Irak’ın güneyinde başlayan ve başkent Bağdat’a sıçrayan gösterilerin güvenlik güçlerinin baskısına rağmen devam etmesinde "halkın bezginliğinin yanı sıra siyasi faktörlerin de etkili olduğu" belirtiliyor.

Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi (JSGA) Uluslararası Güvenlik ve Terörizm Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serhat Erkmen, gösterilerin ülke geneline yayılmasıyla ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Sadece halka hizmetlerin verilememiş olması değil, bu işin siyasi boyutları da var.” değerlendirmesinde bulundu.

Ülkenin güneyindeki gösterilerin ilk olmadığını, son birkaç yılda farklı zamanlarda ekonomik ve gündelik nedenlerden kaynaklanan gösteriler yapıldığını anımsatan Erkmen, şunları söyledi:

“Ama sanki bu gösteriler biraz daha geniş çaplı. Organize değil ama yaygın. Şu ana kadar güvenlik güçlerinin baskısına rağmen susturulabilmiş değil. Bu iş bir miktar kendiliğinden gelişmiş olabilir. Ortaya çıkışı başkan nedenlerden dolayı olabilir ama gittikçe yaygınlaşan bir özellik gösteriyor."

Erkmen, gösterilerin sadece halka hizmet verilmemiş olmasından değil, siyasi bazı faktörlerden de beslendiğini belirtti.

Güney bölgelerden seçime düşük katılım, halkın Irak’taki siyasi partilerden beklediklerini “artık bulamayıp” umudunu kesmesi ve siyasi ideolojilerin destek bulduğu ülkelere yönelik tepkilerini ortaya koyması gibi faktörlerin olduğunu ileri süren Erkmen, "Gösteriler sadece gündelik sebeplerle değil, birçok faktörün bir araya gelmesiyle tetiklendi." dedi.

"Sadr da bu işten nasibini alabilir"

Merkezi Necef'te bulunan Şii dini merci Ali es-Sistani’nin gösterilere destek verdiğini hatırlatan Erkmen, Mukteda es-Sadr hareketinin ise bu gösterilerde ön planda olmadığını kaydetti.

Sadr hareketi ve Sadr destekli sivil toplum kuruluşlarıyla (STK) gruplarının bundan önceki birçok gösteriyi ön planda organize ederek başı çektiğini anımsatan Erkmen, buna karşın Sadr’ın bu işe karşı çıktığının düşünülmemesi gerektiğini söyledi.

Sadr hareketinin de bu gösterilerden payını alabileceğini öne süren Erkmen, şöyle konuştu:

“Sadr hareketinin bu işe karşı çıktığı falan düşünülmesin. Başlangıçta Sadrcılara yönelik bir tepki yoktu ancak Meysan’daki olaylardan sonra Sadrcılara yönelik tepki olduğu ortaya çıktı. Irak’ta adı Mukteda el-Sadr’ın ‘başbakan’ önereceği kişilerden birisi olarak gösterilen Ali Devvay Lazım’ın (Meysan Valisi) bulunduğu yere dahi göstericiler saldırdılar, ciddi olaylar çıktı. Sadr da bu işten nasibini alabilir. Belki artık sadece muhalefet değil, seçimin birinci çıkan partisi olarak da siyasal düzenin oturtulamaması sorunlardan birisi olarak gösteriliyor. Belki de onun ön plana çıkmasını engelleyen faktörlerden bir tanesi.”

Erkmen, Irak’ta kolaylıkla bastırılan birçok gösteri olduğunu, son gösterilerin de bastırılabileceği ihtimalini değerlendirmek için birkaç güne ihtiyaç duyulduğunu dile getirerek, gösterilerin birkaç gün daha sürmesinin Irak’taki siyasi ve toplumsal dengeleri bambaşka yere götürebileceğini sözlerine ekledi.