ANKARA

Canikli, yazılı açıklamasında, 10 Ocak 2015'te Resmi Gazete'de yayımlanan Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği ile yürürlüğe giren yeni düzenlemelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Tüketiciye yönelik her türlü ticari reklam ile haksız ticari uygulamayı kapsayan yeni yönetmelikle, haksız ticari uygulamalara karşı tüketicilerin korunmasını amaçladıklarını vurgulayan Canikli, reklam veren, reklam ajansları, mecra kuruluşları, reklamcılıkla ilgili tüm kişi, kurum ve kuruluşlar ile ticari uygulamada bulunanların uyması gereken ilkelerin belirlendiğini ifade etti.

Canikli, yönetmelikte daha önce mevzuatta hiç yer almayan "ortalama tüketici" tanımının yapıldığına dikkati çekti. Canikli, kamu düzenini bozan, şiddet hareketleri ile yasadışı veya kınanacak davranışlara yol açan, hasta, çocuk, yaşlı ve engellileri istismar eden, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri özelliklere yönelik kötüleme, istismar, önyargı veya ayrımcılık içeren reklamlar da artık yasaklandığını kaydetti.

"Örtülü reklam yasak"

Tüketici tercihlerini bilinçli olarak yönlendirebilecek şekilde mal veya hizmetlere yönelik özel tanıtıcı atıflar yapılarak mal veya hizmetlerin satın alınmasının teşvik edildiği, ticari bir kişi veya firmayla ilgili bilgi ve görüntülerin, konu, içerik, sunum, konumlandırma ve süre açısından abartılı bir şekilde yer aldığı, haber, yazı ve programların "örtülü reklam" sayılacağını belirten Canikli, yönetmelikle örtülü reklamın tamamen yasaklandığını vurguladı.

Canikli, tüketicileri herhangi bir konuda doğrudan veya dolaylı olarak yanıltan ve haksız rekabete sebebiyet veren reklamların yasaklandığının altını çizerek, karşılaştırmalı reklamlara belli koşullarla bir yıl sonra yer verilebileceğini ifade etti.

"İndirimli fiyatlarda tüketici yanıltılamayacak"

Yeni düzenlemeyle fiyat bilgisine yer verilen reklamlarda tüm vergiler dahil toplam satış fiyatının yayınlanması zorunluluğu getirildiğini bildiren Canikli, fiyat geçerliliğiyle ilgili süre veya stok sınırı varsa, bunun reklamlarda açıkça belirtilmesi gerektiğini vurguladı.

Canikli, indirimli satışın başlangıç ve bitiş tarihleriyle, satışa sunulan mal veya hizmetin miktarı sınırlı ise miktarın açık ve anlaşılır biçimde belirtilmesi zorunlu hale getirildiğini belirtti. Tüketicileri yanıltabilecek veya gerçekte olduğundan daha fazla indirim uygulanıyormuş izlenimi oluşturacak ifade veya görüntülere yer verilmesinin yasaklandığını bildiren Canikli, tüm ürünlerde indirim yapıldığı şeklinde reklam yapılmasına rağmen sadece belirli ürünlerde indirim yapılan reklam kampanyalarına idari yaptırım uygulanacağını kaydetti. İndirimin miktarı veya oranı hesaplanırken, indirimli fiyattan bir önceki fiyat esas alınacağına değinen Canikli, böylece ürünün gerçek indirim miktarı konusunda tüketicilerin yanıltılmasının önüne geçileceğini ifade etti.

"Altyazılar daha yavaş akacak"

Reklamlarda yer alan alt yazı, durağan yazı ve dipnotların okunabilir ve algılanabilir hız ve büyüklükte olacağını kaydeden Canikli, yürürlükten kaldırılan tebliğe göre saniye başına 5 kelimenin altyazıda yer alması öngörülmüşken, yeni yönetmelikte saniye başına 4 kelime öngörüldüğünü böylece tüketicinin daha rahat ve sağlıklı bilgileneceğini ifade etti.

Canikli, reklamların çocukların taklit edebilecekleri şiddet unsurlarını içeremeyeceğini vurgulayarak, fiziksel, zihinsel, ahlaki, psikolojik ve toplumsal gelişim özelliklerini olumsuz yönde etkileyebilecek hiçbir ifade ya da görüntü bulundurmayacağını, çocukları, kendileri veya çevreleri için tehlike oluşturabilecek araç, gereç ve nesneleri kullanırken veya oynarken gösteremeyeceğini belirtti. Çocuklara yönelik reklamların, gerçek dışı beklentilere neden olan veya kurgu ile gerçeklik arasındaki farkı ayırt etmeyi zorlaştıran unsurlar içeremeyeceğine dikkati çeken Canikli, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Reklamlar belirli bir ürüne sahip olmanın ya da o ürünü kullanmanın çocuğa, yaşıtı olan diğer çocuklara göre fiziksel, sosyal veya psikolojik bir üstünlük sağlayacağı yönde bir etki oluşturacağına yönelik mesajlar içeremez. Aynı şekilde, reklamların ebeveynlerin çocuklarına yönelik sevgi, şefkat, bağlılık gibi hassasiyetlerini istismar edemeyeceği düzenlenmiş ve çocukları, bir mal veya hizmeti edinmek için, ebeveynlerini veya başkalarını ikna etmeye doğrudan teşvik eden reklamlar yasaklanmıştır. Böylece artık çocuklarımız hiçbir şekilde reklamlarda bir ikna aracı olarak kullanılamayacak. Ebeveynlerin çocuklarına yönelik sevgi, şefkat, bağlılık gibi hassasiyetleri de istismar edilmemiş olacak."

"Kredinin toplam maliyeti açıkça belirtilecek"

Canikli, yönetmelikle banka faiz ve kar payı oranlarının reklamlarda doğru olarak belirtilmesini ve vade sonunda elde edilecek toplam tutarı etkileyecek koşullara yer verilmesini zorunlu kıldıklarına işaret ederek, kredi hizmetlerine ilişkin reklamlarda kredinin tüketiciye toplam maliyetinin aylık ve yıllık yüzde değerinin açık ve anlaşılır biçimde belirtilmesi gerektiğini kaydetti.

Doğrudan satış ve tele-alışveriş reklamlarında; "ilk kez, son, sadece, tek bir sefer, sınırlı satış, hepsi satılmak üzere, satıldı satılacak" gibi ifadelerle tüketicilerin mal veya hizmeti satın almaya teşvik edilmesinin yasaklandığını vurgulayan Bakan Canikli, şöyle devam etti:

"Yeni yönetmelikle devre mülk sözleşmeleri hariç olmak üzere, devre tatil veya uzun süreli tatil hizmetlerinin, yatırım aracı olarak tanıtılması yasaklandı. Falcı, medyum, astrolog ve benzerleri tarafından verilen hizmetlerin hiçbir şekilde reklamı yapılamayacağı düzenlenerek tüketicilerin maddi ve manevi olarak istismar edilmesi engelleniyor. Konut veya tatil amaçlı taşınmaza ilişkin reklamlarda fiyata yer verilmesi halinde ilgili bağımsız bölümün brüt ve net alanlarının da gösterilmesi zorunlu hale getirilerek konut alan tüketicilerin bilgi eksikliğinin istismar edilmesi engellenmiş oldu. Reklamı yapılan bir malın içeriğinde, toplumun genel dini hassasiyetlerine aykırı bir bileşenin doğrudan veya dolaylı olarak kullanılması halinde, bu hususun reklamlarda açıkça belirtilmesi zorunlu hale getirilerek tüketicilerin evrensel bir hakkı olan 'bilgilendirilme hakkı' alanında önemli bir gelişim sağlandı."