Güneş enerjisi yatırımlarını gerçekleştirirken gerekli izinlerin alınma sürecinin çok karmaşık ve uzun bulunduğunu belirten Yazar, şöyle konuştu:
"Güneş enerjisi yatırımlarında karşılaşılan sorunlar, bir pazar oluşturma kabiliyetinin giderek artması, lisanssız yatırımların son yıllarda ortaya çıkarak bu alana ilginin giderek artması, bu yatırımların ne kadar büyük ivme kazandığının bir göstergesidir. Bu bağlamda, sayının giderek artması sevindirici olmakla beraber onaylanan başvuru sayılarının da artması sevindiricidir."
Yazar, güneş enerjisinden halihazırda elektrik üretimi yapan projelerinin olduğunu, her hafta devreye alınan ve onaylanan projelerin arttığını lisanslı ya da lisanssız olsa da bu yatırımların Türkiye'nin enerjisinin çeşitlendirilmesi açısından büyük yatırımlar olduğunu kaydetti.
Geçen 600 MW lisanslı başvuru alındığını hatırlatan Yazar, değerlendirme sürecinde, bakanlık olarak beklemedikleri gecikmelerin yaşandığını ancak bu gecikmelerin herhangi bir kurumdan kaynaklı olmadığını, daha önce belirlenmiş başvuru prosedürlerinin ince elenerek gözden geçirilmesinden kaynaklandığını söyledi.
Yazar, "Gecikmelerin rüzgar ve güneşte yaşanmaması için başvuru süreçleri titizlikle elden geçiriliyor, sonuçları güzel olacaktır inancındayım" diye konuştu.
''Devlet teşviki hala istenilen düzeyde değil''
Else Enerji İş Geliştirme Yöneticisi Özgür Sarpdağ, 2011'den sonra Türkiye'de mevzuat kısmında gelişmelerin yaşandığını ancak devlet teşvikinin hala istenilen düzeyde olmadığını ifade etti.
Sarpdağ, Türkiye'de yenilenebilir enerji yatırımları içerisinde güneş enerjisi yatırımlarının en yüksek paya sahip olduğuna dikkati çekerek, lisanslı veya lisanssız bu yatırımların artarak devam edeceğini söyledi.
Güneş enerjisi yatırımları sırasında en çok karşılaştıkları problemlerin başında arazi ile ilgili sorunların geldiğini bildiren Sarpdağ, ''1 MW'lık yatırım yapmak istediğiniz zaman arazi almanız gerekir, belki alacağınız bu arazi sadece bu amaçla kullanılabilir, başka amaçla kullanılamaz. Bunun yerine diğer ülkelerin yaptıkları gibi lisanssız başvurularda olduğu gibi arazi kiralama yönünde de engeller kaldırılmalıdır'' dedi.
Belediyelerden alınan uygunluk belgelerinin belediyeden belediyeye farklılık gösterdiğini söylenen Sarpdağ, bu konuda da bir standardın oluşması gerektiğini ifade etti.
Sarpdağ, "Ucu açık belgelendirme talepleri sektöre girmeyi oldukça yavaşlatıyor" diye konuştu.
Form Solar Başkanı Tunç Korun, enerji sorunlarının kaynağının yerin altında arandığını, ama aslında çözümler için yerin üstüne, hatta gökyüzüne bakılması gerektiğini belirtti.
Cari açığı oluşturan en büyük kalemin enerji ithalatı olduğunun altını çizen Korun, ''Türkiye'de en az güneş alan yer bile Almanya'nın en iyi güneş alan yerinden daha iyi durumda, bu potansiyeli en iyi şekilde değerlendirmeliyiz'' dedi.
Çin'in fotovoltaik üretiminde dünya lideri olduğuna işaret eden Korun,145 Gigavat mertebesinde kurulu gücü olduğunu hatırlattı.
2018'lere gelindiğinde dünyada 370-400 gigavat fotovoltaik kurulu güç beklendiğini söyleyen Korun, fotovoltaik uygulama şekillerinin de ülkeden ülkeye değişiklik gösterdiğini, bunun da yatırımcılar için geleceğe dair beklentilere örnek olduğunu söyledi.
''Arapların yenilenebilir enerjiye ilgileri arttı''
Arap ve Lübnan Yenilenebilir Enerji Komisyonu Genel Müdürü Muhammet Al Ta'ani, dünyada yenilenebilir enerjiye olan ilginin giderek artmasının sevindirici olduğunu, petrol ve doğalgaz yataklarının çok olmasına rağmen temiz enerjiye olan ilginin Arap coğrafyasında da arttığını söyledi.
Muhammet Al Ta'ani, " Bu yönde hem Ürdün'de hem de diğer Arap coğrafyasında kanunları değiştiriyoruz. Sadece kanunlarla kalmayıp halkın farkındalığını ve yaşam biçimini de etkileyici adımlar atıyoruz" dedi.
