KONYA - Ticaret Bakanı Mehmet Muş, 'Tahıl koridoru' ile ilgili “İhracatımızla alakalı bu koridorun açılmasıyla beraber ihtiyaç duyulan ham madde gelecektir. Türkiye işleyeceği bu ham maddeyle beraber dünyadaki oluşabilecek olan arz sıkıntısını bir anlamda da ihracatçı ülke olarak gideren ülkelerin aslında başında gelecektir” dedi.

Ticaret Bakanı Mehmet Muş, birtakım ziyaretlerde bulunmak için bugün Konya'ya geldi. Bakan Muş, Konya Ticaret Borsası'nda 'gong' törenine katıldı. Bakan Muş, daha sonra bir otelde düzenlenen 'Türkiye İhracat Seferberliği Zirvesi'ne katıldı. Bakan Mehmet Muş, Türkiye'nin öncülüğünde Rusya, Ukrayna ve Birleşmiş Milletler’den (BM) yetkililerle yapılan toplantılar sonucu varılan 'Tahıl Koridoru' anlaşmasında Türkiye’nin kazanımlarını anlattı. Bakan Muş, şöyle konuştu:

“Tahıl koridoru önemli bir diplomatik başarı. Türkiye'nin girişimleriyle Birleşmiş Milletler’in gözetiminde, Cumhurbaşkanımızın özellikle de liderliği sayesinde aslında bir çözüme ulaşmış olundu. Burada 25 milyon ton civarında bir tahılın olduğu ve yeni mahsulün geleceği dikkate alındığında, özellikle arz güvenliği konusunda ciddi bir sorunu aşmış olacak. Türkiye'nin tahıl ithalatı var mı? Var. Mesela Türkiye'ye buğday ithal ediyor. Ama Türkiye ithal ettiği buğdayı işliyor. Türkiye, dünyanın en büyük un ihracatçısı, en önemli makarna üreticisi. Bunu aslında bir ham madde olarak kullanıyor. Türkiye'nin kendi tüketimiyle alakalı kendi yetiştirdiği kadar bir üretimi var. Bazı alanlarda eksiklikleri var. Onları da tamamlıyoruz. Dolayısıyla kendi gıda arz güvenliğimizle alakası çok büyük bir sıkıntı yok. Ama asıl ihracatımızla alakalı bu koridorun açılmasıyla beraber ihtiyaç duyulan ham madde gelecektir. Türkiye işleyeceği bu ham maddeyle beraber dünyadaki oluşabilecek olan arz sıkıntısını bir anlamda da ihracatçı ülke olarak gideren ülkelerin aslında başında gelecektir. Bu uluslararası gıda fiyatlarını da aşağı yönlü etkileyecek diye bir beklenti içerisindeyiz. Çünkü bu koridorun imzalanması bile, o imzaların atılması bile bu yukarı doğru gidişi kesti ve şimdi yavaş yavaş piyasalarda fiyatlarda bir rahatlama söz konusu olduğunu göreceğiz.”

‘ABD ÜST ÜSTE İKİ ÇEYREKTİR KÜÇÜLÜYOR’

Büyüme rakamlarıyla ilgili oluşturulan ihracat hedefinin 250 milyar dolar olduğunu ifade eden Bakan Muş, şunları söyledi:

“Bizim 2022 yılıyla alakalı orta vadeli programdaki hedefimiz 250 milyar dolardan daha aşağıda bir rakamdı. Fakat Cumhurbaşkanımız 2021 sonu ihracat rakamlarının değerlendirmesinde yeni hedefi orta vadeli programın da dışına çıkartarak 250 olarak koydu. Şimdiye kadar ihracatın yakalamış olduğu performansta aslında biz bu 250’yi yakalama konusunda bir tereddüt yaşamıyorduk. Hala yaşamıyoruz. Hatta üzerine çıkabileceğimizle alakalı bazı analizler ve beklentiler, tahminler de yapıyorum. Fakat son dönemlerde özellikle uluslararası piyasalarda, özellikle Türkiye'nin ihracat yaptığı önemli pazarlarında ekonomilerinde bazı yavaşlamalar görüyoruz. Bunu çok söylemek istemiyorum; ama teknik olarak tanımlayanlar var. Resesyon olarak tanımlayanlar var. İşte Amerika üst üste iki çeyrektir küçülüyor. Şimdi bu teknik olarak bir resesyona girme anlamına geliyor. Üçüncü çeyrekte büyür, dördüncü çeyrekte belki büyür; ama teknik olarak baktığınız zaman anlamı bu. Fakat olmasa da bir yavaşlama söz konusu. Şimdi IMF dünya büyüme tahminlerini ve dünya ticaret büyüme tahminlerini aşağı yönlü revize ediyor. Şimdi bu bizi tabii ihracatta zorluyor. Çünkü bizim ihracat yaptığımız ülkelerdeki talebin azalması, ister istemez bizi burada etkileyebiliyor. Bizim ihracatımızın yüzde 55’i Avrupa Birliği ve Avrupa Birliği üyesi olmayan Avrupa ülkelerine, yani yarısından fazlasını biz buraya ihraç ediyoruz. Dolayısıyla oradaki bir yavaşlama bizi doğrudan etkileyebiliyor. O açıdan biz 250 milyar dolarlık hedefimizi koruyoruz.''

‘ŞU ANDA İKİNCİ EN ÖNEMLİ İHRACAT PAZARIMIZ ABD OLDU’  

Türkiye’nin ihracat pazarında ABD ile yapılan iş birliklerine de değinen Bakan Muş, “Cumhurbaşkanımız, ABD başkanıyla yapmış oldukları bir zirvede 100 milyar dolarlık bir ticaret hedefi koymuşlardı. Rakamları söyleyeyim; ABD'deki son gelişmeler biraz olumsuz etkileyecek ama eğer küçülme olmamış olsa, büyüme trendi devam etmiş olsaydı, bu seneki rakamlar yaklaşık 50 milyar dolara çıkıyordu, ikili ticaret hacmimiz. Dolayısıyla 100 milyar doların yarısını yakalamış oluyoruz. Bu hedef konulduktan bir iki sene sonra, bizim şu an da ikinci en önemli ihracat pazarımız oldu ABD. Muhtemelen çok uzun sürmeden birinci sıraya gelecek. Aynı şekilde oradan ithalatımız da arttı. Karşılıklı bir ticaretin gelişmesi söz konusu. Biz artık orada eyalet bazlı bir çalışma yapmak istiyoruz. Ticaret alım heyetlerimiz buradan oralara göndereceğiz. ABD'nin ticaretteki yerinin değişmesi de tabi ki kritik ve stratejik bir süreç. Türkiye açısından birçok ezberi bozabilecek nitelikte'' dedi.