ANKARA

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Ekonomi Uzmanı Prof. Dr Erdal Tanas Karagöl, "Biz kendimize enerji merkezi olarak bakıyoruz ama Rusya, Ukrayna'ya bakış açısı gibi bakıyor ve Türkiye'nin transit ülke olması gerektiğini düşünüyor" dedi. 

SETA, Rusya'nın Suriye müdahalesi sonrası yeni enerji denklemi konulu panel düzenledi. 

Karagöl burada yaptığı konuşmada, Rusya'nın Türkiye'ye bakış açısının değiştiğini savundu. Türk Akımı projesinde Rusya'nın tavrına ve Türkiye'nin enerji merkezi olma arzusuna dikkati çeken Karagöl, "Proje önce dört hatla başladı, daha sonra ikiye düşürüldü. Biz kendimize 'enerji merkezi' olarak bakıyoruz ama Rusya, Ukrayna'ya bakış açısı gibi bakıyor ve Türkiye'nin transit ülke olması gerektiğini düşünüyor. Aldığı kararlardan da Suriye müdahalesi sonrası gelişen olaylara bakıldığında da bu durum çok açık şekilde bize ifade ediliyor" değerlendirmesinde bulundu.

"Coğrafyanın maliyetini yüklendik"

Karagöl, enerji tüketiminin sürdürülebilir olarak belli ülkelere bağımlı olmadan yapılması gerektiğine işaret ederek, şunları söyledi:

"Enerji arz güvenliği Rusya-Ukrayna ilişkilerinden sonra en önemli konulardan biri olmaya aday. AB ülkelerini düşündükçe Türkiye'nin de ilk defa bu bağımlılığını azaltma ya da iyi imkanlarla enerji arz güvenliğini sağlama konusunda coğrafyanın getirdiği iyi şartlara sahip olduğu bir dönemdeyiz. Coğrafyanın hep maliyetini yüklendik ama Güney Gaz Koridoru adı altında TANAP, Türkmenistan, İran, Irak ve olası Kıbrıs gazını düşününce geniş bir yelpazeden bahsediyoruz."

Karagöl, Türkiye'nin enerji anlamında en önemli eksiklerinden birinin doğalgaz depolama tesisleri olduğunu kaydederek, şöyle devam etti:

"Türkiye'nin enerji merkezi olması adına depolama imkanları olmalı. Rusya'nın Türk Akımı için depolamayı planladığı kısım maalesef Yunanistan'da. Bu da Yunanistan'ı önceledikleri, öne çektikleri bir süreç. Rusya'nın, enerji gücünü kullanarak tehditkar olmasa da 'istediğimi yaparım' havasında olması soru işaretleri oluşmasına neden oluyor. Rusya'nın yalnızlaştığı, ekonomik problemler yaşadığı bir dönemdeyiz. Siyasi fikir ayrılıkları ekonomiye, enerjiye yansıyor. Rusya'nın ihracat gelirlerinin yüzde 60'tan fazlası enerjiden geliyor. Rusya bu konuda aklıselim davranmalı. Attığı adımlar kendi maliyetini yükseltiyor. Rusya, Türk Akımı'ndan vazgeçemez, ekonomik anlamda baktığımızda buna devam etmeleri gerek. Üstelik Türk Akımı'nın kapasitesi de arttırılmalı. 1 Kasım seçimlerinden sonraki tablo Rusya'nın tavrını değiştirebilir."