Bu günü coşku ve mutluluk içinde kutlamaları gerekirken, dünyanın dört bir köşesinde kadınlar acı ve gözyaşı içindeler. Doğu Türkistanlı milyonlarca kadın da, çektiği sıkıntılarının ötesinde, kendilerini ifade edememe ve seslerini duyuramamanın sıkıntısını çekmektedir.
Doğu Türkistan’da kadınlar sıkıntıların en büyüğünü yaşamaktadır. Doğu Türkistan’lı kadın son 50 yıldan beri, gülmeyi unutmuş göz yaşını yaşam tarzı edinmiştir. Anne olmak, bir insana can vermek, yüreğindeki en ulvi duygu olan annelik şevkatini bebeklerine aktarma hakkından mahrum bırakılmıştır. Zorunlu kürtaj ile bebekler anne karnında katledilirken, anneler de ölüme terkedilmektedir. Sağlıksız ve kurallara uymayan yöntemlerle yapılan kürtajlar ile kadınların bir çoğu hayatını veya bir daha çocuk sahibi olma şansını kaybetmektedir.
Doğu Türkistan’da pek çok kadın, her yıl yüzlercesi idam edilen evlatları için gözyaşı dökerken, pek çoğu da, sebep gösterilmeden alınıp götürülen evlatlarının döneceği ve ya onlardan bir haber alacağı günü beklemektedir. Çin hapisanelerinde bulunan 100 bini aşkın gencin arkasında binlerce kadın gözyaşı dökmektedir.
21. yüzyılda gelinen noktada elde edilen ve yaşanılan hakların hiç birine sahip olmayan Doğu Türkistan kadını, esaretin ağır yükü altında yaşamak ve benzeri görülmemiş zulümlere katlanmak zorunda kalmaktadır. Doğu Türkistan, sömürülmekte, tarihi ve kültürü ile yok edilmeye çalışılmaktadır. Bütün sıkıntıları birlikte ve aynı derecede yaşayan kadınlar, sıkıntılarını paylaşmamakta ve kendilerini ifade edememektedirler. Nitekim, yaptığı çalışmalar, oluşturduğu akım ve cesareti ile, simge haline gelen Rabia Kadir hanımın, hak ve hukuk arayışları suç sayılmış ve kendisi hapsedilmişti. Rabia Kadir, Bin Anneler hareketinin kurucusu ünlü bir Uygur iş kadınıdır. Doğu Türkistanlı kadınların sıkıntılarını bilen, bizzat yaşayan biri olarak, kadınlara yardım etmek ve sıkıntılarını azda olsa azaltabilmek için Bin Anneler hareketini kurmuş ve tüm imkanlarını bu yolda seferber etmiştir. Fakat Çin hükümeti, Rabia Kadir’i aslı olmayan bir suçlama ile susturmak istemiş. Yerel gazetelerde yer alan haberleri devlet sırrı sayan Çin, bu bilgileri yurtdışına çıkarmak suçlaması ile Bin Anneler hareketinin kurucusu Rabia Kadir’i 8 yıl hapis cezasına çarptırmıştı. Daha önce de pek çok kez tutuklanan Rabia Kadir halk arasında ‘iyilik meleği’, ‘özgürlük savaşçısı’ olarak anılmakta ve oluşturduğu akım hızla yayıldı.
Dünya Kadınlar Günü’nde söylenecek güzel şeyler bulamamak, sadece sıkıntı ve acılardan bahsetmek bizi rahatsız etmektedir. Ne varki, yaşanan olaylar ve Doğu Türkistan’da ve diğer ülkelerde kadınının içinde bulunduğu durum, bütün güzellikleri gölgede bırakmaktadır. Dünyanın neresinde olursa olsun kadınların sorunlarını dile getirmek ve sorunların giderilmesi için çareler üretmek, gelecek 8 Martların manasına uygun kutlanması içindir.
Çin Halk Cumhuriyetinin insan hakları ihlallerini, sömürgeci ve emperyalist siyasetini protesto ediyoruz. Çin Doğu Türkistan ve diğer işgal bölgelerindeki işgaline ve insan hakları ihlallerine son vermelidir.
Çin Halk Cumhuryetini kadınlar üzerindeki baskıyı kaldırmaya, bebekleri anne karnında katletmekten vazgeçmeye çağırıyoruz. Ayrıca, insan hakları mücadelesi verip Çin zindanlarında tutuklanan Doğu Türkistanlı Siyasi kadın mahkumlar derhal serbest bırakılmalıdır.
Bugün Doğu Türkistan Özgürlük hareketinin lideri (DUK) Rabia Kadirde bir kadındır ve özgürlük mücadelesinde bedel ödemiştir, unutmayalım.