Malezya eski Başbakanı Tun Dr. Mahathir Muhammed, sadece bir devlet adamı değil, aynı zaman geçmişi ve bugünü yorumlayan ve ırak görüşleriyle ışık tutan bir fikir adamı. Dr Mahathir Muhammed'in 22 yıllık başbakanlığı (1981-2003) süresince geçmişte çok fakir olan Malezya'yı ekonomik ve politik açıdan ne kadar ilerlettiğini Malezya'nın öncesini ve şimdiki durumunu bilenler daha iyi idrak edeceklerdir. Mahathir Muhammed, Malezya'yı Güneydoğu Asya'nın en güçlü ekonomisi yapmış bir isim. 1981'de başbakan olan Dr. Muhammed, 1988-1997 yılları arasında da ülkesinin yüzde 10 gibi muazzam bir büyüme göstermesini sağlamış. 1925'te doğan Mahathir Muhammed, Asya'da en uzun hizmet eden politik lider olma unvanını elinde tutuyor. Ükesinde 'Dr. M' olarak anılan eski başbakan Mahathir Muhammed, aslında bir fizikçi. Kedah Darul Aman'da dünyaya gelen ve Sünni olan Muhammed, baba tarafından kökeninin Hindu olduğunu belirtiyor. Annesi ise Malaylı. Dolayısıyla kendini tam bir Malaylı olarak gören Dr. Muhammed, kolejde Müslüman Topluluğu'nun başkanıydı. Malezya Multi Medya Üniversitesi Rektörü olan eşi Siti Hasmah ile sınıf arkadaşı. 1945 yılında aktif siyasete giren Muhammed, 1946'da siyasi bir parti olan UMNO'ya katıldı. Tun Hüseyin Onn, 1981 yılında, sağlık problemleri sebebiyle başkanlıktan ayrılınca onun yerine başbakan olan Dr. Muhammed, beyanatları yüzünden zaman zaman Yahudiler ve Amerika ile karşı karşıya geldi. Özellikle "Yahudiler dünyayı başkalarını kullanarak yönetiyorlar." ifadesiyle Yahudi lobisinin hedefi olan Muahmmed, "Ben antisemitik değilim. Müslümanları öldürenlere ve Müslümanların katillerini destekleyenlere karşıyım." diyor. Dr.Muhammed: "Amerikalılar Irak'ı terk etse de problem, terk etmese de. Irak'a girmeden önce ABD Başkanı George W. Bush, İngiltere eski Başbakanı Tony Blair, Fransa eski Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ve eski Almanya eski Başbakanı Gerhard Schröder'e mektup yazdım. Irak'a girmemelerini önerdim. Terörün daha fazla artacağını bildirdim. Günümüzde sorunlar sadece askerî güçlerce giderilemez. Şimdi benim dediklerimin hepsi doğru çıktı. Irak'ı işgal etmenin hata olduğunu ABD'de geçte olsa anladı. Ama iş işten geçti." Mahathir Muhammed, yükselen Çin ile ABD arasında gerek Malezya gerekse diğer ülkelerin hangi tarafta yer almaları gerekeceği yönündeki bir soruya cevabı şu: " Ülkeler kendilerini bu mücadelede mutlak bir tarafın yanında yer almak yerine; her meselede detaylı şekilde düşünülerek, konulara hakim danışmanlarla müşaverede bulunularak ayrı ayrı kararlar alınmalı, bu kararların da alternatifleri her zaman mevcut olmalıdır. Ekonomik bir meselede Çin desteklenirken başka bir konuda ABD tarafında yer almak faydalı olabilir. İşin esası sürekli bir şekilde durumu mütalaa etmek, esnek bir düşünce ve politikaya sahip olmak, fakat bunun için de sürekli bir düşünme faaliyeti içinde olmak gereklidir." Malezya'nın gelişmesini gelişmiş ülkelerin tecrübesinden yararlanarak gerçekleştirdiklerinin belirten Dr.Muhatir Muhammed; "Diğer başarılı ülkeleri çok iyi inceledik. Nasıl başarmışlar ona baktık. Mesela savaş sonrası Japonya'nın kalkınmasını, Güney Kore'yi inceledik. Onların her politikasını değilse de bize uyanlarını aldık ve uyguladık. 1,5 milyar insan veya 55 İslam ülkesinin bir araya getirilerek belli bir fikir oluşturulabileceğine çok inanmıyorum. Fakat bizim gibi akıllı birkaç ülke bir araya gelip beraber çalışmalı ve neler yapabileceklerini konuşmalı, karar vermeliler. Müslümanlar son dönemlerde hiç olmadıkları kadar zenginler. Çünkü Müslüman ülkelerde petrol var ve petrolün değeri malum. Fakat servetin varsa onu yönetmesini de bilmelisin. Fakir Müslüman ülkelerde yatırım yapmak yerine, zengin Müslüman ülkeler Amerika'da bono şeklinde tutuyorlar birikimlerini. Dolar değer kaybedince onlar da fakirleşmiş oluyorlar." dedi. Japonya'nın gelişmesine bakıldığında, 2. Dünya Savaşı sonrasındaki barış döneminde dünyanın iki numaralı gücü haline geldiğine işaret eden Dr.Muhammed, ABD'nin hegemonyasının mutlaka sona ereceğini fakat ABD'nin hegemonyasının devamı diğer ülkelerin şu ya da bu nedenlerle doları rezerv para olarak kabul etmelerinden ileri geldiğini belirtiyor. Mahathir Muhammed Malezya'nın son yıllarda rezervlerin büyük kısmı Euro'ya kaydırılmış olduğunu ve düşen dolar değeri sonucunda Malezya rezerv değişiminden ciddi bir kar elde ettiğini söyledi. Müslümanların tarihte insanlığa yön vermiş oldukları halde, bugün hem fakir ve zelil durumda, hem de çok küçük mezhepsel farklılıklardan dolayı bile birbirlerini öldürmekle meşgul olduklarını açıklayan Malezya Eski Başbakanı, bunun yerine bütün Müslümanların son derece sakin şekilde düşünmeleri, kendi aralarında ve diğer insanlarla işbirliği imkânlarını araştırmaları ve insanlığa katkıda bulunmaları gerektiğini ifade ediyor. . İslam Dünyası'nın içerisinde bulunduğu gerilikten çıkmak için çok çalışması gerektiğinin altını çiziyor. Dr.Muhammed; "Biz birbirimizi iyi tanımadıkça aramızdaki muhabbet gelişmez." diyor. Türkiye gerek tarihi, gerekse politika ve ekonomide istikrarı yakalama yolunda önemli adımlar atmasıyla önemli bir ülke olduğunu vurgulayan Mahathir Muhammed, halkının çalışkanlığı, genç nüfusun fazlalığı ve diğer organizasyonlarda Türkiye'nin bölgede ve İslam Dünyasında geleceğin ümit verici büyük bir ülkesi olacağının altını çiziyor. Malezya'da 22 yıl başbakanlık yaptıktan sonra, kendi isteğiyle görevi bırakan eski Başbakan Dr.Mahatir Muhammed, 'Politikacı gitmesini ve görevi bırakmasını da bilmeli...' diyor. Bu yönüyle de Dr.Muhammet tarihte örnek bir siyasetçi profili çiziyor. Dr.Mahatir Muhammed'den ve Malezya'dan örnek alacağım önemli bilgi ve tecrübeler var. Yeter ki ülke insanları birbirini yakından tanısın. Husumet ve sabit fikirle değil, güven, samimiyet ve iyi niyetle... [email protected]