Günaydın dostlar tekrar mutlu yıllar!
Mesajlarınıza cevap, paylaşımlarınıza beğeni ve yorum yazabilecek durumda değilim henüz.
Ne olur kusura bakmayın; Engin yüreğinize sığınıyorum affediniz.
İyileşme sürecim devam ediyor; Rabbime şükürler olsun ki hiç bir eksiğim yok.
Biz tarihe bakalım; bakalım ki; Akıl alalım!
1 Ocak 1919 tarihinde, İngilizler güzelim Antep'i işgal ederler...
Halk topyekun direnişe başlar; işkence, ölüm, tecavüz, şiddet durduramaz Antep Halkını.
İngiliz'ler Ekim sonunda Fransız'lara teslim ederler kenti.
Fransız'lar 5 kasım 1919’da azınlık Rum ve Ermenilerin vahşeti ile girdikleri Antep’te bir yıl dayanabilirler;
Antep Halkının ve ŞAHİN BEY’in ŞANLI DİRENİŞİDİR onları durduran.
Antep; GAZİANTEP olur...
Ve ATATÜRK DER Kİ: “BEN GAZİANTEPLERİN GÖZLERİNDEN NASIL ÖPMEM Kİ? ONLAR YALNIZ GAZİANTEP’İ DEĞİL BÜTÜN TÜRKİYE’Yİ KURTARDILAR...”
...
EGEMENLİK tehlikededir; milli güçler toplanmak zorundadır.
3 Ocak 1919 tarihinde,
Ardahan Halkı, düşman işgaline mani olmak üzere;
“KUVAY-İ MİLLİYE” kapsamında bir kongre toplar; VATAN KUTSALDIR çünkü.
...
EGEMENLİK artık bizimdir.
3 ocak 1922 tarihinde,
MERSİN-GÜZEL MERSİN ESARET ZİNCİRLERİNİ KIRAR...
...
Ulusal Egemenlik ve Bağımsızlık olmazsa olmazımızdır;
Tüm dünya bunu geçmişte de gördü;
Her aksi durumda da görecektir daima...
ATATÜRK DER Kİ: “MİLLİ EGEMENLİK UĞRUNDA CANIMI VERMEK BENİM İÇİN VİCDAN VE NAMUS BORCU OLSUN...1919”
- “EGEMENLİK HİÇBİR MANA, HİÇBİR ŞEKİL VE HİÇBİR RENKTE VE İŞARETTE ORTAKLIK KABUL ETMEZ... 1922”
Egemen kalın; Mutlu kalın dostlar!