WASHINGTON

ABD, Paris'te dün terörle mücadelede dayanışma için düzenlenen ve 1,5 milyon kişinin yanı sıra yaklaşık 50 devlet ve hükümet başkanının iştirak ettiği "Cumhuriyet Yürüyüşü"nde Paris Büyükelçisi Jane Hartley tarafından temsil edilmişti. Yürüyüşte ABD Başkanı Barack Obama ya da yönetimden diğer üst düzey isimlerin bulunmaması, Atlantik'in her iki yakasından yoğun eleştiriler aldı.

Özellikle Cumhuriyetçiler, Obama yönetimini eleştiri yağmuruna tutarken, tepkiler sosyal medyada da geniş yer buldu. Hatta CNN televizyonu sunucularından Jack Tapper'ın, Paris'te hiçbir Amerikalı liderin olmamasıyla ilgili, "Bir Amerikalı olarak utanç duyuyorum" ifadesi dikkat çekti.

Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest, günlük basın brifinginde konunun sorulması üzerine, "Paris Büyükelçisi'ne ilave olarak, daha yüksek profile sahip birini göndermiş olmamız gerektiğini kabul ediyoruz" dedi.

Yürüyüşün çok kısa bir zaman diliminde duyurulup hayata geçirildiğine dikkati çeken Earnest, başkan ya da başkan yardımcılarının katıldığı etkinliklerde geniş güvenlik önlemlerinin alınması zorunluluğunun Obama veya Biden'ın Paris'e seyahatini zorlaştırdığını söyledi.

Earnest, "Hiç şüphe yok ki Başkan ya da Başkan Yardımcısı, bu kadar kısa bir zaman diliminde, bir milyonu aşkın kişinin katıldığı bu açık hava etkinliğine katılmaya gitseydi, (ayrıntılı güvenlik düzenlemelerinin) insanların dün yaptıkları şekilde yürüyüşe katılmaları yeteneğini ciddi biçimde etkilerdi. Koşullar biraz farklı olsaydı Başkan orada bulunma fırsatına sahip olmayı arzu ederdi" diye konuştu.

Küba'nın 53 tutukluyu serbest bırakması

ABD yönetimi, Küba ile ilişkilerin normalleştirilmesi anlaşması kapsamında Küba hükümetinin tutuklu 53 kişiyi serbest bırakmasını memnuniyetle karşıladı.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Marie Harf, günlük basın brifinginde, Havana yönetiminin attığı adımı olumlu karşıladıklarını kaydetti. Harf, “Küba hükümeti, salıverme taahhüdünde bulundukları 53 siyasi tutuklunun serbest bırakılmasını tamamladıklarını bize bildirdi. Bu çok olumlu gelişmeden memnuniyet duyuyoruz. Küba hükümetinin bu sözünü yerine getirmesinden memnunuz” diye konuştu.

Salıverilen mahkumların, çeşitli insan hakları organizasyonları tarafından, ülkede özgürlükleri veya siyasi ve sosyal reformları desteklediklerinden dolayı Küba hükümetince  tutuklu bulunduğunun ifade edildiğini belirten Harf, görüşmeler esnasında siyasi eylemlerinden dolayı tutuklanan bu kişilerin isimlerini Kübalı yetkililere ilettiklerini kaydetti.

Küba hükümetinin de kendilerine verdiği söz doğrultusunda hareket etmesini öven Harf, “Şüphesiz, bunun iyi bir şey olduğunu düşünüyoruz” dedi.

ABD, Fidel Castro’nun iktidara gelmesinin ardından ilişkilerini dondurduğu Küba ile yaklaşık 50 yılın ardından geçen ay normalleşme sürecini başlatma kararı almıştı.