LONDRA

Avrupa Birliği (AB) ülkelerinden İngiltere'ye gelen göçmenlerin sayısının kısıtlanmasına yönelik İngiliz hükümetinin hazırladığı planlar açıklandı. Göçün kontrol altına alınmasını isteyen İngiltere Başbakanı David Cameron, AB'den endişelerini dikkate almalarını istedi.

İngiltere Başbakanı David Cameron, ülkenin Batı Midlands bölgesini ziyareti sırasında yaptığı konuşmada, AB ülkelerinden İngiltere'ye gelen göçmenlerin sayısına sınırlama getirilmesiyle ilgili hükümetin bir süredir üzerinde çalıştığı planlarını anlattı. Hükümet, yeni planlarıyla İngiltere'yi göçmen işçiler için daha az çekici bir ülke haline getirmeyi amaçlıyor.

Yeni önlemlere göre, AB ülkelerinden İngiltere'ye gelen göçmenler ülkeye girişlerinden itibaren altı ay içinde iş bulamazlarsa sınır dışı edilebilecek. Göçmenler ayrıca, ülkede dört yıl yaşamadan toplu konut gibi sosyal yardımlardan faydalanamayacak. Çocukları İngiltere dışında yaşayan göçmenler de İngiltere'de ne kadar uzun yaşarlarsa yaşasınlar artık çocuk yardımı alamayacak. Birleşik Krallık'a AB'den gelen göçmenler halihazırda ülkedeki maddi sistemden ve devlet yardımlarından faydalanabiliyor.

Cameron, uzun süredir beklenen konuşmasında göçmenliğin İngiltere'ye fayda sağladığını ancak artık kontrol altına alınması gerektiğini vurguladı. Cameron, şunları söyledi:

"Hep beraber çok ırklı, başarılı bir demokrasi yarattığımız için bundan büyük gurur duyuyorum. Göç sayesinde Büyük Britanya olduk. Konu AB'ye gelince, çoğu İngiliz vatandaşı mevcut durum ve birlikten ayrılma arasında yanlış bir seçim yapmak istemiyor. Reform ve referandum istiyorlar. Göç konusunda ise sınırsızlık istemiyorlar. Hiç göçmen olmamasını da istemiyorlar. Kontrollü göç istiyorlar ve haklılar."

- Ülkeden çıkışlar kontrol edilecek -

Cameron, İngiltere'ye gelen göçmen sayısının düşürülmesi ve kontrol altına alınması için Muhafazakar-Liberal Demokrat koalisyon hükümetinin, sahte dil okullarının kapatılması, yurt dışındaki eşlerini İngiltere'ye getirmek isteyen göçmenlere yönelik uygulanan mali durum kontrol programları, ev kiralama, banka hesabı açma ve ehliyet almanın zorlaştırılması gibi uygulamaları hali hazırda uyguladığını hatırlattı.

Cameron, 2015 yılının nisan ayından itibaren ülkeden çıkış yapılan noktalarda, çıkış kontrolleri uygulamasına başlanacağını duyurdu ve böylece İngiltere'den ayrılan göçmenlerin sayısına ilişkin daha net verilerin elde edileceğini söyledi. Mevcut halde İngiltere'den çıkışlarda herhangi bir pasaport kontrolü yapılmıyor.

Mayıs ayında İngiltere'de yapılacak genel seçimlerden sonra lideri olduğu Muhafazakar Parti'nin göçmenliğin kontrol altına alınması için daha fazla plan üzerinde çalışacağını belirten Cameron, bunları aktarırken, "Sponsor oldukları göçmenlerin vizelerinin bitiminde ülkeden ayrılmalarını önlemede başarısız olan okul ve işyerlerinin lisanslarını iptal edeceğiz. 'Önce sınır dışı et sonra temyize başvur' politikamızı, tüm göçmen temyiz başvurularına uygulanması için genişleteceğiz. Ev sahiplerinden, evlerini kiralayacak göçmenlerin göçmenlik statülerini kontrol etmeleri konusundaki uygulamayı hızlandıracağız" diye konuştu.

Hükümetin yeni planları arasında ayrıca AB'den İngiltere'ye çalışmak için gelenlerin tercihen "iş teklifi üzerine" ülkeye gelmesi yer alıyor. Cameron, hükümetin bu planına yönelik, "İngiltere'de iş arayan AB vatandaşlarının bu ülkede yasal kalış sürelerini kısıtlamak istiyoruz. Eğer iş arayan bir AB vatandaşı, ülkeye gelişinden itibaren 6 ay içerisinde iş bulamazsa ülkeyi terk etmeleri istenecek" dedi.

Mevcut halde AB ülkelerinden İngiltere'ye gelenlerin yüzde 40'ı herhangi bir iş teklifi olmadan ülkeye giriyor.

AB'ye serbest dolaşım çağrısı

İngiltere'de mayıs ayında yapılacak genel seçimlerde yeniden başbakan seçilmesi halinde uygulanması beklenen hükümet planlarını "radikal reformlar" olarak tanımlayan Cameron, şöyle konuştu:

"Avrupalı ortaklarımıza gerçek endişelerimiz olduğunu söylüyorum. Endişelerimiz garip veya mantıksız değil. Duyulmayı hak ediyoruz. Duyulmak zorundayız. Eğer endişelerimiz duyulmazsa ve AB ile olan ilişkimizi daha iyi duruma getiremezsek işte o zaman tabii ki her şeyi silerim. Brüksel'e giderek değişikliği başarmak istiyorum. Eğer mayısta beni başbakan seçerseniz AB'nin reforma sokulmasını ve İngiltere'nin AB ile ilişkisini müzakere edeceğim. Serbest dolaşım konusu bu müzakerenin kilit parçası olacak. Eğer başarırsam daha önceden dediğim gibi bu ülkeyi reformlaşmış bir AB'de tutmak için mücadele edeceğim."