Milletimize vekillik yapmakla görevli, milletimizin “benim adıma karar ver” diye seçtiği, milletimize hizmetkâr olması gerekenler; millete efendilik yapmaya tevessül ediyorsa bilmelidir ki:

Biz efendilik düzenini tekrar cumhuriyeti kurarak yerle bir etmiş bir milletiz.

Herkes haddini ve yerini bilmeli.

Konuşmalarına dikkat etmeli.

Ölçüyü kaçırmamalı.

Aksi takdirde milletimiz ağzını açarsa sizi hiç kimse kurtaramaz.

Ve yine unutmamak gerekir ki:

Onuru kırılan hakarete uğrayan şehit yakını değil sade bir vatandaş da olsa, çiftçi, memur, köylü veya işsiz, her ne olursa olsun devletin hiçbir görevlisi bağırmaya, hakaret etmeye hak sahibi değildir.

(Şu cümleyi hakaret gören  kimi devlet görevlileri olsa da asla hakaret değil tespittir.)

Tüm devletin görevlileri maaşını bu milletin cebinden almaktadır.

Çoluk çocuğunun rızkından, nafakasından kısıp devlete vergi veren milletimize, hiç kimse ağzını açıp hakaret edemez, sesini yükseltemez, onur kırıcı cümle kullanamaz.

Herkes yerini bilmelidir ve demokrasilerde en büyük güç millettir.

ZAVALLI.!

Zavallı biri demiş ki;

“Alevilere kız vermeyin”

Kur-an aklında yeri olmayan bu zavallı yaklaşımın ve buna sessiz kalanların şerrinden Allah’a sığınırım.

İslamda din adamı sınıfı neden yok” gerçeğine örnek olan bu zavallıları iyi tanıyın.

Bunlar İmam-ı Azam aklına göre itibarsız adamlardır.

Zira o büyük imam der ki:

Sultanın sofrasına oturan bilginin sözüne itibar olmaz.

HAKİKAT.

Diyorum ki:

Sağlık, eğitim ve dinin ticareti olmaz.

Olursa da ahlaki olmaz.

Yapanlarda er ya da geç ahlaki değerlerini yitirirler.!

Sağlıktan ziyade para denen kirle çalışan doktor, hukuktan ziyade paraya değer veren “hukukçu” evlatlarımızın geleceğini paraya sıkıştıran eğitimci, insan ahlakını tamamlamak üzere gelen din ticarete dönüşürse, o diyarda hukuk iğfal edilir.

Bu bu düzensizlik ahlaksızlığın altında yaratan rabbi ile terbiye edilmemiş şeytani akıl yatmaktadır…

Doğru yolda olana selam olsun!