Türkiye genelinde pandemi nedeniyle 14 Mart'tan itibaren resmi ve özel eğitim kurumlarında eğitime ara verildi. Bir süre önce açılan kreş ve gündüz bakım evleri ile çeşitli kursların ardından 15 Haziran'dan itibaren özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri de öğrencilerini ağırlamaya başlayacak. Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) konuyla ilgili bir genelge hazırladığını ifade eden Narlıdere Zihinsel Engelliler Derneği Başkanı Besim Toker, genelgedeki maddelere göre hazırlıkları yaptıklarını söyleyerek, pazartesiden itibaren eğitime başlayacaklarını açıkladı. Sosyal mesafenin korunması, maske uygulaması, dezenfektanlar ve kolonya kullanımı gibi konularda bazı önlemler alındığını ifade eden Toker, en fazla 1,5 metrelik sosyal mesafe kuralına dikkat edeceklerini dile getirdi. Özel eğitim alan çocukların bağışıklık sistemlerinin daha zayıf olduğunu anlatan Toker, "Bizim çocuklarımızın, birtakım kurallara uyum sağlamada, normal gelişim gösteren çocuklar kadar uyumlu olmamaları nedeniyle biraz sorun yaşayacağız. 120 velimizle tek tek görüştük. Zaten 3 aylık pandemi sürecinde de onlarla sürekli iletişim halindeydik. Dileyenlere online destek vermeye çalıştık. 120 aileden yaklaşık 45'i 15 Haziran'da eğitime başlamayı düşünüyor. Bu oldukça düşük bir sayı. Ama onların kaygılarını çok iyi anlıyorum. Önce sağlık. Bizim çocuklarımız geç öğrenirler, çabuk unuturlar. 3 ay bizim çocuklarımız için uzun bir süre. Otizmli bireyler ile zihinsel ve bedensel engeli olan çocuklarda gerilemeler oldu. Aileler de eğitim mi sağlık mı, ikileminde kaldı. Sonuçta birçok aile sağlık dedi. 45 ailenin talebi doğrultusunda hizmet vermeye başlayacağız" diye konuştu.

AİLELER TAAHHÜTNAME İMZALADI

Eğitim talebinde bulunan aileler için bir taahhütname hazırladıklarını anlatan Toker, öğrencilerin ateş, öksürük, burun akıntısı, solunum sıkıntısı ve ishal şikayeti olması durumunda okula gönderilmeyeceğine dair aileleri bilgilendirdiklerini belirterek "Ayrıca aile içerisinde solunum yolu şikayetleri gelişen veya solunum yolu enfeksiyonu hikayesi ile hastane yatışı yapılan kişi varsa ya da Covid-19 tanısı alan kişi bulunması durumunda öğrenciyi kuruma göndermemeleri gerektiği konusunda bilgilendirildiklerine dair onlardan imza aldık. Bu sayede riski azaltmayı hedefliyoruz" dedi.

Aileleri bilgilendirici broşürler de hazırladıklarını anlatan Toker, kurumların içine çeşitli görseller astıklarını söyleyerek rehber öğretmenlerin de korunma yolları konusunda aileleri tek tek bilgilendireceğini dile getirdi. Sosyo- kültürel açıdan bazı ailelerin daha da zorlanacağını belirten Toker, "MEB 3 aydır verilmeyen eğitimlerin telafisi için bir esneklik sağladı. Biz de telafi etmeye çalışacağız. Ama öğrencilerimizin yaklaşık 3'te 1'i ile yapmaya çalışacağız. Yaklaşık 3'te 2'lik kayıp var. Bu süreci en iyi şekilde aşmayı diliyoruz" dedi.

TEMASSIZ EĞİTİM

İzmir'de 12 yıldır özel eğitim uzmanı olarak görev yapan Latife Akar da artık birebir eğitimlerde hijyene dikkat edileceğini söyleyerek, çocukları maske kullanımına teşvik edeceklerini anlattı. 45 dakikalık seansların ardından sınıfları yarım saat havalandıracaklarını belirten Akar, "Odalarda devamlı bir sirkülasyon olacak. Virüsle ilgili aile eğitimleri yapılacak. Özellikle çocuklara hijyen kurallarını nasıl öğretebilecekleri konusunda ipuçları vereceğiz. Ailelerin bekleme salonlarında toplu halde beklemeleri artık mümkün olmayacak. Eskiden 4- 5 veli bir arada oturup bekliyor, gözlem yapıyordu. Artık bu çok mümkün olmayacak bu süreç geçinceye kadar. Kuruma gelenlerin ateşi kontrol edilecek. Herhangi bir ateş öksürük gibi hastalık belirtisiyle karşılaştığımızda çocuklarımızı en yakın sağlık kuruluşuna yönlendireceğiz. Umarız süreç kısa sürer ve biz eskiden olduğu gibi etkileşim içinde neşeli birebir eğitimlerimize devam ederiz" diye konuştu. Akar, 1.5 yaşından 25- 26 yaşa kadar öğrencileri bulunduğunu belirterek, "Özellikle küçük çocuklarla temasa geçmeden eğitim gerçekleştirmek oldukça zor. Bu süreçte bizim de kafamızda soru işaretleri var. Yaşayıp göreceğiz. Umarız her şey güzel olur" ifadelerini kullandı.