Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (KSYÖ) Genel Direktörü Ahmet Üzümcü, ABD'li televizyon kanalı NBC News'a verdiği mülakatta, Suriye'de, klor gazı içeren varil bombaları ve ölümcül sarin gazı ile saldırıların devam ettiğini vurgulayarak, "Uzmanlarımız tarafından toplanan örnekler, rejimin daha önce hiç beyan etmediği kimyasalların varlığını kanıtlıyor. Suriyeli yetkililer bu durumu teknik açıdan makul bir şekilde açıklamalı." dedi.

Rejimin 2013 yılında tüm kimyasal madde stokunu teslim ettiğini söylemesine rağmen kimyasal silah saldırılarına devam etmesinin, bazı yasaklı maddeleri elinde tutmuş olabileceği yönünde endişeler uyandırdığını belirten Üzümcü, "Pek çok Batı ülkesi, Suriye rejiminin, sarin öncüllerinden (işlenerek sarine dönüştürülebilecek kimyasalların) bazılarını elinde bulundurmaya devam etmesinden endişe ediyor." diye konuştu.

Üzümcü, KSYÖ'nün görevinin saldırılarda kimyasal kullanılıp kullanılmadığını belirlemek olduğunu, faili belirlemek olmadığını anımsattı. 

Örgüt, Suriye'nin kimyasal silahlarının imha çalışmaları sırasında gösterdiği başarıdan dolayı 2013 yılında Nobel Barış Ödülü'ne layık görülmüştü.

Esed rejimi, 21 Ağustos 2013'te Şam'ın Doğu Guta bölgesinde kimyasal silah kullanmış, bin 400'ün üzerinde sivilin hayatını kaybetmesine, çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 10 binin üzerinde sivilin yaralanmasına neden olmuştu.

Bunun üzerine ABD'nin daha önce ilan ettiği "kırmızı çizgi" gereğince Suriye'ye müdahale etmesi beklentisi doğmuştu. Ancak Rusya, rejimin tüm kimyasal silah stokunu imha etmesi teklifini getirerek müdahaleyi engellemişti.

Taraflar, 15 Eylül 2013'te anlaşmış, Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütünün devreye girdiği süreçte imha işlemi başlatılmıştı. Örgüt, işlemin 19 Ağustos 2014'te tamamlandığını duyurmuştu.

Ancak rejim bundan sonra da kimyasal silah katliamları düzenlemeye devam etti.

Son olarak 7 Nisan'da Şam'ın Doğu Guta bölgesindeki Duma ilçesinde 78 sivil kimyasal silah kurbanı oldu. KSYÖ'nün Duma katliamı ile ilgili araştırmaları sürüyor.