ANKARA - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Ankara Ticaret Odası (ATO) Meclis Salonunda düzenlenen, "6446 Sayılı Kanun Tasarısı Sonrası Elektrik Piyasasındaki Gelişmeler" konulu sempozyumun ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin İstanbul merkezli operasyonlara ilişkin sorusu üzerine Bakan Yıldız, Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu belirterek, hukuk sürecinin devam ettiğini ve bunu dikkatle izlediklerini söyledi.

AK Parti hükümetlerinin doğru yaptıkça güçlenen, güçlendikçe daha çok doğru yapma kapasitesine ulaşan bir iktidar olduğunu ifade eden Yıldız, "O yüzden bu konuda da yanlış yapmaz. Herkes müsterih olsun. Biz doğruyu her zaman olduğu gibi tercih ederiz" dedi.

"Adı geçen bakanların dün yapılan toplantıda istifa ettikleri doğru mu" şeklindeki bir başka soruya da Bakan Yıldız, "Bunlar çok noktasal konular. Ben o toplantıda değildim, bilmiyorum" yanıtını verdi.

Bakan Yıldız, "Bizler Türkiye'nin gelişmesine sevinenlerden yanayız. Türkiye'nin gelişmesine üzülenlerden yana değiliz. Bu çok iyi bir turnusol kağıdıdır. Herhangi bir olay olduğunda Türkiye'nin yararına olacak sonuçlara herkesin hislerini doğru yerde tutması lazım geldiğini söylemek istiyorum. Biz enerji sektörü olarak enerjimizi doğru yerlerde kullanacağız" dedi.

Irak ile yapılan enerji anlaşmalarında Halkbankası' kilit rol oynadığı belirtilerek, bu konuda sıkıntı yaşanıp yaşanmayacağının sorulması üzerine de Bakan Yıldız, şunları söyledi:

"Irak ile alakalı konuda Halkbankası, Ziraat Bankası veya Vakıfbankla alakalı verilmiş bir karar henüz yok. Biz kamu bankası olarak söyledik. Biz o manada da sürecimize devam ediyoruz. Test çalışmalarıyla alakalı Irak petrolü Silopi'ye kadar gelmişti, şimdi Ceyhan'a gelmesiyle alakalı gerek korozyon gerekse borulardaki diğer testleri de yapıyoruz.

Sayın Şehristani'nin açıklamalarını son derece olumlu buluyoruz. Tabii ki Kuzey Irak'tan da dünya piyasalarına petrolün akmasıyla alakalı olumlu baktıklarını ama merkezi hükümetin üç temel konuda hassasiyetinin olduğunu söylemişti. Biz de o hassasiyetlerin ne olduğunu kendisiyle konuştuk. Bu petrol Türkiye'nin petrolü değil, Irak'ın petrolü. Iraklı kardeşlerimiz yokluğu değil varlığı paylaşacaklar. Petrol çıktığı kadar vardır. O varlık artırıldıkça, üretim kapasitesi artırıldıkça da Irak daha fazla normalleşecektir."

Bakan Yıldız, İran veya Irak ile enerji konularında yapılan anlaşmalarda yalnızca Halkbankası'nın münhasır olmadığını, orada adı kamu bankası olarak koyduklarını yineledi.

Türkiye'den geçen petrolün gelirlerinin Türkiye'deki bir kamu bankasında birikmesi ve oradan yönlendirilmesinin doğru olacağını düşündüklerini anlatan Yıldız, "Ama BM kararı Türkiye'yi bağlar. Oradan yüzde 5'lik özellikle savaş tazminleriyle alakalı payın ayrılması söyleniyor. Biz o payın ayrılmasını bu tür sözleşmelere koyduk. O yüzden hem BM'nin kararı uygulanmış olacak hem petrolle alakalı sevkiyatlar Türkiye üzerinden yapılmış olacak hem de bundan sonraki projelerde Irak petrollerinin Türkiye üzerinden aktarılması doğru olmuş olacak. Bu projede kaybeden ülke olmayacak. Kazananlar, dost ve kardeş ülke Irak ve Türkiye olacak" diye konuştu.