemiyoruz. Çünkü Türkiye'nin durumu daha farklı. Bunun için bizim Sayın Medyedev ile yaptığımız toplantılar son derece olumlu geçti. Türkiye'nin arz güvenliği ile alakalı herhangi bir problem yaşamamasına dönük görüşmelerde bulunduk. Önümüzdeki ay Saint Petersburg'da bir enerji toplantısını bu vesile ile yapmak istiyoruz" diye konuştu.

Bir gazetecinin "Sizin bir kaç gün önce kuraklıkla ilgili bir açıklamanız olmuştu, daha sonra Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'nun bizim su sıkıntımız yok, barajlar dolu açıklaması yaptı. Burada bir anlaşmazlık mı var" şeklindeki soru üzerine Yıldız, şunları kaydetti:

"Orman ve Su İşleri Bakanımızla farklı cümleler kullansak da aynı şeyi kast ediyoruz. Herhangi bir tezat yok. Su miktarlarının seviyesi ile enerjinin üretilmesi, birbiriyle bağlantılı olsa da ayrı sonuçlar doğuran bir konudur. Ben Türkiye'de kar ve yağmur yağışlarının bir önceki yıllara göre daha düşük olduğundan bahsediyorum. Yalnız bunu herhangi bir krize dönüştürmeye çalışanların da doğru yapmadığını söylemem lazım. Türkiye'de enerji üretimiyle, elektrik tüketimiyle, elektrik kesintileriyle alakalı herhangi bir kriz söz konusu değildir. Biz su kaynaklarından HES'lerden elde edeceğimiz elektrik üretimi yerine, olmadığı kadarını diğer kaynaklardan üretiriz.

Şimdi Türkiye'nin toplam elektrik tüketimindeki ithalatın payı yüzde 3. Sanki bunu tamamıymış gibi göstermelerini de açıkçası doğru bulmam. Türkiye'nin elektrik ihracatı da var. Toplam yüzde 2-2,5'lik bir bedelden bahsediyoruz. Tamamını ithal ediyormuş gibi bir görüntünün enerji sektörüne, sektörde üretim yapanlara bir haksızlık olduğunu söylemem lazım. Türkiye'de elektrik üretimiyle alakalı kurulu güç özellikle geçtiğimiz yıl bütün zamanların rekorunu kırmıştır ve 7 bin megawat yeni güç eklenmiş. Türkiye'nin 1902 ile 2002 arasında ürettiği bütün kurduğu kurulu güçten daha fazlası Ak Parti Hükümetleri zamanında yapılmıştır. Bu yüzden Türkiye'de enerji ile alakalı herhangi bir sıkıntı söz konusu değildir. Bunların elektrik fiyatlarına yansıması ile alakalı spekülasyonlar yapılıyor. Bundan kaynaklanan herhangi bir maliyet artışını Türkiye göğüsleyebilecek, dengeleyebilecek bir güce sahiptir. O açıdan bu konuda doğru şeyler anlatıp, doğru şeyler yazmak lazım."

"Mavi akımda kapasite artacak"

Bakan Yıldız, bir Mavi akımın kapasitesinin artırılması talebinde bulunduklarını, 2015 yılının sonunda bunun fili duruma dönüşmesiy alakalı bir kısım teknik değişikliklerin yapılacağını bildirerek, "16 milyar metreküplük kapasite 19 milyar metreküplük kapasiteye çıkarmak için uğraşıyoruz. Bu alımları özel sektörün uygun fiyatla yapmasını istiyoruz. Uygun fiyatla olmaması halinde bu bizim için cazip olmaz. Türkiye hem büyüme rakamlarını karşılayabilecek arz güvenliklerini karşılamak durumunda hem de uygun fiyatlarla karşılamak durumunda. Türkiye bunu yapabilecek durumda diye düşünüyorum. Kendilerinden gelecek teklifi bekleyeceğiz" değerlendirmesinde bulundu.