ANKARA - Başbakan Ahmet Davutoğlu, Başbakanlık Yeni Bina'da İş Güvenliği konusunda basın toplantısı düzenledi. Toplantıda, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz da hazır bulundu.  

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik, burada yaptığı konuşmada, İş Sağlığı ve Güvenliği düzenlemesinin, Türkiye Cumhuriyeti mevzuatına ilk kez hükümetleri döneminde kazandırıldığını belirterek, iş yerlerinin, iş sağlığı ve güvenliği hizmeti alma ve iş güvenliği uzmanı bulundurma zorunluluğunun 1 Ocak 2014'ten itibaren yürürlüğe girdiğini söyledi.

İş yerlerinin, "tehlikeli", "çok tehlikeli" ve "az tehlikeli" olarak sınıflandırıldığını bildiren Çelik, şöyle konuştu:

"Tehlikeli ve çok tehlikeli iş yeri sayısı yaklaşık 680 bin. 1 Ocak 2014'ten yani yasanın tam anlamıyla yürürlüğe girdiğinden bugüne yaklaşık 205 bin işyeri, iş güvenliği veya iş sağlığı uzmanından hizmet alımı konusunda sözleşme yaptı ama 470 bin iş yerinde halen iş güvenliği ve iş sağlığı uzmanından hizmet alınmasıyla ilgili sözleşme yapılmış değil. Bu çok büyük ve çarpıcı bir rakam. Bu iş yerlerinin 1 Ocak 2014'ten itibaren 10 aylık birikmiş borçları var. Eğer iş güvenliği uzmanı ile iş sağlığı uzmanıyla 3 ay içerisinde sözleşme yapılırsa geçmişe dönük cezai müeyyideler uygulanmayacak. Böylece farklındalık konusunun bizzat işverenler tarafından yerine getirilmesi önem arz ediyor."

Bakan Çelik, milli eğitim müfredatının da iş güvenliği çerçevesinde şekilleneceğini bildirdi.

"En modern sistem oksijen maskesi değişim istasyonu"

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız da Türkiye'de 11'i kamu, 193'ü özel sektör olmak üzere 204 yeraltı maden işletmesinde kömür üretimi yapıldığını belirterek, "2013'te beyan edilen yaklaşık 22,1 milyon tonluk bir üretim gerçekleştirildi. Bunun 18,3 milyon tonu kamu, 3,83 milyon tonu da özel sektör tarafından üretildi. O yüzden özel sektörün makul bir planlamayla üretebilecekleri, kendilerini çok fazla riske etmeyecekleri, üretim planlamalarını her yıl beyanları doğrultusunda biz denetleyeceğiz" diye konuştu.

Yıldız, ABD, Almanya, Rusya, Avustralya ve Kanada'nın madencilik alanında hem fazla üretim yapan hem de yüksek teknoloji kullanan ülkelerden olduğuna dikkati çekerek, şu bilgileri verdi:

"Yaşam odaları birçok ülkede tartışılıyor. Bir kısım ülkeler buna yanaşırken, bir kısım ülkeler ise buna yanaşmıyor. En modern sistem, hızlıca oksijen maskelerinin değiştirildiği istasyonların oluşturulması olarak bize rapor edildi. ABD'de 2010'da yaşanan bir maden kazasında o eyaletin valisi, ne yazık ki yaşam odası olmasına rağmen ölen işçilerin oraya ulaşamadığıyla alakalı beyanatta bulundu. Yani yaşam odası bu işin tamamı ve direkt çözüm noktası değil. Bunu sadece Türkiye olarak söylemiyoruz. Çalışma Bakanlığımızın da bu konuda son derece yerinde bir zorunlu uygulaması oldu. Bu maskelerin değişim noktalarının 45 dakikayı sürekli geçmeyecek tarzda sık mesafelerde yapılmasına dönük. Bunların uygulanmasına geçiyoruz."