WASHINGTON

Arakan Rohingya Birliği Genel Direktörü ve Kuzey Amerika Burma Rohingya Dernekleri Başkanı Wakar Uddin, Myanmar’da yerlerinden edilen Müslümanlara yönelik uzun süredir devam eden katliamın uluslararası toplum tarafından görmezden gelindiğini söyledi.

Uddin, ABD Kongresi’nde Myanmar’daki Rohingya Müslümanlarının giderek kötüleşen durumuyla ilgili yapılan toplantı sonrasında AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Uddin, uluslararası toplumun Arakan bölgesine erişimde sıkıntılar yaşaması nedeniyle tedirgin olduklarını, bölgede son dönemde ne tür insan hakları ihlalleri ve katliamların yapıldığına dair bilgi alamadıklarını anlattı.

Arakan’daki Müslümanların yaklaşık iki yıldır hedef alındığını belirten Uddin, “Arakan’da Budist radikaller, yerel polis ve güvenlik güçleri tarafından Rohingya Müslümanlarına uygulanan şiddet, en yüksek seviyede devam ediyor. Myanmar hükümetinin, diplomatik kaynaklardan ve BM’nin de aralarında bulunduğu uluslararası organizasyonlardan gelen güvenilir haberlere rağmen, erkek, kadın ve çocuklara yönelik katliamını reddetmeyi sürdürmesi öfkelendirici ve üzüntü verici” dedi.

Uddin, Rohingya Müslümanlarının kaldıklarını kampların yaşam standardının çok kötü olduğunu da kaydetti.

“Çok ciddi boyutta insani yardımlara ihtiyaç var” diyen Uddin, Myanmar hükümetinin ise yardım etmek isteyen uluslararası organizasyonları engellediğine dikkati çekti. Uddin, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın bölgede yardım ofisi açmak için girişimleri olduğu ancak hükümetin bu isteği geri çevirdiği bilgisi verdi.

Wakar Uddin, uluslararası toplumun da bölgedeki katliama kayıtsız kaldığına işaret ederek, “Uluslararası güçlerin Rohingya Müslümanlarına yönelik uzun süredir devam eden katliamlara yanıtı çok üzücü. Aslına bakılırsa onlar olup biteni görmezden geliyor” diye konuştu.

“BM’nin bağımsız araştırma ekibi kurması için çalışıyoruz”

ABD’de Myanmar’la ilgili çalışmalar yürüten sivil toplum kuruluşu Burma için ABD Kampanyası (US Campaign for Burma) Direktörü Jennifer Quigley de son dönemde Arakan bölgesinde Rohingya Müslümanlarına yönelik şiddette artışın görüldüğüne işaret etti.

Sınır Tanımayan Doktorlar örgütünün Myanmar’dan sınır dışı edilmesi haberinin de bu şiddete farklı bir boyut kazandırdığını belirten Quigley, doktorların gönderilmesinin bölgedeki Müslümanların yaşamlarını daha da zorlaştırdığını kaydetti. Quigley, Rohingyalı Müslümanların genellikle bu doktorlar tarafından tedavi edildiği bilgisini paylaşarak, “Şimdi bu doktorların da ülkeden çıkarılması, halkın sağlığına yönelik bir kriz oluşturduğu gibi, bu, sahada insan hakları ihlallerine şahitlik edebilecek uluslararası çalışana sahip tek örgütün de ülkeden ayrılmış olduğu anlamına geliyor” ifadesini kullandı.

Kuruluş olarak şu anda uluslararası güçlerin Myanmar’da olup bitenlere kayıtsız kalmaması için çalışmalar yürüttüklerini söyleyen Quigley, BM’nin bağımsız bir araştırma ekibi kurması ve insani yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması için çabaladıklarını anlattı.

Amerikalı ve İsveçli büyükelçilerin, sahada uluslararası üyeleri olan bir araştırma komisyonunun oluşturulmasına yönelik açıklamaları haricinde, dünyanın önde gelen devletlerinin ve organizasyonlarının yaşananlara sessiz kaldığına dikkati çeken Quigley, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Uluslararası toplum hemen hemen hiçbir şey yapmıyor. Amerikalı ve İsveçli büyükelçiler araştırma komisyonunun oluşturulmasına yönelik düşüncelerini söylediklerinde, Myanmar hükümeti bunu hemen reddetti. Bunun ardından uluslararası toplumdan başka herhangi bir girişim gelmedi. Katliamdan sonra uluslararası toplumun güçlü bir şekilde tepki vermediğini gören Myanmarlı yetkililer de Sınır Tanımayan Doktorlar’ın ülkeden atılabileceği sonucuna vardılar.”

“Türkiye’nin liderlik edebileceğini düşünüyorum”

İnsan Hakları İzleme örgütünün Asya’dan sorumlu kıdemli araştırmacısı David Mathieson, Türkiye’nin Myanmar’da yerlerinden edilen Müslümanlara yönelik yardımlarını övdü. Türkiye’nin yaklaşımının alkışı hak ettiğini vurgulayan Mathieson, şöyle konuştu:

“Tamamen iç karartıcı bir manzaranın hakim olduğu bölgede, Türkiye’nin burada olup bitenle ilgilenmesi ve yaşananlara karşı sesini yükselmesinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu, şu anda Rohingyaların ihtiyacı olan bir ilgi. Onların sıkıntılarını uluslararası platforma taşımaya ihtiyaç var. Modern İslami toplumların duydukları gerçek endişeleri göstermelerine, onların ihtiyacı var. Çünkü ne yazık ki Malezya ve Endonezya bunu çok fazla ciddiye almıyor.”

Uluslararası toplumun ise uzun süredir bölgede yaşanan sıkıntılarla ilgili kötü bir sınav verdiğini vurgulayan Mathieson, ABD ve İngiltere’nin Arakan’daki Müslümanların çilesini dillendirmeye yönelik iyi bir liderlik gösterirken, Avrupa Birliği’nin sessiz kaldığını söyledi.

Mathieson, şiddetin sona ermesi için Myanmar yetkilileriyle görüşecek uluslararası bir komisyonun oluşturulması gerektiğine işaret ederek, “Çünkü bu sadece Burma’nın sorunu değil. Bangladeş’in, Malezya’nın ve Tayland’ın da sorunu. Bu, tüm bu ülkeler için bölgesel bir problem. Rohingyaların giderek kötüleşen durumuyla alakadar olan Türkiye’nin, bu konuda liderlik edebileceğini düşünüyorum” açıklamasında bulundu.