Ünlü Fransız yazıcısı Andre Maurois (1885-1967) yetiştirdiği lisenin öğrencilerine, I.Cihan Savaşı sonlarında verdiği konferansta şöyle seslenir: Bu lisenin talebesi olmak bahtiyarlığına erdiğimde kıymetli üstatlarım, bana hayat mücadelesinde rehberlik edecek şâir ve filozofları tanıtmışlardı. Kendimi bilgi ve ümitlerle delicesine zengin hissediyordum. Dostluğa ve hakka inanıyordum. Delikanlı Shelley gibi, yüksek sesle, ben de şöyle and içiyordum: "Elimden geldiği kadar âdil, makul ve hür olacağıma ve hayatımı güzelliğe vakfedeceğime yemin ederim."

O uzak mazide de tıpkı bugün olduğu gibi, fesat ruhlar, insanların yolunu keserek, onlara: "Ne kadar safsınız" diyorlardı, "Dünya, hiç de sizin sandığınız gibi değildir. Siz bir şiir âlemi, bir er meydanı bekliyorsunuz. Hâlbuki bir engel bulacaksınız. Hakkı mı özlüyorsunuz? Gözlerinizin önünde zulmün zaferine şahit olacaksınız. Güzele mi inanıyorsunuz? Keşfedeceksiniz ki güzellik de çabuk geçecek...

Biliyorum ki çocukluğu pek hazin geçmiş bir nesle mensupsunuz. İlk tahsil çağlarınız felâket yıllarına denk geldi. Büyük bahtsızlıklara uğradınız ve büyük cinayetlere şahit oldunuz. Bütün bunlar içinizi bulandırdı. Bugün kapkara bir edebiyatımız varsa, bu kapkara yılları geçirdiğimiz içindir. Size bu acı kitapları okumayı tavsiye ederim. Onların bazıları güzeldir. Yaşayan edebiyatı ihmal ve ondan nefret etmek hatadır. Fakat onun yegâne ve kesin olduğunu sanmak da bir delilik olur. İnsanların yüzyıllar boyu sevdikleri eserler, gözü kapalı olarak beğenmemize hak kazanmışlardır. Eğer Homeros, 3000 yıldan beri saygı görüyorsa, buna lâyık olduğundandır. Taptaze kazanılmış zaferler, haklı gibi görünseler de, çabucak sönüp giderler. Andre Gide der ki:

"Bugün alkışlanan eserlerden bazılarının yirmi yıl sonra insanı güldürmeyeceklerinden emin değilim."

Bütün bir geçmişi yok farz edip cemiyetin ve düşünce âleminin, sıfırdan hareket ederek, yeniden kurulduğunu iddiaya kalkışmak kadar tehlikeli bir şey yoktur. Ruhlarımız, birbiri altında çeşitli tarihî çağları saklayan topraklara benzer.. İnsan tabiatın en cılız canlısıdır. Fakat istediği zaman, kâinata boyun eğerek onu yenmesini bilir" İnsanoğlu, bilhassa kendi kendisini yenmelidir. Eğer ateşli ve gayretli bir hayat sürerek kendinizi iradenin, akim ve imanın zırhları ile donatmış iseniz, hayatta hiçbir şeyden korkunuz olmayacaktır. 

2000 yılında dünyanın hâli ne olacak? Sizler ve dünyanın bütün gençleri onun nasıl olmasını isterseniz öyle olacak. Size ne kolay, ne de mesut bir hayat vaat edeceğim. Nefsinize o derece hâkim olunuz ki, karşılaşacağınız güçlükler ne olursa olsun, önlerine daima lâyık olarak çıkasınız. Tek dileğim budur… (Andre Maurois, Aile Dergisi)