SİVAS - Türkiye'nin tahıl ihtiyacını karşılayan ilk 5 il arasında yer alan Sivas'ta, buğday hasadı başladı. Ziraat Odası Başkanı Hacı Çetindağ da merkeze bağlı Himmetfakı köyündeki hasadı yerinde inceleyerek çiftçilerden bilgi aldı. Bu yılki yağmurların beklenenden geç yağması ve ani ısınmaların hasatta bazı olumsuz etkilenmelere neden olduğu belirtildi. 

Sivas Ziraat Odası Başkanı Hacı Çetindağ, buğdayda yüzde 30-40 oranında kalite kaybı olduğunu belirterek, "İklim şartlarının değişmesi, mayıs ve nisan aylarında beklenen yağmurların haziran ayına sarkması dolayısıyla bir sıkıntı oldu. 2018 yılında da gübre fiyatlarının da çok pahalı olması ve fazla kullanılamaması nedeniyle buğday kalitesinde bir nebze de olsa kalite düşüklüğü var ama buna da çok şükür diyoruz. Zor şartlar altında ve girdilerin çok pahalı olduğu bir dönemde çiftçilik yapan ve ülkemize katma değer kazandıran çiftçilerimize teşekkür ediyorum. Yaklaşık 15 gün daha Sivasımızda buğday hasadımız devam edecek" dedi.

'İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ETKİLİYOR'

Sivas'ın daha önce yıllık 1 milyon ton oranındaki buğday rekoltesinin yıllar içinde düşüşe geçtiğini ve bu yıl, yaşanan olumsuzluklar nedeniyle 450-500 bin ton arasında ürün beklendiğini anlatan Çetindağ, "Gübre ve tohum fiyatlarının yanı sıra 2019 yılında iklim şartlarının çok etkilemesi, yağmurların zamanında yağmaması buna neden oldu. Artık iklimler değişti, küresel ısınmalar başladı. Bizim de tarımımızı buna göre ayarlamamız lazım. Çiftçimizi buna göre hazırlamamız lazım. Beklenmedik zamanlara sarkan yağmurlar, birden yaşanan ısınmalar buna hazırlık yapılması gerektiğinin işareti. Özellikle bilim adamlarımızın, üniversitedeki hocalarımızın, çok değerli ziraat mühendisi profesörlerimizin, veterinerlerimizin buna göre çalışma yapması gerekir. Herkes elini taşın altına koysun, sahaya insin ve iklim değişikliklerine göre biz kendimizi ayarlayalım" diye konuştu.

Türkiye'nin kendi kendine yetecek tarım ve hayvancılık potansiyeline ulaşmasının elzem olduğunu aktaran Çetindağ, "Türkiye'de bu potansiyelimiz var, sulanabilir arazilerimiz var. Dünyada belki 4 iklimi yaşadığımız bir memleketimiz var. Bunun için biz tarımı çok iyi değerlendirip liyakatli insanları sahada görevlendirmeliyiz. 4 yıl ziraat fakültesinde okutulan gençlerimiz çiftçimize bir şey veremiyor. 2 yıl okulda teorik eğitim alıyorsa, 2 yıl da tarlada çalıştırılması lazım. Masa başlarında oturan ziraat mühendisi istemiyoruz" ifadelerini kullandı.