Prof. Dr. Akan, “iyi planlanmış aşılama programlarının oluşturulması, hayvansal üretimde performans için önemlidir. Uygulanan aşılamalar ile hedef; sürü bağışıklığını oluşturmak, canlı ağırlık ve yemden yararlanma oranını artırmak, yüksek tedavi masrafları ve mortalitenin önüne geçmek, özellikle ekonomik kayıpları ve halk sağlığını tehdit edebilecek riskleri azaltmak yönündedir” dedi.

Kanatlı hayvan hastalıklarından korunmada alınacak önlemlerin, hayvansal üretim performansını artırmada öncelikli konuların başında yer aldığını belirten Prof. Dr. Akan, “Aşılama insan sağlığının korunmasında olduğu gibi hayvan sağlığının korunması için de oldukça önemlidir. Çünkü aşılar, hayvanları hem hastalıklardan korumak hem de performans kayıplarını önleme de etkilidirler. Hayvanların yetiştirme yönü dikkate alınarak iyi planlanmış aşılama programlarının oluşturulması, hayvansal üretimde performans için önemlidir. Kanatlı hayvan sağlığını korumak, immun sistemin baskılanması ve bağlantılı hastalıkları önlemek için uygulanan aşılamalar ile hedef; sürü bağışıklığını oluşturmak, canlı ağırlık ve yemden yararlanma oranını artırmak, yüksek tedavi masrafları ve mortalitenin önüne geçmek, özellikle ekonomik kayıpları ve halk sağlığını tehdit edebilecek riskleri azaltmak yönündedir” diye konuştu.

Kanatlı beyaz et sektörünün gelişiminin hem ihracat potansiyeli hem de gıda piyasasında önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Akan, sektörün gıda piyasasında sahip olduğu potansiyel sebebiyle özellikle, kümeslerin ekonomik verimliliği, bakımı, hijyen ve hayvanların hastalık kontrolleri konusunun sıkça gündeme geldiğine değindi.

YÜKSEK KARLILIK, SÜRÜNÜN SAĞLIĞI VE PERFORMANSI İLE ÖLÇÜLEBİLİYOR

 Bu tesisler ve üretim merkezlerinde sağlıklı ve yüksek performanslı sürüler yetiştirmenin temel ve en önemli bileşenlerinin başında ise kanatlı işletmelerinin karlılığının geldiğini söyleyen Prof. Dr. Mehmet Akan, “Bu işletmelerdeki hayvansal üretimde yüksek karlılık, sürünün sağlığı ve performansı ile ölçülebiliyor. Kanatlı işletmelerinde karlı bir üretim ancak hastalıkların çıkışını önleyerek ve yayılmasını en az seviyede tutarak sağlanabilir. Bu sebeple sürünün hastalık etkenlerinden uzak tutulması, sürü sağlığını olumsuz yönde etkileyen ve bağışıklık sisteminin baskılanması olarak tanımlanabilecek immunsupresyon ve bağlantılı hastalıklar ile mücadele oluşturulan aşılama programları karlılığı artıran uygulamalar olarak ön plana çıkıyor” ifadelerini kullandı.

İmmun sistemin baskılanması ve sonrasında gelişen problemler, yetiştiriciler için maliyetinin tahmin edilen değerlerden çok daha yüksek olduğunu ifade eden Prof. Dr. Akan, tek maliyetin yaşanan ölümler olmadığını belirterek, “Kanatlı hayvanlarda ölüm oranı önemli bir performans göstergesidir ancak toplam maliyet; canlı ağırlık, yumurta sayısı (yumurtacı sürülerde), yemden yararlanma ve civciv sayısı (damızlık sürülerde) gibi diğer performans kayıpları ile de şekillenir. Öte yandan tedavi masraflarını da düşündüğümüzde, immun sistemin baskılanmasına bağlı kayıplar, toplam gelirin yüzde 5’ine kadar ulaşabilir” dedi.

Son olarak Türkiye’de üretilen tavuk etlerinin damızlıktan kesime, kesimden tüketiciye ulaşana kadar, her aşamasının kontrol altında olduğunu belirten Prof. Dr. Akan, yumurta üretimi konusunda da aynı kontrollerin geçerli olduğunu ve bu nedenle tüketim alışkanlıkları sebebiyle tavuk eti ve yumurta tüketiminin son derece sağlıklı olduğunu belirtti.