ANKARA - Türk Hava Kurumu (THK) Başkanı Vacit Öktem, THK Vakfı üzerinden 13 şirkete 17 bankadan 800 milyonu aşan miktarlarda kredi alındığını belirterek, "Kredilere kefil olarak THK derneğinin taşınmazları ipotek edildi. Kurum bilinçli bir şekilde ciddi borç yükü altına sokuldu" dedi.

Öktem, Kurum binasında düzenlediği basın toplantısında, THK Vakfı veTHK Üniversitesi’nin içinde bulunduğu yargı süreciyle ilgili açıklamalarda bulundu.

THK'nın ülke havacılığının gelişmesi ve gençlere ücretsiz havacılık eğitimi verilmesi amacıyla kurulduğunu hatırlatan Öktem, "Günümüze kadar bu misyon doğrultusunda çok önemli başarılara imza atılmışken, önceki genel başkan döneminde ticari faaliyetlere yönelinerek bu amaçtan maalesef sapılmıştır. Kamuya yararlı dernek statüsünde olan ve tüm mal varlığı kamuya ait olan kurumumuzda, eski genel başkan Osman Yıldırım döneminde THK Vakfı kurulmuş, kuruma ait çok büyük taşınmaz varlığı ile uçaklar ve bir kısım hava araçları vakfın mülkiyetine geçirilmiştir" diye konuştu.

Vakıf üzerinden 13 ayrı anonim şirketin faaliyete geçirildiğini, bu şirketler için 17 ayrı bankadan 800 milyonu lirayı geçen krediler alındığını söyleyen Öktem, bu kredilere kefil olarak THK derneğinin taşınmazlarının ipotek edildiğini söyledi. Öktem, "Kurum bilinçli bir şekilde ciddi borç yükü altına sokuldu. Bunun sorumlusu olarak görülen Osman Yıldırım, Ankara Cumhuriyet Savcılığı tarafından yolsuzluk, zimmet, güveni kötüye kullanma ve rüşvet suçlamasıyla tutuklandı" ifadelerini kullandı.

Vacit Öktem, geçen yıl yapılan THK Genel Kurulu ile göreve getirilen yöneticilere, vakıf yönetiminde söz sahibi olmaları konusunda zorluklar çıkarıldığını iddia ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu engeli çıkaran eski Genel Başkan Osman Yıldırım, akrabaları aracılığıyla vakfı yönetmeye devam etmiş, yasalara ve vakıf senedine aykırı olarak emekli general ve eski milletvekili olan Kürşat Atılgan isimli kişiyi, vakfın mütevelli heyet ve yönetim kurulu başkanlığına, Olağanüstü Genel Kurul'da desteklediği aday olarak lanse edilen Tacettin Güçer isimli şahsı da üniversite mütevelli heyetinin başkanlığına getirmiştir. Hukuksuz olarak vakfın başına geçen Kürşat Atılgan ise emekli bir general arkadaşını çok yüksek maaşla mütevelli heyetine ve şirketlerin başına yönetici olarak atamış, kurumda çalışan bir kısım asker kökenli kişileri yanına almış, ayrıca iddianamede adı geçen ve adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Osman Yıldırım’ın işbirlikçisi emekli albay Volkan Yılmazer’in delilleri karartabileceğini bilmesine rağmen üst düzey vakıf yöneticiliğini devam ettirmesini sağlamıştır."

Atılgan ile Güçer'in, THK Genel Kurulunda genel başkanlığa aday olduğunu ancak kaybettiklerini hatırlatan Öktem, "Şu an THK Vakfını ve Üniversite Mütevelli Heyetini, seçilen genel başkan değil, seçilemeyen genel başkan adayları yönetmektedir. Her bakımdan hukuksuz ve vakıf senedine aykırı olan bu gelişmeyi Vakıflar Genel Müdürlüğü seyretmektedir. Kendilerine bugün yeni bir başvuruda bulunacağız ve alacağımız cevabı da kamuoyuna açıklayacağız" diye konuştu.