Diziler ve reklamlar
Zaman öyle bir zaman ki, artık insanlar birbirinin malını, mülkünü, parasını değil enerjisini ve mutluluğunu da kıskanır hale geldi. Neden çok mutlu, neden bu kadar neşeli, neden bu kadar hevesli, neden bu kadar olumlu ve hayatla barışık, bunları sorguluyorlar.
Kendini geliştirmek, verimli zaman geçirmek, her canlıyı sevmek gibi ruhsal direnci yüksek tutan unsurlardan uzak yaşayanlar. İçinde iyi niyet ve pozitif düşünce barındıramayan insanların, hiç tanımadıkları kişilerin mutluluğundan bile rahatsız olması nasıl hastalıklı bir durumdur?
Bu gün gelişime kulak tıkayan birçok ebeveyn çocuk yetiştiriyor. Kendilerinin benzeri çocuklar, şiddet ve hiddetten bolca besleniyorlar: Tıpkı bir zamanlar onların beslendikleri gibi. Oysa çocukların sağlıklı annelere ihtiyacı var, özellikle ruhen sağlıklı. Çünkü çocuk ne kadar mutlu, huzurlu ve saygılı bir evde büyürse, ruhsal sağlığı o kadar sağlam oluşur.
Şimdinin ekonomik özgürlüğe sahip olmayan kadınları, eski ekonomik sıkıntılar içinde yaşayanlardan yüz kat daha eğitimsiz. Arkadaşlarına, kardeşlerine, komşularına saygılı ve paylaşımcı sevgi ile yaklaşma becerinden yoksunlar. Sosyal çabalara rağmen şiddetin ve suç oranının verileri ortada.
Bu durumun tek sorumlusu olarak görülen eğitimin ve dayatılan medyanın sonucu; fesat, art niyetli, samimiyetsiz, yüreğini kasvet kaplamış bir yığın türemiş: Çocuğuna mutlu ve üretken bir örnek oluşturabilecek kapasiteden yoksun. Soğan soyan, fasulye ayıklayan, patik ören kadınlar; seyrettiği bu düşük kaliteli dizileri izlemekten kısmen ölmüş beyinler. Söylenen, şikâyet eden ve sürekli beklentiler dile getiren, bezgin kadınlar haline gelmiş.
Bu dizilere reklam veren firmalar ki, reklamlarda da içler acısı bir durum söz konusu; bu beyinlere ne kredi ne otomobil ne de özel emeklilik ya da hayat sigortası satabilir. Çünkü bu sınıfta yaşayanlar: sadece algılayabildikleri dedikodu, iftira ve şiddet dolu dizleri izliyorlar.
O krediyi alıp iş kuracak, yuva kuracak, aracını yenileyecek, araç alacaklar, özel hayat sigortası yaptıracak kültür ve zekâda olanlar, 90 dakikalık birbirinin az farkla aynısı dizileri izlemiyor. Yeni nesil Türk dizilerine sırt çevirip net üzerinden yabancı dizilerin kaçıncı sezonunun, kaçıncı bölümünü indiriyor.