Uzun süredir iç savaşın sürdüğü ve siyasi istikrarsızlığın yaşandığı Yemen, hızla yayılan difteri salgınıyla kısıtlı imkanlarla mücadele ediyor.

Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçlerinin desteklediği meşru hükümet ile Husiler arasında 3 yılı aşkın süredir şiddetli çatışmalara sahne olan Yemen'de koleranın ardından difteri salgını da hızla yayılıyor. Yemen’de ilk difteri vakası Ağustos 2017’de görülürken, Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, şu ana kadar 2 bin 537 difteri vakası tespit edildi ve difteri salgını nedeniyle 141 kişi hayatını kaybetti.

Husilerin kontrolündeki başkent Sana'da Sebin Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nde "Difteri Bölümü" Başkan Yardımcısı Doktor Yasir es-Sultan, son günlerde difteri salgınına yakalanan 65 kişinin hastanede tedavi gördüğünü, bunlardan 10'unun öldüğünü, 55'inin tedavisinin sürdüğünü söyledi.

Salgının tedavisinde kullanılan ilaç ve aşılar gereken miktarda olmadığı için salgının hızlıca yayıldığını ifade eden Sultan, sorunun, salgının kendisinden ziyade tedavi imkanlarının yetersizliğinden kaynaklandığını belirtti.

İmkanlar yetersiz

Sultan, sağlık kurumlarının kapanmasına ve salgının hızla yayılmasına neden olan iç savaştan dolayı bu salgınla mücadelede imkanların yetersiz olduğunu dile getirdi.

Husilerin sözde Sağlık Bakanı Taha el-Mutevekkil de difteri salgınına yakalanan hastaların alınması için hastanedeki bazı bölümlerin boşaltıldığını söyledi.

Hastanede isminin açıklanmasını istemeyen bir hemşire de Dünya Sağlık Örgütü'nden ilaç ve aşı desteği olmasa durumun çok daha kötü bir hal alacağını belirtti.

Tanı koymada sıkıntı

Öte yandan salgına ilk tanı koyulurken bir takım sıkıntılar yaşanıyor. Hastaların bir çoğuna antibiyotik tedavisi başlatılarak salgına ilk müdahalede geç kalınıyor.

Yemenli Azim Muhammed de salgına yakalanırken ateşlendiğini, gözlerinin tahriş olduğunu ve yutkunmakta zorluk çektiğini belirterek, kendisine önce bademcik iltihabı teşhisi konularak ilaç verildiğini ve durumu ağırlaşınca hastaneye kaldırıldığını kaydetti.

Muhammed, difteri salgınına yakalandığı anlaşılınca gereken tedavinin başlatıldığını ve 25 gün gözetim altında tutulacağını ifade etti.

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, şüpheli kolera vaka sayısı bir milyonu aşarken, 2 bin 200 kişi salgın nedeniyle hayatını kaybetti.

Aşılarla ilgili halk arasındaki söylentiler

Sağlık sektöründeki yetkililer, halk arasında “koruyucu aşıların güvenli olmadığı, batının çocukları bu aşılarla kısırlaştırmak istediği” yönündeki söylentiler olduğunu belirtiyor. Yetkililer, bu inanç nedeniyle aşıdan kaçınılmasının difterinin yaygınlaşmasının nedenlerinden biri olduğuna dikkati çekiyor.

Söz konusu söylentilerin ardından DSÖ, difteri aşısının tehlikeli hiçbir etkisinin bulunmadığını açıkladı.

Dünyada yılda milyonlarca çocuğun aşılandığına dikkati çeken DSÖ, aşıların güvenlik testlerinden geçtiğini ve gayet güvenli olduğuna işaret etti.

DSÖ, aşıların hafif ateş, aşının yapıldığı bölgede ağrı gibi basit yan etkilerinin bulunduğunu aktardı.