WASHINGTON

ABD ve İngiltere Dışişleri Bakanları, Türkiye'nin önerdiği Suriye'de tampon bölge oluşturulması önerisinin uygulanabilirliğini incelemek gerektiğini ve bu seçeneği göz ardı etmediklerini söyledi.

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, İngiltere Dışişleri Bakanı Philip Hammond ile ABD Dışişleri Bakanlığı’nda görüştü. Ardından iki bakan ortak basın toplantısı düzenledi.

Kerry, Kobani’nin düşmesinin önlenmesine yönelik bir karar olup olmadığına ve Türkiye'nin burada ve genel anlamda koalisyonda oynayabileceği role ilişkin soru üzerine, Kobani halkı için derin kaygı duyduklarını söyledi.

“Türk liderlerle konuştuk. Ben dün ve önceki gün olmak üzere Başbakan Ahmet Davutoğlu ile iki kez görüştüm. Bölgeye ek hava saldırıları düzenledik, hem Pazartesi hem Salı hem de bugün” diyen Kerry, Kobani’de yaşananları görmenin “korkunç” olduğunu ama bir adım geriye çekilip geçen haftalarda başlanılan noktayı ve stratejik hedefleri hatırlamanın da önemli olduğunu kaydetti.

Kerry, BM Genel Kurulu’nda koalisyonun yeni açıklandığını, ilk çabaların henüz başladığını, ABD Başkanı'nın IŞİD’e karşı küresel koalisyon için özel temsilcisi emekli General John Allen’ın konuyla ilgili ilk seyahatine geçenlerde çıktığını ve bugün Türkiye’ye gideceğini vurguladı.

Allen’in bugün ve Cuma günü Türkiye’de uzun toplantılar yapacağını, bu toplantılarda Türkiye’nin koalisyona tam olarak nasıl katılacağının belirlenmesini umduklarını bildiren Kerry, “Açıkçası, sınırlarındaki bu durum onlar (Türkiye) için inanılmaz kaygı yaratıyor ve bunun farkındalar” diye konuştu.

Bu tür şeylerin dikkatli ve iyi düşünülerek yapılması gerektiğini, böylece herkesin diğerlerinin ne yaptığı, yapılanlara yönelik çıkarımlar ve sonucun nereye gidilebileceği konusunu anlayabileceğini dile getiren Kerry, “Yarın görüşmelerin doğrudan büyükelçi (Brett) McGurk, General Allen ve CENTCOM (ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı) ile yürütüleceğine yönelik güvenim tam” ifadesini kullandı.

Kobani’deki hava saldırılarının orijinal hedeflerinin kumanda ve kontrol merkezleri ve yapıları olduğunu belirten Kerry, IŞİD’in sadece Kobani değil tüm Suriye ve Irak’taki kapasitelerini ortadan kaldırmaya çalıştıklarını bildirdi.

Kerry, önümüzdeki saat ve günlerde stratejinin ilerlemesinin, Türkiye ve diğerlerinin koalisyonda nasıl bir rol üstleneceklerinin belli olacağını söyledi.

“Suriye’de de rol üstlenmeyi göz ardı etmiş değiliz"

İngiltere Dışişleri Bakanı Hammond da koalisyonda İngiltere’nin pozisyonuna yönelik soru üzerine, Irak’ta hükümetin kendilerinden yardım istediğini hatırlatarak, bu konuda kendi parlamentolarından onay aldıklarını ve Irak’ta aktif olarak görev üstlendiklerini kaydetti.

Hammond, “Suriye’de de rol üstlenmeyi göz ardı etmiş değiliz. Eğer bunun doğru olduğuna karar verirsek, bu konuda da parlamentonun onayı gerekiyor. Ama Bakan Kerry’nin dediği gibi bu bir koalisyon, bunun içinde birçok oyuncu ve yürütülmesi gereken birçok farklı görevler var. Burada bir iş bölümü ve rollerde uzmanlaşma söz konusu” dedi.

Hammond, “nasıl ki Türkiye’nin koalisyona katkısının tam olarak ne şekilde olacağı kararı bekleniyorsa, İngiltere’nin de kendi askeri yetkilerini Suriye’de bir operasyona genişletmesinin koalisyona katkısı konusunu hala değerlendirdiğini” söyledi.

Bu arada Hammond, BBC 2'de yayınlanan "Newsnight" programına katıldı. ABD'nin öncülüğünde IŞİD'e karşı yürütülen hava operasyonlarını değerlendiren Hammond'a, Türkiye de soruldu. Hammond, şöyle konuştu:

"Kürtlerin Türk sınırının her iki tarafındaki çıkarlarından dolayı bölgedeki durum karışık. Türkiye rehine krizini çözdüğünden beri, koalisyonda önemli bir rol oynama niyetinde olduğu konusunda net. Buna kara güçlerini kullanmak da dahil. Bu rolün nasıl olacağı ve kara güçlerinin koalisyon çabalarındaki rolünün nasıl gerçekleşeceği henüz belli değil.

ABD Başkanı Barack Obama’nın IŞİD’e karşı küresel koalisyon için özel temsilcisi emekli general John Allen'in gelecek hafta başında Türkiye'ye gideceğini biliyorum. Türkiye'nin koalisyonda oynamak istediğini söylediği önemli rolü nasıl oynayacağı konusuna önümüzdeki birkaç gün içinde açıklık getirileceğini görmeyi bekliyorum."

Tampon bölge oluşturulması

İki bakana, “Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ın, Türkiye’nin tampon bölgeye yönelik çağrısını destekleyeceğini belirttiği” hatırlatılıp, bu konudaki görüşleri de soruldu.

“Araştırmaya değer, konuya çok yakından bakmaya değer” diyen Kerry, Suriye sınırını milyonu aşkın sığınmacının geçtiğine işaret ederek, komşu ülkelere giden Suriyelilerin geri dönmesi ve sınır boyundaki bir alanda korunması halinde bunun istenen bir durum olacağını kaydetti.

Kerry, “Ancak aynı zamanda (bu alanın) güvenliği sağlanmalı, hükümetin (Esed rejimi) saldırısının olmaması garantilenmeli, diğer birçok şey de yapılmalı. Dolayısıyla, bu konunun incelenmesi lazım. Hepimiz bu konuyu yakından ele alma taraftarıyız ve General Allen’in ve yetkili kumandanların önümüzdeki günlerde görüşeceği konulardan biri olacak” diye konuştu.

Hammond da tampon bölge fikrinin bir süredir dile getirildiğini ama tampon bölgeden tam olarak neyin kastedildiğini ve bu konseptin nasıl çalışabileceğini diğer müttefik ve partnerlerle incelemeleri gerektiğini söyledi. Hammond, “Ama tabi ki şu aşamada bu fikri gözardı etmiyorum” diye konuştu.

İngiltere'ye teşekkür

Kerry, IŞİD’le mücadelede İngiltere’nin uluslararası koalisyona verdiği destek için teşekkür etti.

İngiltere'nin, örgütün Irak'taki hedeflerine düzenlenen hava saldırılarına katkı sağladığını ve masum insanların hayatlarını sürdürmeleri için 36 milyon dolardan fazla insani yardımda bulunduğunu hatırlatan Kerry, hem ABD’nin hem de İngiltere’nin IŞİD’in barbar eylemlerinden acı çektiğini anlattı.

Kerry, bu eylemler sonrasında her iki ülkenin örgütle mücadeleden geri adım atmayacağını vurgulayarak, IŞİD’le savaşmayı sürdüreceklerini kaydetti.

Ebola salgınıyla mücadele

Afrika’da ebola salgınıyla mücadelede de İngiltere’nin desteğini öven Kerry, uluslararası topluma ise bu virüsün yayılmasını önlemek için daha fazlasını yapmaları çağrısında bulundu. Kerry, “Bu sabah dünyadaki ülkelere daha fazlasını yapmaları için acil çağrıda bulunuyorum. İlerleme sağladığımız halde, olmamız gereken yerde değiliz. Uluslararası toplumun bu zorlukla tam anlamıyla mücadele edebilmek ve ülkelerimizdeki insanları koruyabildiğimizden emin olmak için karşılanması gereken ilave ihtiyaçlar var ” dedi. Kerry, bu bağlamda daha fazla para, ekipman ve personele ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.

“Ebola’nın yayılmasını hızlıca kontrol altına almak için tüm bunlara acilen ihtiyaç var” diyen Kerry, uluslararası hava yolu şirketlerinin de Batı Afrika’da uçuşlarına devam etmelerini istedi, sınırların açık kalması gerektiğini kaydetti.

Sahada eğitimli tıbbi personele ihtiyaç var

İngiltere Dışişleri Bakanı Philip Hammond da yayılan ebola virüsünün ciddi kaygılara neden olduğuna işaret etti. Bu hastalığı yenmeleri gerektiğini anlatan Hammond, bunu başarmanın çok zor olmadığını, ancak kaynak ve çaba gerektiğini ifade etti.

ABD’nin Liberya’da, İngiltere’nin de Sierra Leone’de hastalıkla mücadeleyi artırdığını belirten Hammond, “Şu anda uluslararası toplumun daha geniş sorumluluk almasına ve ilave kaynakların ulaştırılmasına ihtiyaç var. Sadece paraya değil, aynı zamanda sahada çalışmalara öncülük edecek eğitimli tıbbi personele ihtiyaç var” diye konuştu.

İngiltere’nin Sierra Leone’ye 200 milyon dolardan fazla destek sağlayacak bir program taahhüdünde bulunduğunu anımsatan Hammond, 700 yataklı tedavi ünitesi için de ülkede askeri ve sivil ekiplerinin bulunduğunu anlattı.

Kerry ve Hammond, toplantıda ayrıca Rusya’nın Ukrayna’nın doğusundaki eylemlerine de değinerek, ABD ve İngiltere’nin Ukrayna’nın bağımsızlığından yana olduğunu, Rusya’nın bu ülkeye yönelik eylemlerini sürdürmesi halinde ilave yaptırımlardan kaçınılmayacağını vurguladı. 

Psaki: Tampon bölge fikrini şu anda hayata geçirmeyi düşünmüyoruz

Öte yandan ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki, günlük basın toplantısında Kerry'nin sözlerine açıklama getirdi.

Tampon bölge konusunun Türkiye ve diğer ülkelerin zaman zaman dile getirdiği bir öneri olduğunu ifade eden Psaki, teklifi bu ülkelerde bu sure boyunca görüştüklerini ve bu konudaki görüşmelerin de devam ettiğini kaydederek, “Dolayısıyla, şu anda bunun (tampon bölge) uygulanmasını düşünmesek de bu, diğer ülkelerin getirdikleri bir dizi fikir ve önerileri tartışmaya devam etmeyeceğimiz anlamına gelmiyor” dedi.

Türkiye ile Irak ve Suriye’de ABD ve Türkiye’nin ortak hedeflerinin desteklenmesini sağlayacak eylemleri başlatmak ve tanımlamak için çalıştıklarını belirten Psaki, “Bir fikirleri olduğu zaman dile getiriyorlar ve biz de bunu konuşmaya açığız. Hiçbir zaman (tampon bölge fikrini) göz ardı etmedik. (Ama) şu anda sadece bunu hayata geçirmeyi düşünmüyoruz” ifadesini kullandı.

Psaki, tampon bölgede güvenliğin sağlanması gibi birçok konunun incelenmesi gerektiğine işaret ederek, “Bunlar ele alınması kolay konular değil ama partner ve müttefiklerimizin fikirlerini dinlemekten mutlu oluruz” yorumunu yaptı.

"ABD’nin bu konudaki politikası değişmedi"

Sözcü Psaki, bu yaklaşımlarıyla, ABD yönetiminden “tampon bölge konusunda farklı birimlerden karışık mesajlar geldiği” yönündeki eleştirilere ise katılmadı. Bakan Kerry’nin tampon bölgenin uygulanmasındaki birçok zorluğa işaret ettiğini hatırlatan Psaki, şu anda tampon bölgeyi uygulamayı değerlendirmemelerinin nedenlerinden bazılarının da bu zorluklar olduğunu bildirdi.

Psaki, Kerry’nin tampon bölge için “araştırmaya değer, konuya yakından bakmaya değer” sözlerinin sorulması üzerine, “Biz konuyu tartışmaya açığız, partner ve müttefiklerimizi dinlemeye açığız. ABD’nin baş diplomatı olarak bu Kerry’nin görevi. Ancak bu, ABD’nin bu konudaki politikasının değiştiği anlamına gelmiyor” ifadesini kullandı.

"Türkiye'nin merkezi rol oynaması gerekli"

Başka bir soru üzerine Psaki, Türkiye’nin önemli bir NATO müttefiki olduğunu ve dünyadaki diğer ülkeler kadar ve belki de daha fazla IŞİD tehdidini hissettiğini belirterek, “Onların da odaklanması gereken kendi kaygıları var ve bu nedenle burada (koalisyonda) merkezi bir rol oynamaları gerekmesinin nedenlerinden biri bu” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye’nin yabancı savaşçıların önlenmesi, IŞİD’in finansal yapısı ile meşruluğunun ortadan kaldırılması çabaları gibi diğer konularda koalisyona katkıda bulunduğunu anımsatan Psaki, “(Şu anda) askeri anlamda daha çok ne yapabileceklerini konuşuyoruz” dedi.

Psaki, yurdun çeşitli kentlerinde terör örgütü IŞİD'e tepki bahanesiyle düzenlenen izinsiz gösterilere dair soru üzerine, “Protestolardaki çatışmalar nedeniyle hayatlarını kaybedenler olduğuna yönelik haberlerden kaygı duyuyoruz. Bu, bizim için çok kaygı verici. Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de toplanma ve ifade özgürlüğünü destekliyoruz. Tüm tarafları şiddetten kaçınmaya ve itidale çağırıyoruz” diye konuştu.

Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest de Suriye’de tampon bölge oluşturulma fikrinin şu anda üzerinde düşünülen bir şey olmadığını söyledi.

Earnest’a, günlük basın brifinginde, Suriye’de tampon bölge fikrine yönelik Washington’ın pozisyonu soruldu. Suriye’de yerinden edilen insanları korumak için bölgede oluşturulması tartışılan tampon bölgenin Türkiye tarafından birçok kez dile getirildiğini anımsatan Earnest, “Açıkçası Türklerle bunları görüşüyoruz. Bu, şu anda üzerinde düşünülen bir şey değil” ifadesini kullandı.

"ABD, Türkiye’nin bölgedeki çabalarından memnun mu veya Türkiye’nin IŞİD’le mücadelesine yönelik giderek artan bir kızgınlık var mı" sorusunu ise Earnest, şöyle cevapladı:

"Türkiye parlamentosunun son günlerdeki askeri güç kullanılmasını yetkilendirmeye dönük oylamasından ve IŞİD’i Türkiye’nin ulusal güvenliğine büyük bir tehdit görmesinden memnuniyet duyuyoruz. Bu, Türkiye’yi IŞİD’e karşı ABD’nin öncülüğündeki geniş uluslararası koalisyonla aynı çizgiye getirmiş oluyor. Buradaki soru şu; Türkiye’nin kendine özgü yeteneğini bu geniş uluslararası çabaya nasıl entegre edilebileceğidir. Bu çabaların koordinasyonu için ABD’deki doğru kişi emekli general John Allen. Türkiye’nin bu yeteneklerini kapsamlı uluslararası koalisyonla nasıl bütünleştirilebileceğine ilişkin Türk liderlerle görüşmek üzere kendisi yarın Ankara’ya gidiyor."