BM Genel Kurulu'nun 70 yılı aşkın tarihinde dönem başkanlığına seçilen 4. kadın olan Maria Fernanda Espinosa, açıklamalarda bulundu.

BM Güvenlik Konseyi'nde reform konusunun "kolay olmadığını", bunun "üye ülkelerin siyasi iradesine ve devletlerin isteğine" bağlı olduğunu ifade etti.

Geçen hafta tamamlanan, 140'tan fazla devlet ve hükümet başkanının katıldığı BM Genel Kurulu Görüşmeleri'ne ilişkin değerlendirmede bulunan Espinosa ülkelerin çoğunun ''çok taraflı sisteme'' destek verdiğini söyledi. 

Espinosa, BM Genel Kurulu'nun ''evrensel bir parlamento'' ve BM'nin uluslararası hukuku güçlendiren bir organı olduğuna dikkati çekti. Espinosa, küresel çok uluslu sistemi reddeden ABD Başkanı Donald Trump'ın ''önce Amerika'' odaklı yaklaşımına ilişkin ise ''Çoğunluk, hatta neredeyse üye ülkelerin tamamı çok taraflı sistemi savundu. Aksini düşünen üye ülkeler de var ve bazı üye devletlerle belirli konularda hemfikir değiliz ama aksini düşünmek de hakları çünkü burası diyalog ve konsensus ortamı.'' değerlendirmesinde bulundu.

Yedi öncelik

Son dönemlerde Suriye'deki kriz başta olmak üzere birçok sorunun çözümünde başarısız olmakla eleştirilen BM'nin daha iyi olabilmesi için daha iyi hizmet verebilmesi gerektiğini ifade eden Espinosa, BM Genel Kurul Başkanı olarak 7 öncelik belirlediğini belirtti.

Espinosa söz konusu yedi önceliğini şöyle sıraladı:

''Üye ülkelerle yapılan görüşmeler sonucu 7 öncelik belirledim ve bu öncelikler dünyanın mevcut durumunu da yansıtıyor. İlk olarak cinsiyet eşitliği. BM Genel Kurulu Başkanlığına seçilen 4. kadın olarak da böyle bir sorumluluk taşıyorum ve başkanlığımda cinsiyet eşitliğinin, kadınların siyasi ve ekonomik olarak güçlendirilmesin süreklilik arzetmesini ve herkesin ortak ilgi alanına girmesini sağlamam gerek. Göçmen ve mülteciler konusu diğer bir öncelik. Aralık'ta Marakeş'te yapılacak göç toplantısının hazırlıklarını yapıyoruz. Üçüncü konu ise iklim değişikliği özellikle de iklim anlaşmasının uygulanması, düşük karbon teknolojisi, okyanuslardaki plastik kirliliği. Bence iklim değişikliği ilgilenilmesi gereken çok acil bir sorun ve bu konuda bir fark yaratabileceğimizi düşünüyorum. Tüketici toplum da bir fark yaratabilir ve bununla ilgili bir kampanya başlatacağız. Engellilerin hakları da önceliklerimiz arasında. Dünyada büyük bir çoğunluk, bir buçuk milyar kişi engelli ve onların eğitime ve iş hayatına erişimlerini sağlamamız gerek. Kadın gençler ve engelliler için eşitsizlikleri azaltan toplumlara ihtiyacımız var. '

''BM'nin yeniden canlandırılması gerek''

BM'nin yeniden canlandırılması ve küresel çok uluslu sistemin güçlendirilmesi için reformların gerekliğine dikkati çeken Espinosa, ''BM Güvenlik Konseyi'nde reform konusu 25 yıldır tartışılıyor. 10 yıldır devam eden hükümetler arası müzakere süreci var ama reformlar tamamen üye ülkelerin yürüttüğü bir süreç. Bu kolay bir konu değil ve tamamen üye ülkelerin siyasi iradesi ve devletlerin süreci ne kadar ilerletmek istediğine bağlı." dedi. 

Üye devletlerin sayısı kadar farklı yaklaşımların, grupların ve pozisyonların olduğunun altını çizen Espinosa, "Müzakereleri yürütmek için çok yakında iki kişi görevlendireceğim. Diyaloğu güçlendirmek ve ajandayı ileri taşımak için çalışmalar yürüteceğim.Ülkeleri, pozisyonlarını değiştirmeye zorlayamayız. Bu çok ihtilaflı ve görüş ayrılıklarının olduğu bir konu ama süreç devam edecek çünkü böyle de bir görevimiz var.'' açıklamasında bulundu.

BM Genel Kurulu'nda bütün ülkelerin eşit seviyede temsil edildiğini, herkesin aynı koltuklarda oturduğunu, konuşma ve oy kullanma hakkı olduğunu vurgulayan Espinosa, BM Genel Kurulu'nu çok taraflı sistemdeki ''en demokratik'' organ olarak tanımladı.

Barış ve güvenliğin korunması ve sağlanması sorumluluğunu taşıyan BM Güvenlik Konseyi'nin aksine BM Genel Kurulu'nda alınan kararların bağlayıcılığın olmadığının hatırlatılması üzerine ise Espinosa, ''Bu ortak bir sorumluluk. Üye devletler bir taahhütte bulunuyor ve kararlar alınıyor. Uygulanması da bununla birlikte geliyor. Kararları kabul ediyorsak uygulamamız da gerekiyor.'' cevabını verdi.

BM Güvenlik Konseyi reform önerileri

Bazı ülkeler, BM'de yapısal değişim bazıları yönetimsel, bazıları ise iki konuda da kısmi değişimler istiyor.

Son yıllarda katıldığı tüm BM görüşmelerinde reform taleplerini dillendiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ''7 kıtanının temsil edildiği'' bir Güvenlik Konseyi önerisi getiriyor.

Almanya, Japonya, Hindistan, Brezilya (G4) gibi ülkeler tarafından onlarca yıldır dillendirilen reform çağrıları, BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyeleri ABD, Fransa, İngiltere, Rusya ve Çin tarafından gözardı ediliyor.

Almanya ve Japonya, 5 milyar doları aşan yıllık BM bütçesine en fazla katkı veren ilk 5 ülke arasında olduklarını belirterek BM Güvenlik Konseyi'nde daimi üyelik istiyor.

Afrika grubu da BM'nin gündemindeki birçok konunun kıtayı ilgilendirdiğini ve yeterince temsil edilmediğini savunarak Afrika'ya 2 daimi üyelik verilmesini talep ediyor.

İngiltere ve Fransa tarafından gündeme getirilen bir başka öneri ise toplu katliam ve kimyasal silah kullanımı gibi olaylara ilişkin alınan BM Güvenlik Konseyi kararlarında veto yetkisinin devre dışı kalması.