BRÜKSEL

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Brüksel’de, AB Konseyi Başkanı Donald Tusk’la görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, çok verimli ve yapıcı bir ortamda fikir alışverişinde bulunduklarını söyledi.

AB ve Fransa'nın İsrail ve Filistin'e yönelik uluslararası barış konferansı düzenlenmesi teklifini olumlu karşıladığını ifade eden Abbas, "Barışçıl bir gelecek için, Filistin'in 1967'deki sınırlarında ve Doğu Kudüs'ün başkent olduğu bağımsız bir devlet olması en iyi çözümü teşkil ediyor." dedi.

Beraber çalışarak barış ve istikrar ortamı sağlamaya çabaladıklarını belirten Abbas, İsrail'in Filistin topraklarını işgaline bir son vermesi gerektiğini kaydetti.

Tusk: AB, Filistin’in en yakın partneri olmaya devam edecek
AB Konseyi Başkanı Tusk ise bölgede şiddet ve kışkırtma ortamı durmadan görüşmelerde ilerleme sağlanamayacağını belirterek, "AB, Filistin’in en yakın partneri olmaya devam edecek" diye konuştu.

AB’nin, Filistin’in sosyal ve ekonomik kalkınmasına yönelik mali destek vermeye devam edeceğini söyleyen Tusk, İsrail ve Filistin’in barışçıl bir şekilde, iki bağımsız devlet olarak bir arada yaşaması gerektiğini ifade etti.

İsrail Cumhurbaşkanı Rivlin: Tek yol doğrudan görüşme
Öte yandan, İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin de Brüksel temasları çerçevesinde AB Komisyon Başkanı Jean-Claude Juncker ve AB Dış Politika ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilci Federica Mogerini ile görüştü.

Rivlin, görüşme sonrası gazetecilere yaptığı açıklamada, İsrail ve Filistin toplumları arasında güveni sağlamanın çok önemli olduğunu anlattı. 

İsrail'in Filistinlilerle yaşadığı anlaşmazlığın büyük bir trajedi olduğunu ifade eden Rivlin, şöyle konuştu:

"Şu an için kalıcı bir anlaşmayı sağlayamazsak bile güveni arttırmak konusunda etkin olmalıyız. İsrail ve Filistin yetkilileri ikili görüşmelere yoğunlaşmalı. Filistin ve İsrail arasında güven ortamı ve barış perspektifi sağlanmasının tek yolu doğrudan görüşme."

Filistin Devlet Başkanı Abbas'ın İsrail liderleriyle görüşmeyi kabul etmediğini söyleyen Rivlin, karşılıklı konuşulmadan güven ortamının sağlanamayacağını belirtti.