Almanya Başbakanı Angela Merkel, "Kölner Stadtanzeiger" gazetesine verdiği röportajda, Türkiye'nin 3 milyon Suriyeli sığınmacıyı kabul ettiğini söyleyerek "AB-Türkiye anlaşmasının öngördüğü gibi AB'nin bu konuda mali yardımda bulunması çok doğrudur. Anlaşmanın amacı, çok sayıda kişinin ölümüne sebep olan ve artık eskisi gibi rahat hareket edemeyen kaçakçılık çetelerine karşı mücadeledir. AB-Türkiye anlaşması sığınmacıların da çıkarınadır. Başka ülkelerle de bu tür çözümlere ihtiyacımız var." diye konuştu.

Söz konusu anlaşmanın, sahillerinde kaçakçılık çetelerinin bulunmasını istemeyen Türkiye'nin de çıkarına olduğunu, bu durumun sıkça unutulduğunu ifade eden Merkel, Türk hükümetiyle her sorunun doğrudan konuşulmasından yana olduğunu kaydetti.

Türkiye'nin önemli konularda bir ortak ve müttefik olduğunu belirten Merkel, "Türkiye, teröre karşı mücadelede, Suriye ve Irak'taki sorunların çözümünde müttefiktir. Açıkça konuşmamız gereken olumsuz gelişmelere rağmen bir kenara itilmemeli. Ayrıca Almanya'da Türk kökenli milyonlarca kişi yaşıyor." dedi.

Merkel, anayasa değişikliği referandumundan sonra Türkiye'nin AB'de bir geleceği olup olmadığı sorusu üzerine, "Biz Avrupa'da, Türkiye ile gelecekte nasıl bir ilişki istediğimiz konusunda görüşmeliyiz. Elbette, NATO üyesi ve çok sayıda konuda önemli bir ortak olan ve öyle de kalan Türkiye ile doğrudan görüşmeliyiz. Eleştirimizde açık olmalıyız, buna şüphe yok. Diğer yandan akılcı da davranmalıyız çünkü Türkiye ile iyi ilişkiler bizim çıkarımıza." ifadesini kullandı. 

Merkel, referandumda alınan sonuçtan sonra çifte vatandaşlık konusundaki görüşlerinin değişip değişmediği sorusuna, "Bu konuda referandum sonucuyla doğrudan bir bağlantı göremiyorum. Benim için önemli olan Almanya'da iyi uyum sağlanması." cevabını verdi.

Başbakan Merkel, Almanya'da eylül ayında yapılacak genel seçim öncesinde çifte vatandaşlık ve sığınmacı konularının önemli olup olmayacağı sorusu üzerine, çifte vatandaşlık konusunun 1999 yılındaki seçim mücadelesinde olduğu kadar merkezi bir rol oynamayacağını ancak çok sayıda seçmenin, ülkeye gelen yabancıların Alman toplumuna uyumuna önem verdiğini öğrendiğini söyledi.