TEB'in 2017 performansı ve gelecek yıla ilişkin öngörülerini ile paylaşan Türk Ekonomi Bankası (TEB) Genel Müdürü Ümit Leblebici, inovasyon ve katma değere dayalı ekonomiyi ülkenin geleceği olarak gördüklerini, verimliliğe odaklanarak tüm paydaşları için daha fazla değer yaratmak amacıyla çalıştıklarını söyledi.

Leblebici, Türkiye ekonomisinin 2017'de bir momentum kazandığını vurgulayarak, geçen yıl, 2017'de iyi yönde gelişmeler beklediklerine dair görüş paylaştıklarını anımsattı.

Hem hükümetin hem düzenleyici kurumlar ile bankaların gerekli önemleri aldığına işaret eden Leblebici, "Bu önlemlerin sonuçlarını gördük ve beraberinde büyümeyi getirdik. 2017 sonunda büyümeyi yüzde 6,5 veya biraz üzerinde bekliyoruz. Bu duruma dış piyasalardan gelen gelişmelerin pozitif etkilerinin olduğunu da göz ardı etmemek gerekir." diye konuştu.

Leblebici, Avrupa'nın 2017'de ekonomik olarak toparlanmaya başladığını ifade ederek, şunları kaydetti:

"Avrupa'nın coğrafi olarak yakınında, o pazara ihracat yapan, Gümrük Birliği ve hukuki altyapısıyla birebir entegre olan, tek gelişmekte olan piyasa biziz. Bu yıl ihracatın büyümeye katkısının yaklaşık yüzde 2 civarında olduğunu görüyoruz. Bu durumun büyümenin sürdürülebilirliği açısından kritik bir önemi var. Ben bunun devam edeceğini düşünüyorum. Önümüzdeki sene de Avrupa'nın toparlanmasını, oradan gelen taleple yine minimum yüzde 2'lik büyümenin ihracattan geleceğini bekleyebiliriz. Bu çerçevede iç piyasanın büyümesi de devam edecektir. Çünkü ihracata çalışan bir sürü büyük firmaya ürün sağlayan firmalar da var ki bunun en iyi örneğini otomotiv sektöründe görebiliriz. Gerekli önlemler alınıyor. Büyümenin 2018'de devam ederek yüzde 3,5-4 seviyesinde gerçekleşeceğini düşünüyorum. 2017 sonunda çift haneli olma ihtimali nispeten daha yüksek olan enflasyonun tek haneye geri gelmesini bekleyebiliriz. Benim beklentim, bu oranın yüzde 8,5 civarında olacağı yönünde."

"2018'de her bankanın stratejik büyüme alanı farklı olacak"

Ümit Leblebici, büyüme rakamlarının iyi gelmesi ve Kredi Garanti Fonu (KGF) ile sermaye getirisinde yaşanan düzelmenin, kredi büyümesine katkısı olduğunu vurguladı.

Kredi büyümesinin temelinde, bankacılık sektörünün KGF imkanlarını da kullanarak ekonomik aktivitenin tetiklenmesine yardımcı olmasının yattığını anlatan Leblebici, "Bu birbirini harekete geçiren strateji; hükümetimiz, bankalar ve ilgili kurumlar tarafından iyi kurgulanmış bir yapı oldu. Bankacılık sektörü 2018'de, bu yılın benzerine yakın, yüzde 15-20 arasında büyüme gösterecektir. Bankaların karlılığındaki artış hızının ise 2018'de, bu yılkinden daha düşük olmasını beklemek gerekir." dedi.