ANKARA

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, "Ziraatı, tarımı gerçekten çok stratejik, belki de savunmadan da önemli görmeliyiz. Dünyayı doyuran dünyanın lideri olacak." dedi.

Pakdemirli, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) İkiz Kuleler'de gerçekleştirilen TOBB Ticaret Borsaları Konsey Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türk iş insanlarının son yıllarda hızla geliştiğini ve önemli mesafeler katettiğini söyledi.

Tarımda elverişli arazilerin gün geçtikçe azaldığını vurgulayan Pakdemirli, "Ziraati, tarımı gerçekten çok stratejik, belki de savunmadan da önemli görmeliyiz. Dünyayı doyuran dünyanın lideri olacak. Bu yüzden tarım sektöründe hesapsızca görülen büyük satın almalar gerçekleşiyor." diye konuştu.

Pakdemirli, dün açılışı yapılan havalimanına değinerek, şunları kaydetti:

"Cumhuriyet'i lafla değil icraatla kutladık. İstanbul Havalimanı'nı, Kanal İstanbul projesini görüyorum, Kazakistan'a kadar giden demiryolunu görüyorum da Türkiye'nin 'lojistik hub' olması gereklidir. Hollanda'nın tarım üretimi 25 milyar dolar, ihracatı ise 98 milyar dolardır. Alım, satım ve 'lojistik hub' olduğundan ciddi bir katma değer yaratmıştır. Bizim yakın pazarlarımız 20 küsur trilyon dolarlık ki bundan daha fazla pay almalıyız." 

"Hububat ticaretiyle ilgili uluslararası şirket kurmak istiyoruz"

Hububat ticaretiyle ilgili uluslararası bir şirket kurmak istediklerini aktaran Pakdemirli, "Kamu ve özel sektör girişimiyle tamamen profesyonel yönetilecek şirketle, Ukrayna'dan, Rusya'dan, Kazakistan'dan tüm hububatı bu şirket pazarlayacak. Türkiye de lojistik üssü olacak." şeklinde konuştu. 

Pakdemirli, Bakanlık olarak tarımı ve hayvancılığı tekrardan değerli kılacak eğitim projeleri hayata geçireceklerini ifade ederek, YÖK Başkanı ile bu konuda görüşmeler yaptıklarını ve yakın zamanda bir çalıştay düzenleyeceklerini söyledi.

"Sudan'da çok seviliyoruz, bunu avantaja çevirmeliyiz"

Tarımda planlamayla ilgili meteorolojiden daha fazla yararlanacaklarının altını çizen Pakdemirli, "Yeni başladığımız ürün takip masalarında, meteorolojik modellemeler ve rekolte tahminleriyle, gıda arz güvenliğimizi sağlayacağız ve gıdadaki enflasyonu dizginleyeceğiz." dedi. 

Sudan'da kiralanan tarım arazilerine yatırımcı beklediklerini vurgulayan Bakan Pakdemirli, şunları kaydetti:

 "Burası Afrika'ya açılan kapıdır. Sudan'da çok seviliyoruz, bunu avantaja çevirmemiz lazım. Doğru işleri yaparsak, hem Türkiye'nin hem Sudan'ın hem de üçüncü ülkelerin ihtiyaçlarını görmek mümkün. Son derece verimli topraklar. Yakın bir zamanda toprakları iş adamlarımızın kullanıma açıyoruz." 

Pekcan: "Dijitalleşmeyi ve e-ticareti ön plana çıkaracağız"

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, "Önümüzdeki dönemde teknolojiye, tasarıma ve markalaşmaya yatırım yaparak ihracat artışını yapısal bir şekilde uzun döneme yaymayı hedefliyoruz." dedi. 

Pekcan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) İkiz Kuleler'de gerçekleştirilen TOBB Ticaret Borsaları Konsey Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin geleceğe dönük çok büyük hedefleri olduğunu söyledi.

Hedeflere ulaşabilmek için de politikaların doğru belirlenmesi gerektiğine işaret eden Pekcan, bu süreçte doğru kişilerle ve sahada elini taşın altına koyanlarla istişare edilmesi gerektiğini dile getirdi.

Pekcan, bu kapsamda ticaret borsalarının sorunlarını, talep ve önerilerini dinleyecek olmaktan memnuniyet duyduğunu belirterek, "Bakanlık olarak, politika oluşturma süreçlerimizde sizlerin görüş ve önerilerini önemsiyor ve dikkate alıyoruz. Bakanlık olarak ticarette yeni bir anlayışın temellerini atıyoruz. Ülkemiz, bölgemiz ve dünya hem politik hem ekonomik açıdan çok önemli bir dönemden geçmektedir." diye konuştu.

Böyle bir dönemde ayakta kalabilmek için doğru politikalar geliştirmek ve alternatif pazarlara odaklanılması gerektiğine işaret eden Pekcan, bu kapsamda, 10-11 Ekim tarihlerinde 2. Türkiye ve Afrika Ekonomi ve İş Forumu'nu başarılı bir şekilde gerçekleştirdiklerini ve bu vesileyle 3 bin 500’den fazla iş görüşmesi yaptıklarını söyledi.

Pekcan, Türkiye'nin hızla gelişmesini, yüksek gelirli ülkeler sınıfına yükselmesini sağlayacak anahtarın daha fazla ihracat ve daha yüksek katma değerli ihracat olduğuna işaret ederek, bu hedefe yönelik olarak, kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları ile tam koordinasyon içerisinde gelecek planları yapıldığını dile getirdi.

Dünyadaki korumacılık rüzgarlarına rağmen, eylül ayındaki ihracatın yüzde 22,6 gibi çok ciddi bir artışla 14,5 milyar dolar olarak gerçekleştiğini hatırlatan Pekcan, gelecek dönemde teknolojiye, tasarıma ve markalaşmaya yatırım yaparak ihracat artışını yapısal bir şekilde uzun döneme yaymayı hedeflediklerini bildirdi.

Pekcan, sözlerine şöyle devam etti:

"Türkiye'nin önümüzdeki 10 yılda temel hedefi, 'orta gelirli bir ülke' olmaktan çıkıp 'yüksek gelirli ülkeler' ligine yükselmektir. Gelirimizi yükseltmenin yolu da 21. yüzyılın yükselen sektörlerinde daha fazla teknoloji, daha fazla tasarım ve daha fazla marka üretmektir. Bu nedenle, yazılım, yapay zeka ve diğer teknolojik alanlarda Türkiye'nin potansiyelini küresel piyasalara sunmak üzere 'yeni nesil serbest bölgeler' kuracağız."

"Dijitalleşmeyi ve e-ticareti ön plana çıkaracağız"

İç ve dış ticarette, gümrüklerde zamanın zorunluluğu olan dijitalleşmeyi ve e-ticareti ön plana çıkartacaklarını belirten Pekcan, "Gümrüklerin Dijitalleştirilmesi, Tek Pencere, Konteyner ve Liman Takip Sistemi, Liman Tek Pencere gibi birçok projeyi hayata geçirdik, geçiriyoruz. Mevzuatımızı da çağın gereklerini, ticaret erbabımızın ihtiyaçlarını dikkate alarak sadeleştireceğiz." ifadesini kullandı.

Pekcan, vatandaşların sağlıklı ve güvenilir ürünleri tüketmesi ve Türk malı algısının güçlenmesi için çalışmalar yürüttüklerini dile getirerek, bu çerçevede, bereketli Türkiye'de üretilen yerli ürünlere daha fazla sahip çıkmak için Yerli Üretim Logosu'nu geliştirdiklerini söyledi. 

Bakanlık olarak tüm paydaşlarla birlikte "Enflasyonla Topyekün Mücadele" programına tam destek verdiklerini ifade eden Pekcan, iç piyasada spekülasyon yaratarak tüketiciye zarar veren uygulamaların önüne geçmek için denetimlere devam ettiklerini anlattı.

Pekcan, bu denetimler için mobil uygulama başlattıklarını ifade ederek, "Bu denetimler ihtiyaçtan doğuyor, ihtiyaç ortadan kalktığında denetimler de son bulacaktır. Sizlerin bu süreçten zarar görmemeniz için gereken özeni gösteriyoruz. Bakanlık olarak serbest piyasa ekonomisinin her zaman yanında olduk, olmaya da devam edeceğiz." dedi.

"Toplam lisanslı depo kapasitemiz 3 milyon tona ulaştı"

Bakanlık olarak, yurt içi ticaretin daha elverişli koşullarda yapılması için de önemli adımlar atıklarını ifade eden Pekcan, şöyle konuştu:

"Tarım ürünlerinin sağlıklı ortamlarda depolanması ve ürünlerin ticaretinin elektronik ortamda yapılması için Lisanslı Depoculuk Sistemi'ni uygulamaya aldık. Lisanslı depoculuk sisteminde kuruluş izni alan işletme sayısını 145'e, faaliyete geçen işletme sayısını 62'ye, toplam lisanslı depo kapasitemizi 3 milyon 32 bin 217 tona ulaştırdık. Bu sistemin geliştirilmesi için kira, analiz, nakliye ve kredi faiz desteği başta olmak üzere çok önemli teşvikleri hayata geçirdik."

Pekcan, bakanlık olarak, özel sektörle istişare etmeye büyük önem verdiklerine işaret ederek, üreten, ihracat yapan, istihdam sağlayan iş insanlarının çatı kuruluşu olan sivil toplum kuruluşlarıyla İstişare Kurulunu tesis ettiklerini söyledi.

Kurul toplantılarında sektörün nabzını ve sıkıntıları öğrenip anında çözüm ürettiklerini anlatan Pekcan, Bakanlığa gelen şikayetlerin incelendiğini ve sorunlara hızlı bir şekilde yazılı geri dönüş yapıldığını anlattı.

"Ticaret borsalarındaki işlem hacmi 250 milyar liraya ulaştı"

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da ticaret borsalarındaki işlem hacminin 250 milyar liraya ulaştığını dile getirerek, "Yeni hazırladığımız tescil yazılımı sayesinde, ticaret borsaları, ilgili pek çok kurumla entegre hale gelecek. Bugün geldiğimiz noktada, hem ticaret borsalarımızın hem de girişimcilerimizin gayretleriyle, lisanslı depoculuk yatırımları hızla artmaya devam ediyor." diye konuştu.

Tarım ve hayvancılık sektöründe iş gücü sıkıntısına değinen Hisarcıklıoğlu şöyle devam etti:

"Çobandan tutun da fındık, kayısı toplamaya, adam bulamıyoruz. Yabancılar çalışıyor artık bu işlerde. Köylerde çocuk sesi de kalmadı zaten. İşte bu yüzden tarım ve hayvancılıkta yeni bir sosyal güvenlik sistemine ihtiyaç var. Bu sektörlerin şartlarına göre düzenlenmiş, insanlara gelecek vadeden bir sistemi, sizlerin desteğiyle hayata geçirmeliyiz."

Hisarcıklıoğlu her iki bakanlığın da sektöre yönelik yaptıkları iyileştirmeleri olumlu bulduklarının altını çizerek, tarım ve hayvancılığa yönelik düşük faizli kredilerin, girişimcilerin ve üreticilerin kullanımına yeniden sunulmasını beklediklerini ifade etti.