ANKARA - Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal, 'Enflasyon Raporu 2019-3'üncü Bilgilendirme Toplantısı'nda enflasyon tahminlerini açıkladı. Murat Uysal, enflasyonu düşürmeye odaklı sıkı bir para politikası duruşu ve güçlü politika koordinasyonu altında, enflasyonun kademeli olarak hedeflere yakınsayacağını öngördüklerini söyledi. Uysal "Bu çerçevede, enflasyonun 2019 yılsonunda yüzde 13,9 olarak gerçekleşeceğini, 2020 yılsonunda yüzde 8,2’ye, 2021 yılsonunda ise yüzde 5,4’e geriledikten sonra orta vadede yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağını tahmin ediyoruz. Nisan ayında yüzde 14,6 olarak açıkladığımız 2019 yılsonu tüketici enflasyon tahminini yüzde 13,9’a indirdik. Diğer taraftan, aşağı ve yukarı yönlü katkıların birbirini dengelemesiyle 2020 yılına ilişkin enflasyon tahminlerimizde herhangi bir değişikliğe gitmedik. 2019 yılsonuna dair enflasyon tahminimizi, 0,7 puan aşağı yönlü güncelledik."

'RİSK PRİMİ, HAZİRAN ORTALARINDA GERİLEDİ'

​Uysal, küresel iktisadi faaliyetlere ilişkin bilgiler vererek ülke para politikalarındaki gevşemenin belirginleşmesini, gelecek dönemde gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy akımlarını artırabilecek bir unsur olarak değerlendirdiklerini söyledi. Yılın ilk yarısında belirsizlikler ve jeopolitik gelişmelerin etkisiyle Türkiye'nin diğer gelişmekte olan ülkelerden olumsuz ayrıştığına işaret eden Uysal, ülkenin risk priminin Haziran ortalarından sonra gerilediğini bildirdi. Murat Uysal, arz ve talep koşullarının etkisiyle kredi büyümesinin 2'nci çeyrekte zayıf bir görünüm izlediğini, tüketici enflasyonunun yılın 2'nci çeyreğinde yaklaşık 4 puan düşerek yüzde 15,7’ye gerilediğini kaydetti.

'SIKI PARA POLİTİKASI DURUŞUNU KORUDUK'

Uysal, "Sıkı para politikası duruşuna bağlı olarak gerileyen enflasyon beklentileri, işlenmemiş gıda enflasyonunda ürün arzına bağlı olarak meydana gelen yavaşlama, iç talep koşullarındaki zayıf seyir ve ılımlı seyreden emtia fiyatlarının bu çeyrekte enflasyondaki iyileşmeyi destekleyen unsurlar. İktisadi faaliyet yılın ilk çeyreğinde Nisan Enflasyon Raporu'nda ortaya koyduğumuz görünümle uyumlu olarak kısmi bir toparlanma kaydetti. 2'nci çeyrekte de iktisadi faaliyetteki bu eğilimin ılımlı bir şekilde devam ettiğini görüyoruz. Yılın ilk yarısında, toplam talep koşullarının enflasyona düşüş yönlü katkı vermeye devam ettiğini ifade edebiliriz. Yılın ilk yarısında fiyat istikrarına yönelik riskler doğrultusunda sıkı para politikası duruşunu koruduk. Parasal sıkılaştırmanın etkileri ve iç talep gelişmeleri 2'nci çeyrekte enflasyondaki düşüşü destekledi" dedi.

'TÜKETİCİ ENFLASYONU, TAHMİNLERİN ALTINDA KALDI'

Murat Uysal, geçtiğimiz hafta Para Politikası Kurulu Toplantısı'nda enflasyonun ana eğilimine dair göstergelerin, arz yönlü faktörlerin ve ithalat fiyatlarının enflasyon görünümünü olumlu etkilediğini değerlendirerek parasal duruşlarının sıkılığını azalttıklarını ve bir hafta vadeli repo faiz oranını yüzde 19,75’e indirdiklerini anımsattı. Uysal, "Piyasa faizleri bu rapor döneminde tüm vadelerde düşüş kaydetti. Bu gelişmede sıkı parasal duruşa bağlı olarak gerileyen enflasyon beklentileri, ülke risk primindeki düşüş ve olumlu makroekonomik gelişmeler etkili oldu. Döviz kuru gelişmelerine paralel olarak TL'de ima edilen kur oynaklığı da mevcut rapor döneminde azaldı. 2'nci çeyrekte kredi faiz oranlarındaki artışa ilaveten genel ekonomik görünümün de etkisiyle kredi büyüme hızları tüketici kredilerinde daha belirgin olmak üzere geriledi. Tüketici enflasyonu 2'nci çeyrekte yüzde 15,7'ye gerileyerek Nisan Enflasyon Raporu'nda verilen tahminlerin altında kaldı. Bu dönemde özellikle işlenmemiş gıda enflasyonu beklenenden olumlu bir seyir izledi. İkinci çeyrekte, TL'deki değer kaybına karşın, geçen yıldan gelen yüksek baz etkisi, iç talep koşullarındaki zayıf seyir ve emtia fiyatlarındaki gerileme sayesinde hem tüketici enflasyonu hem de çekirdek göstergelerin yıllık enflasyonunda yavaşlama görüldü."

‘HİZMET ENFLASYONU YÜKSEK SEVİYESİNİ KORUDU’

Murat Uysal, enerji fiyatları yıllık enflasyonunun, döviz kurundaki yükselişe karşın, petrol fiyatlarındaki gerileme ve şebeke suyu gibi kalemlerdeki fiyat düşüşlerine bağlı olarak gerilediğini bildirerek şöyle konuştu:

"Hizmet enflasyonu ise bu dönemde sınırlı bir düşüş kaydetmekle birlikte yüksek seviyesini korudu. Bu gerçekleşmede, iç talepteki zayıf seyre karşın, geçmiş enflasyona endeksleme, canlı turizm talebi ile döviz kuru ve reel birim iş gücü maliyetlerinin seyri belirleyici oldu. TL'deki değer kaybı, başta işlenmiş gıda kalemleri olmak üzere belirli ürünlerdeki ertelenmiş fiyat ayarlamaları ve hizmet grubundaki görünüme bağlı olarak fiyatlama davranışına dair göstergeler ikinci çeyrekte bir miktar yukarı yönlü seyir izledi. Ancak arz yönlü faktörler ve ithalat fiyatları yılsonu enflasyon görünümünü bir önceki rapor dönemine kıyasla olumlu etkiledi. Enflasyon beklentilerinin bulunduğu seviyeler enflasyon görünümü üzerindeki başlıca yukarı yönlü risk unsuru olarak öne çıkarken, iktisadi faaliyetin seyrine bağlı olarak enflasyon üzerinde talep koşulları kaynaklı aşağı yönlü riskler de mevcut."