Bedenen her ne kadar da Türkiye'den ayrı kalsakta ruhen ve düşünce olarak ayrı kalmamız mümkün değil. Bu zamana kadar elliye yakın ülkeye gittim. Her ülkenin kendine mahsus özellikleri ve güzellikleri var. Ancak Türkiye'nin yeri başka. Çünkü insan doğduğu, büyüdüğü ve yakınlarının olduğu vatanı gibi hiç bir dünya mekanında rahat etmesi mümkün değil diye düşünüyorum. Türkiye'nin yerini ve büyüklüğünü dışarıdan daha net bir şekilde görebilirsiniz. Ülkemizde içeriden ve dışarıdan oynanan oyunlar başka yerde bu büyüklükte olmadığını düşünüyorum. En azından benim gittiğim, gördüğüm, kaldığım ve oralarda araştırma yaptığım ülkelerle karşılaştırdığımda, Türkiye'nin her açıdan yeri başka. Mesela iki kıtayı birleştiren İstanbul gibi dünyada ikinci bir şehir yok. Üniversitelerde başörtüsünün yasak olduğu dünyada başka bir ülke yoktur. İktidardaki bir partiyi kapatmak başka bir ülkede bu zamana kadar olmamıştır sanırım. Aydınların kendi din, düşünce ve geleneklerini bu kadar yabancı olduğu başka ülke yokdur yeryüzünde. İstanbul'a geldikten bir hafta sonra Çağoğluna uğradım. Değerli dostları görmek insanı mutlu ediyor. Çağoğlunun'da Ahmet Ersöz Bey'e uğradım. Ahmet Bey, 'Türk Edebiyatında Naat' kitabını verdi. Gelecek yazımda Ahmet Ersöz'ün bu kıymetli eserinden etraflıca söz edeceğim. Kubbealtı Vakfı'nda Mehmet Nuri Yardım Beyi ziyaret ettim. Mehmet Bey, 'Tarihimizin Güleryüzü' isimli yeni çıkan kitabını takdim etti ve yeni kurdukları edebiyat ve sanat derneğinden söz etti. Mehmet Nuri Bey'in yeni kitabı neşrolunmasaydı asıl o zaman şaşırırdım. Kendisini tebrik ediyorum. Tarih ve Düşünce Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Fatih Can ile görüştüm. Mayıs ayında Tarih ve Düşünce Dergisinin yeniden okuyucularıyla buluşacağı haberini verdi. Malum bendeniz derginin yayın kurulu üyesi ve yayın danışmanıyım. Topkapı Sarayı Müzesi Müdurü Hilmi Aydın yeni kitabını neşretmiş. Kadim dostum Hilmi Bey ile uzun uzun sohbet ettik. Sur Dergisi Sahibi Ahmet Vural Bey'i, Akış Yayınları Sahibi İsmail Fatih Ceylan'ı, Selis Yayınları Sahiplerinden Mesut Bey'i, Türkiye Yazarlar Birliği'nden RecepBey'i, İhsan Vakfı'nda Dr.Tuncay Zorlu Bey'i, Hasan Birkan, Dr.Namık Ak, Doç.Dr.Bedri Gencer, şair Halil Gökkaya ve İsmail Bey'e ile sohbet etme imkanı oldu. Bu arada görev yaptığım Fatih Üniversitesin'den Prof.Dr.Alparslan Açıkgenç, Prof.Dr.Recep Şentürk, Prof.Dr.Ahmet Kara, Prof.Dr.Osman Özsoy, Prof.Dr.Ömer Çaha, Prof.Dr.İsmail Özsoy, Doç.Dr. Mustafa Macit Kenanoğlu, Yrd.Doç.Dr.Yılmaz Polat, Yrd.Doç.Dr.Mustafa Petek, Yrd.Doç.Dr.Cafer Uluğ, Yrd.Doç.Dr.İlbeyi Özer, Erdoğan Keskinkılıç, Yrd.Doç.Dr.Hüseyin Özcan, Yrd.Doç.Dr.Nevzat Uyaroğlu, Dr.Hasan Uğur, Hanefi Yazıcı, Necmettin, Yıldırım ve ismini sayamadığım diğer dostlarla hasbihal çok güzel. Türkiye'ye gelince ilk ziyaret edeceğim dostların başında muhterem Ekrem Sağıroğlu hocamız geliyordu. Doğrusu dünya gözüyle bir daha görebilirmiyim diye düşünüyordum. Giderken telefonla görüştük, görmek istemiştim, 'şu anda çok rahatsızım, yeni hastaneden geldik' demişti. İstanbul'a döndüğümdü ilk işim Ekrem Bey'in evine telefon etmek oldu. Ancak onun vefat ettiği haberini eşinden öğrendim. Bir süreden beri hastaydı. Hastalığı kanserdi. Ekrem Bey12 Ocak 2008'de vefat etmiş. Allah gani gani rahmet etsin. Ekrem Sağıroğlu ile Bakırköy İmam-Hatip Lisesinde 1990'lı yıllarda tanıştım. Yani ikimizde aynı okulda öğretmendik. Halim, selim, mütevazi ve beyefendi bir insandı. Son derece saygılı ve nezaket sahibi biriydi. Daha sonra ailecek tanıştık ve görüştük. Emekli olduktan sonrada görüştük ve irtibatımız devam etti. Kendisi ehli tarik biriydi. Küçükle küçük, büyükle büyük olurdu. Hoş sohbet bir insandı. Geçmişi ve günümüzü doğru ve isabetli tahlil ederdi. Son derece mütevekkel bir insandı. Evlerine giderek Ekrem Bey'in eşine ve oğulları Ömer ve Cemil Beylere taziyede bulundum. Siz aziz okurlar için Ekrem Sağıroğlu Hocaefendiyi yakından tanıtmak istiyorum. Ekrem Sağıroğlu 1943 yılında Erzincan'ın Refahiye ilçesinde doğdu. İlkokuldan sonra, özel öğrenimle hafızlığını tamamladı. Kayseri İmam-Hatip Lisesi'ni 1966; Yüksek İslam Enstitüsü'nü de 1970 yılında bitirdi. Refahiye, Digor (Kars) ve Safranbolu ilçelerinde müftülük; Eskişehir ve İstanbul/Bakırköy İmam-Hatip Liselerinde öğretmenlik yaptı. Yazı hayatına lise döneminde başladı. İlk deneme yazıları Kayseri'nin mahalli gazetelerinde, haftalık Yeni İstiklal gazetesinin Genç Kalemler sayfasında yayınlandı. Deneme ve makaleleri de sonraları Milli Gazete, Yeni Devir gibi günlük gazete ve Haksek, Tohum, Mavera, İslam, Altınoluk gibi aylık dergilerde yayınlandı. Hz.Osman eseri baskı süreçinde Hakka yürüdü. Vefatından bir hafta sonra Hz.Osman kitabı çıktı. 'Veda Tamam Olmadan' eseri ise yayın aşamasında. Merhum Ekrem Sağıroğlu'nun yayınlanmış eserleri şunlar: 1-Çağdaş Dünya ve İslam 2-Kur'an'da İnsan ve Toplum 3-Bilgiden Tevhide Yükseliş 4-Zaman Bilinci 5-Necip Fazıl Şiirlerinde Ölüm Senfonisi 6-İmam-ı Rabbani 7-Ömer İbni Abdülaziz 8-Hz.Ebu Bekir 9-Hz.Ali 10-Hz.Ömer 11-Hasan-ı Basri 12-Hz.Osman Türkiye'den uzak kalıp döndügünüzde dostlarınızın aranızdan ayrıldığını görünce bir başka hüzne gark oluyorsunuz. Ancak büyük şairimiz merhum Necip Fazıl'ın şu güzel şiirini okuyunca rahatlıyorsunuz: "Ölüm güzel şey budur perde ardından haber; Hiç güzel olmasaydı ölürmüydü Peygamber."