"Bugünlerde kendi kendimizi suçlama alışkanlığı tekrar ortaya çıktığı bir zamanda böyle bir desteği vermeniz tabi ki beni memnun eder" diyen Eroğlu, derneğin verdiği desteğe teşekkür etti.
Eroğlu, kabulde, Rum yönetiminin, Türkiye'nin Avrupa Birliği üyelik sürecinde iki başlığın açılmasına onay verdiği yönündeki haberlerin anımsatılması üzerine, "Açılacak olan 2 başlık önemli başlıklar değil. Bu bir taktik" dedi.
Kıbrıs'ta bir anlaşma için uğraştığının ve müzakere masasında neyi görüştüğünün bilincinde olduğunu ifade eden Eroğlu, yıllardır her anlaşmayı reddeden bir tarafla müzakere masasında oturduğunun da farkında olduğunu söyledi.
Rumların istediğini vererek yapılacak bir anlaşmanın Kıbrıs Türk halkına yararı olmayacağını vurgulayan Eroğlu, "Bazıları, sanki müzakere masasında neyi görüştüğümüzü bilmiyorum zannederek, okuyayım diye bana kitaplar gönderiyorlar. Ben o kitapları çoktan okudum" dedi.
Halkın menfaatlarını düşündüğünü ifade eden Eroğlu, "Rum tarafı sadece istemesini biliyor. Eğer Rumun her istediğini verirseniz, bizim bu memlekette yaşama şansımız kalmaz" diye konuştu.
Downer'in KKTC'de bazı siyasi parti ve sendikaları ziyaret ederek kendisine yönelik "sesinizi yükseltin" demesinin ardından, "ülkede birden bire bir hareketlenme olmasının ve cumhurbaşkanlığına kadar gidilerek kitap ve broşür bırakılmasının hoş şeyler olmadığını" kaydeden Eroğlu, şöyle devam etti:
"Sanki benden önceki görüşmeci her şeyi halletmiş ve ben reddediyormuşum gibi bir hava içerisinde arkadaşlar. Ben 6 başlık buldum, 6 başlığın hiç biri karara bağlanmış değil. Sanki Sayın Talat (2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat) Kıbrıs sorununu çözmüş de ben gelmiş bozmuşum gibi de bir mesaj verme havası içerisinde veya Sayın Talat şu anda cumhurbaşkanı olsaydı Kıbrıs sorunu çözümlenmişti gibi sözler, bunlar gerçeği ifade etmiyor. Çünkü, karşında yoldaşın da olsa seninle anlaşma istemeyen bir zihniyet vardır. Bunu halkımız gayet iyi biliyor, bazı çevrelerin de bu gerçeği görmesi lazım."
-"1 Temmuz'dan sonra müzakerelerin anlamı olmaz"-
Müzakerelerde her başlıkta öneri sunan tarafın kendileri olduğunu, Rumların ise ilk gün ne söylediyse orada "çakılı durduğunu" kaydeden Eroğlu, Rum tarafında başkanlık seçimi sürecinin başladığını, Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas'dan seçim havasına girilen bugünlerde müzakerelerde bir esneme beklemenin mümkün olmadığını belirtti. Eroğlu, "Rum yönetiminin AB dönem başkanlığını alacağı 1 Temmuz'dan itibaren yapılacak müzakerelerin bir anlamının olmayacağını" da söyledi.
Downer'a, belli çevreleri ziyaret ederek, kendisini suçlayıcı açıklamalar yapmasının kabul edilemez olduğu, bundan üzüldüklerini ve böyle davranışlardan kaçınması gerektiğini söylediğini aktaran Eroğlu, Downer'in davranışlarından Türkiye'nin de bilgilendirildiğini kaydetti.
Eroğlu, "Downer'in bu yaptığı, özellikle, 'ne yapacağız' sorusuna karşılık 'bağırın' şeklinde bana karşı halkı kışkırtmaya çalışması, ertesi gün bütün gazetelerde aleyhime yazılar çıkması, cumhurbaşkanlığının önüne kadar gelip protesto etmeleri tabii ki Downer'in başlattığı bir hareket gibi değerlendiriliyor" dedi.
