“Dolar 10 lira oldu mu?
Oldu.
At bi sıfırı “şak” diye.
Ne oldu, şaşırdın mı?
Al sana bir dolar eşittir bir lira!
En düşük memur maaşı oldumu sana 5.000 dolar.
Emeklin alsın ayda 3000 dolar.
Dünya turuna çıksın, gezsin dolaşsın.”

Kulağa hoş geliyor değil mi?
Hatta bunu söyleyen ekonomistler de var?

Herkes dolar alırsa, dolar nasıl bir lira olacak?
Talep çok, mal yok.
O zaman “mal” değerli olur mu?
Olur.!
(Bunu ticaretten hiç anlamayan ticaretin başındaki “idareciler”  bile bilir.)
Türkiye dahil, 60 tane İslam ülkesinde Amerikan Doları mal gibi alınıp satılıyor mu?
Alınıp satılıyor.
Peki İslam ülkeleri ortak bir para birimi neden geçemiyor?
Dincilerin sayısı dindarlardan kat be kat fazla olduğu için.!
(Neyse şimdi ki konumuz değil.)

Hem adamın parasını mal gibi alıp satacaksın.
Yani adamın malına aşırı talep göstereceksin.
Sonra o mal ucuzlasın diye dua edeceksin.
Şaka gibi adamları televizyon ekranlarına çıkaracaksın.

O mal ucuzlar mı.?
Asla…

Ama bu oyuna kapılan mal baya ucuz bir mal ve ucuzlamaya devam edecek.

Sen şimdi bir de “Kahrolsun Amerika”falanda dersin..
Dersin, dersin.!
“Allahuekber” diyenlerin kafa kestiği bu topraklarda,  Kahrolsun Amerika diyenlerin kıblesinin kahırla andıkları yer olduğunu biz çok iyi biliyoruz.!
Cebinde Amerikan Doları ile namaza gelenlerin suratına Maun Suresinin çarpılacağını biz çok iyi biliyoruz…
Neyse konumuz bu da değil.!

Daha önce altı sıfır attık şimdi yedinci sıfır geliyor. akşama sabaha gelir.
Olacak dolar 10 lira, merak etmeyin.

Türk lirasını dolara çevirip, bekleyenler:
Hayat size güzel ama sular çekildi mi balıkları karıncalar yer…
Neyse konumuz “siz” değilsiniz.

Yetkili:
Sıfır silmekle, kağıt üzerinde grafik şekli çizmekle ancak, büyücü, muskacı, borsacı ve tefeciler gibi algı yaratır günü kurtarırsınız.
Sonumuz hüsrandır.

Bu işi halletmek çok büyük bir mesele değil.
Ürettiğinden daha azını tüketeceksin.
Atatürk’ün yaptığını yapacak, doların sahipleri dünya firavunlarından borç para almak, faiz parasına tutunmak yerine toprağın karasına, ineğin memesine tutunacağız.
(Çok söyledik çook tekrar çivi gibi çakalım belki bilgi içeri girer)
Köprüler, barajlar, yollar, fabrikalar çok şey satıldı ama gördünüz ya da görmek istemiyorsunuz satmak çözüm değil.
Çözüm çok basit bisiklete binmek, yüzebilmek gibi.
Yani bilene çok basit.
Ekonomi ben ekonomistim demekle olmuyor.
Ekonomi kitapta yazdığı gibi bir şey olsaydı, dünyanın en zenginleri ekonomistler olurdu.
Ben ne kadar ekonomist tanıdıysam, ayın başı ile sonu birbirine getiremeyen, kendi evinde bile denk bütçe yapamayan insanlardı.
Beyler bu iş ekonomi kitaplarında yazan gibi değil.
Zira ekonomi kitaplarının yazarları, bu global dünya düzenini oluşturan şeytani zekanın mimarlarıdır.
Onlar zenginliğin borç para bulmak olduğunu savunurlar, sana borç para verirler.
Oysa zenginlik parayla ilgili olmadığı gibi elin parasının yani doların hesabını yapmadan, kimseye köle olmadan, hür akılla özgür düşünceyle, kendi bağından, kendi toprağından, kendi suyundan huzur içinde yemek içmek uyumak, şükür etmektir.
Hah bunları yaparsan, dolar para etmez sende huzurlu olursun.
Hatta o zaman para da para etmez.
Efendim emperyalistler sana huzur verirler mi.?
Biz, senin emperyalist dediğin bir avuç çapulcuyu en son Çanakkale’de tarihe gömdük..
Biz onlara göre değil, onlar bize göre kendini ayarlayacak…
Bir defa bakış açınızı değiştirin.

İşte ancak böyle müslüman olunur.

Unutmadan….
Ekonominin kağıt üzerinde düzeleceğini zannedenler, dinlerinin de kağıt üzerinde düzeleceğini zannedip “dindar” anayasa istiyorlar.
Ekonomik, sosyal bağımsızlığı yakalamadan, hür olmadan, nasıl müslüman olacağız.?
Bunu isteyenlerin dinine girilir mi bilmem ama KUR-AN dinine bu anlattıklarım olmadan asla girilmez.

Hayır gerçekte de iş sanıldığı gibi değil.

Doğru yolda olana selam olsun.!