İSTANBUL

Maliye Bakanı Naci Ağbal, İstanbul Sanayi Odasının (İSO) düzenlediği Meslek Komiteleri Ortak Toplantısının ardından bir basın mensubunun sorularını yanıtladı.

Ağbal, GİB'in yayınladığı tebliğle ilgili basında yer alan haberlere yönelik, "Yapılan düzenlemenin hiçbir yeni tarafı yok. Mevcut kanunlar çerçevesinde zaman aşımı süresiyle ilgili yapılan bir açıklamadır. Dolayısıyla bugün vergi borçlarının 5 yıl içerisinde, biz ona 'tahsilat zaman aşımı' diyoruz, bu konuya açıklık getiren, uygulamayı yönlendiren bir tebliğ… Dolayısıyla o tebliğ düzenlemesinin yeni getirdiği hiçbir yanı yoktur. Vergisini ödeyen için de ödemeyen için de geçerli bir kural." bilgilerini verdi.

Memurların gelir vergisiyle ilgili beklentisine ilişkin bir soru üzerine ise Ağbal, "2016 memur maaşlarında önemli artışlar yaptık. Dolayısıyla inşallah memurlarımızın sosyoekonomik durumları Ak Parti Hükümetleri döneminde her zaman iyi olmuştur. Yaptığımız düzenleme 2016 yılında enflasyonun üzerinde bir düzenleme olacaktır. Dolayısıyla 2016 yılında memur maaşları enflasyonun üzerinde artacaktır. Gelir vergisiyle ilgili bir düzenlememiz yok." yanıtını verdi.

'Finans sektörü olmadan reel sektör yaşayamaz'
Maliye Bakanı Ağbal,  toplantısda yaptığı konuşmada da şunları kaydetti:

"Dünyanın ekonomik ve jeopolitik kırılganlık içinde olduğu bir dönemde 1 Kasım seçimleri ile siyasi istikrarın sağlanmış olması hakikaten önemlidir. Dünyanın içinde bulunduğu koşullara baktığımız zaman denizin durgun olamadığını görüyoruz. Deniz dalgalı. Böyle bir dönemde bizim siyaset ve ekonomi gemisinin sağlam, sürdürülebilir ve reform gündemi içinde olması önemli. 1 Kasım seçimleri ülkemizin birçok açıdan diğer ülkelere kıyasla risklerin aşağıya çekilmesini sağladı. Seçim sırasında verdiğimiz vaatleri ve reformları öngörülen takvime göre yerine getiriyoruz. Mesleki eğitimin artırılması ve özel sektöre daha fazla teşvik verilmesi konusunda çalışmalarımız var. Detaylarını yakında sizlerle paylaşacağız."

Ağbal, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Finans sektörü olmadan reel sektör yaşayamaz. Kredi verecek reel sektör yoksa finans sektörü de ayakta duramaz. Reel sektör sürdürülebilir bir ekonomik ortam istiyorsa mutlaka finans sektörü güçlü olmalı. Sacayağının üçüncüsü de devlet-hükümet. Rekabet ortamını geliştirmemiz lazım. Finans sektörünün önünde engel varsa onları kaldırmamız lazım. Vergi ekonomiye karşı nötr olmalı. Belirli bir sosyal ve ekonomik bir amaç için teşvik getirirseniz burada sorun yok. Böyle bir amaç gütmeksizin vergi uygulaması sektör için de aktörler arasında rekabet haksızlığına neden oluyorsa, bu yanlıştır. Bunu düzeltmemiz lazım. Gerek reel sektörün gerek finans sektörünün önünü görmesini sağlamamız lazım. Bunun için yasalar daha açık, belirgin ve uluslararası normlara uygun olmalı. Türkiye'deki vergi kanunları diğer medeni ülkelerde nasılsa öyle olmalı. Yerli ve yabancı yatırımcılar Türkiye'de yatırım yaparken sadece buraya bakmıyor. Diğer ülkelere de bakıyor. Ne reel sektörümüz ne de finans sektörümüz içsel paranoyaya asla kapılmamalıdır. Birbirimizi destekleyecek ve ayakta tutacak bir çalışma içininde olmalıyız."

'Daha fazla gelir ve kurumlar vergisi toplamamız lazım'

Konuşmacılardan birisinin "dolaylı vergiler çok fazla, dolaysız vergiler toplanmalı" şeklinde sözünü hatırlatan Ağbal, konuşmasına şöyle devam etti:

"Ben de aynı kanaatteyim. Dolaylı vergi toplama maliyecilik açısından bakıldığından kolaydır. ÖTV toplamak çok kolaydır. Kabaca 3 bin - 4 bin mükellef vardır. Onları izlerseniz çok da iyi vergi toplarsınız. KDV'yi toplamak kolaydır. Önemli olan gelir ve kurumlar vergisini toplamaktır. Bugün Türkiye'de dolaysız vergiler OECD ortalamalarının yarısı ise o zaman hepimiz bundan bir ders çıkarmalıyız. Bizim daha fazla gelir ve kurumlar vergisi toplamamız lazım. Maliye idaresinin eksikleri, yanlışları, yapmadıkları ya da yapacakları var. Bizim de vatandaşlar olarak, şirket olarak, kuruluş ve millet olarak yapmamız gerekenler var. Yaptığımız işte ne kadar gelir ya da kurumlar vergisi ödüyoruz diye bakmamız lazım. Bu son derece önemli."

"İhtisas Vergi Daireleri ağustos gibi İstanbul'da"
Gıda ürünlerinde ilave KDV indirimlerinin mümkün olmadığını belirten Ağbal, ara mallarda uygulanan girdi KDV'lerinin aşağı çekilmesi konusunda çalışmalar yapıldığını söyledi.

Ağbal, tekstil sektöründeki girdi kalemleriyle ilgili de somut önerileri memnuniyetle ele alacaklarını bildirdi.

Göreve gelmesinin ardından süratle vergi iade süreçlerini hızlandırmak için çalışma başlattığını belirten Ağbal, "Kimsenin vergi dairesinde tanıdık bulmasına gerek kalmayacak. KDV iadesinde süreçlerinin hızlanması ve bürokrasinin azaltılması için özel çalışıyoruz." dedi.

"Asgari ücrete 100 lira devlet desteği 2017'de olmayacak"

Ağbal, asgari ücret artışına destek olmak için özel sektöre 1 yıllığına 100 liralık devlet desteği getirdiklerini söyledi.

Asgari ücretin her yıl arttığını, devlet desteğinin 2016 yılını kapsadığını ifade eden Ağbal, şöyle devam etti:

"Biz bu defa asgari ücreti yükselttik. Millet olarak dedik ki artıralım, artırdık. Bunun 2016 yılına ilişkin bir yükü geldi. Bu yükün yüzde 40'ını biz üzerimize aldık, siz de bu konuda bir gayret gösteriyorsunuz ama 2017 geldiğinde zaten asgari ücret artacak, dolayısıyla bu sürekli kalıcı bir destek değil bu yıla ilişkin bir destektir. Onu da açıkça ifade edeyim."

"Vergi inceleme süresini 5 yıldan 3 yıla çekmek için talimat verdim"

Elmas mamüllerindeki ÖTV avantajlarının kürk mamülleri için de sağlanabileceğini aktaran Ağbal, "Sektörü nasıl destekleyebiliriz konusunda olumlu bir çalışmayı inşallah hep beraber yaparız." dedi.

Maliye bürokrasisinin mükellefi bezdirmemesi gerektiğini anlatan Ağbal, "Asla vergi denetiminden korkulmamalı. Vergi denetimi bir korku aracına dönüşmemeli. Mükellefin hakkı ve hukuku denetimin başından sonuna kadar her şeyin üstünde tutulmalı." ifadelerini kullandı.

Naci Ağbal vergi inceleme zaman aşımı sürelerinin kısaltılması gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:

"Beş yıllık süre uzun bir süre. Bir mükellefin kafasında her zaman için geçmiş 5 yıla ilişkin kaygı var. Biz denetim elemanı sayısını 3-4 binlerden 10 binlere çıkardık. Artık bilgi işlem teknolojileri var. Çok daha kaydi ekonominin olduğu bir ortamdayız. Yani kesin olmamakla beraber 'bu vergi inceleme süresini 5 yıldan 3 yıla çekebilir miyiz?' diye arkadaşlara bir çalışma yapın diye talimat verdim.

"Geçici vergiyi kaldıramayız"
Geçici verginin kaldırılmasına ilişkin olarak Ağbal, şu değerlendirmeleri yaptı:

"Geçici vergiyi kaldıramayız. Sadece enflasyon nedeni ile gelen bir vergi değil. Ayrıca sadece Türkiye'de de uygulanmıyor. 'Enflasyon düştü neden geçici vergi ödüyoruz' diyenler var. Hiç enflasyon olmayan ülkelerde geçici vergi var. Neden? Geçici vergi uygulaması, kamu finansmanı açısından yıl içinde kamu finansmanına süreklilik sağlayan bir kamu kaynağı. Fakat dördüncü dönem geçici vergi beyannamesinin kaldırılması konusunda gelir vergisi kanun tasarısında bizim bir düzenlememiz var. Kurumlar vergisi beyannamesinin de bir miktar öne gelmesini arzu ediyoruz. Muhasebeci arkadaşlar bunu yetiştiremeyiz diyor. İstiyoruz ki, 3 dönem geçici vergi beyannamesinden sonra kurumlar vergi beyannamesi verilsin."