KİEV - Ukrayna İçişleri Bakanlığı, hükümet karşıtı gösterilerde 67 emniyet görevlisinin protestocular tarafından rehin alındığını bildirdi.

İçişleri Bakanlığı resmi internet sitesinden yapılan açıklamada, radikal gruplar tarafından yapılan saldırılarda 67 emniyet görevlisinin rehin alındığı, söz konusu emniyet görevlilerinin durumunun belirsiz olduğu ifade edildi.

Açıklamada, İçişleri Bakanlığı'nın, rehin alınan emniyet görevlilerinin kurtarılması için yasalarda öngörülen silah dahil tüm yöntemleri kullanma hakkına sahip olduğu hatırlatıldı.

47 kişi öldü

Ukrayna'nın başkenti Kiev'de çıkan çatışmalarda 47 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi.

Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, bu kayıplarla 18 Şubat'tan bu yana yaşamını yitirenlerin sayısının 75'e ulaştığı belirtildi.

Muhalif Svoboda partisi milletvekili, göstericilerin oluşturduğu Ulusal Direniş Hareketi'nin sağlık sorumlusu Svyatoslav Hanenko ise partisinin resmi internet sitesinden yaptığı açıklamada, 60'a yakın göstericinin öldürüldüğünü iddia etti.

Beyaz Saray'dan Yanukoviç'e çağrı

Beyaz Saray Sözcüsü Jay Carney, yaptığı yazılı açıklamada, "Ukrayna güvenlik güçlerinin, kendi halkına karşı otomatik silahlarla ateş açması görüntülerinden öfke duyduk. Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç'i, güvenlik güçlerini Kiev kent merkezinden derhal geri çekmeye ve barışçıl protesto hakkına saygı göstermeye çağırıyoruz ve protestoculara da kendilerini barışçıl şekilde ifade etmeleri çağrısında bulunuyoruz" ifadesini kullandı.

Ukrayna ordusunu, siyasi araçlarla çözülebilecek ve çözülmesi gereken bir ihtilafa müdahil olmamaya çağırdıklarını da kaydeden Carney, açıklamasında, "Güç kullanımı krizi çözmez. Şiddete son vermek ve Ukrayna halkının şikayetlerini ele alan ve gerilimi azaltan anlamlı diyalog başlatmak için net adımlar atılmalı" ifadesine yer verdi.

Carney, ABD'nin, şiddetten sorumlu olanlardan hesap sorulması ve Ukrayna halkına birleşik ve bağımsız bir Ukrayna'yı daha iyi bir gelecek yoluna yeniden oturtmak için yardımcı olunması amacıyla Avrupalı müttefikleriyle birlikte çalışacağını belirtti.

Kırım'da tedirgin bekleyiş

Ukrayna'da meydana gelen olaylar, ülkeye bağlı Kırım Özerk Cumhuriyeti'nde endişeyle takip ediliyor. Kırım Özerk Cumhuriyeti Parlamentosu Başkanı Vladimir Konstantinov'un, ülkedeki olayların daha da tehlikeli boyutlara ulaşması durumunda Kırım'ın Ukrayna'dan ayrılmasının gündeme gelebileceği yönündeki açıklamaları, krizin Kırım'a da sıçrama olasılığını gündeme getirdi. 

Kırım Özerk Cumhuriyeti Parlamentosu Başkanı Konstantinov, "İstikrarsızlığın ciddiyetini koruması durumunda, Kırım Ukrayna'dan ayrılabilir. Bu, Ukrayna'nın dağılması durumunda mümkün olabilir" diye konuştu. 

Konstantinov, Ukrayna'daki krizde birçok Avrupa ülkesinin aktif rol oynadığını belirterek, sokak olaylarının iç savaş başlangıcı tehlikesi oluşturduğunu ve Ukrayna yönetiminin sorumluluk almaktan kaçındığını ifade etti.

Her ne kadar Kırım'da durum şu anda sakin olsa da, Konstantinov'un açıklamaları krizin derinleşme ihtimalinin bulunduğuna işaret ediyor.

AB üyeleri şiddetin sorumlularına yaptırımda anlaştı

AB dışişleri bakanları, Ukrayna'da şiddet olaylarında sorumluluğu bulunanların malvarlığını dondurma ve AB'ye seyahatlerinin engellenmesi konusunda uzlaştı.

İtalya Dışişleri Bakanı Emma Bonino, Ukrayna'daki gelişmelerin ele alındığı toplantının ardından basına yaptığı açıklamada "Şiddet yapanların malvarlıklarının dondurulması ve vize yasağı yaptırımının saatler içinde yürürlüğe gireceğini" kaydetti.

Hollanda Dışişleri Bakanı Frans Timmermans ise yaptırımların "1-2 gün içinde yürürlüğe gireceğini" söyledi.

İrlanda Dışişleri Bakanı Eemon Gilmore, yaptırımlar için siyasi onay verdiklerini ve görevlendirdikleri bir çalışma grubunun yaptırımlara hedef olacak sorumluların listesini hazırlamaya başladığını söyledi.

Gilmore, halka baskıda kullanılabilecek malzeme ve ekipmanların Ukrayna'ya ihracını askıya aldıklarını ve olayların seyrine göre yaptırımlar listesinin kabarabileceğini ifade etti.

Ukrayna'da krize diplomatik çözüm çabalarını sürdüren toplantıdan çıkan kararda, krizin birincil sorumlusunun Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç ve hükümet olduğu iddia edilerek tansiyonu düşürecek siyasi diyalog adımının yönetimden gelmesi gerektiği belirtildi.

Kararda, Ukrayna'daki siyasi krize kalıcı çözümün anayasa reformu, kapsayıcı yeni hükümetin kurulması ve demokratik seçimlerin şartlarının oluşturulmasından geçtiği vurgulandı.

Yaptırımlar gibi bir dizi seçeneği hızlı ve aktif biçimde gözden geçiriyoruz

Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest, ABD Başkanı Barack Obama'nın, Ukrayna'ya yönelik olarak, yaptırımlar gibi bir dizi seçeneği hızlı ve aktif biçimde gözden geçirdiğini bildirdi.

Earnest, günlük basın brifinginde konuyla ilgili sorular üzerine, "Başkan ve üst düzey ekibi, elde mevcut olan bir dizi seçeneği hızlıca gözden geçiriyorlar ve gece gördüğümüz korkunç şiddet yüzünden aciliyet duygusuyla hareket ediyorlar" dedi.

 Barışçıl göstericilerin haklarının çiğnenmesinin endişe kaynağı olduğunu söyleyen Earnest, "Başkan (Obama) bu nedenle yaptırımlar gibi seçenekleri gözden geçiriyor" ifadesini kullandı. 

Bir gazetecinin, "(Seçeneklerin gözden geçirilmesi) Bunlar sadece yaptırımlar hakkında mı, yoksa askeri seçenek de masada mı" yönündeki sorusunu, "Şu anda 'aktif biçimde gözden geçirilen seçenekler' derken, yaptırımlardan söz ediyoruz" diye yanıtlayan Earnest, yaptırımlar konusunda henüz alınmış bir karar olmadığını belirtti.

Earnest, Ukrayna hükümetinin, şiddetin devam etmemesini sağlama yönünde ana sorumluluğu bulunduğunu kaydetti.