1- 12 ada diye bilinen Ege adaları, Balkan Savaşları sonrasında 1913'te İTTİHAT VE TERAKKİ döneminde İtalyanlara bırakılmıştır.

2- 1947'de İtalyanlar, 2.Dünya Savaşı'nın mağluplarından olmaları nedeniyle, adalar onlardan alınıp , eski sahibine OSMANLI-TC'ye verilmesi gerekirken, Yunanistan'a verilmiştir.

3- 1947'de Türk Hükümeti buna itiraz edememiştir...

4 -Batı Trakya'da Türkler çoğunlukta olmasına rağmen, bu bölge de Yunanistan'a bırakılmıştır.

5- 1947 Paris Anlaşması'yla Yunanistan'a bırakılan adalarda askeri üs kurulamaz...

6- 12 ada dışında Türkiye'ye ait olması gereken adacıklarda askeri üsler kurulmuştur !!!

7- Ege'de karasuları 3 mil iken, Yunanistan 1936'da bu mesafeyi 6 mile çıkararak, Ege Denizi'ni işgale başlamıştır...

8- 28 şubat dönemi öncesinde Başbakan Çiller'i ziyaret eden ABD heyeti, bu 16 adayı Yunanistan'a bırakmasını istiyor...

9- Çiller direnince, iktidardan düşürülüyor !!! ABD ile yolları ayrılmış oluyor...

10- Çiller dönemi Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş, ABD helikopterlerinin PKK'ya yardım indirdiğini, gözlerimle gördüm demişti...

11- Bunlar yetmiyormuş gibi, Yunanistan Ege'de karasularını 12 mile çıkarma kararını aldı...

12- Nihayet Türkiye bu karara karşı çıktı. “Uygulamaya kalkışırsanız, savaş nedeni sayarız” dedi.

Şimdi Türkiye'nin zayıf bir anını beklemektedirler…

TÜRKİYE EGE'DE NEDEN BÖYLE DAVRANDI ???

1870'ten itibaren Çarlık Rusyası'nın denetimine giren Kars ve Ardahan, Kurtuluş Savaşı sonrası Atatürk ve Lenin yönetimlerinin mutabakatı sonucu 1921 Kars ve Moskova antlaşmalarıyla geri alınmıştı.

Stalin dönemindeki Sovyet yönetimi ise "1921'de zayıftık, Türkiye bundan faydalandı, bu haksızlık giderilsin" iddiasını ortaya attı.

ABD ve İngiltere'nin II. Dünya Savaşı'nda Moskova ile yaptığı müzakerelerin tutanakları, "Stalin liderliğindeki Sovyetlerin o dönemde Türkiye'den Kars ve Ardahan'ı talep ettiğini ve Boğazlar'da üs istediğini" ortaya koyuyor.

Nazilere karşı müttefik olan ABD, İngiltere ve SSCB arasında 16-26 Aralık 1945'te Moskova'da düzenlenen dışişleri bakanları konferansının tutanakları, Sovyetlerin Türkiye'ye yönelik toprak ve üs taleplerinin en yetkili ağızdan, bizzat Stalin tarafından dile getirildiğini belgeliyor.

Bazı çevreler bunun senaryo olduğunu, Sovyetler'in Türkiye'den toprak talep etmediğini ileri sürer ama ABD'de açıklanan belgeler maalesef durumun gerçek olduğunu ortaya koymaktadır...

Batı'nın açıkça Türkiye'nin yanında yer almasının da yardımıyla planı başarısızlığa uğrayan Stalin'in ölümünden sonra Sovyet hükümeti, 30 Mayıs 1953'te Ankara'ya yeni bir nota vererek, "Sovyetler Birliği'nin Türkiye'ye karşı hiçbir toprak iddiasında olmadığını beyan ederiz" demiş ve Stalin'in net biçimde dile getirdiği iddialarından geri adım atmıştı.