Disiplin denilince, özellikle erkek okurlarımın aklına öncelikle askerlik günleri gelmiştir. Disiplin, düzen ve hassasiyetin birleşimi ve tüm hayatımıza serpiştirilmiş halidir. Hayatı, yaptıklarımızı, yapacaklarımızı kontrol etme, kontrol altında tutabilmektir disiplin. Kurum ve kuruluşlar kendi içlerinde disiplin kurulları oluştururlar ki, hal ve hareketlerde ki tutarsızlık ve kural dışılığı disipline edebilsinler. Kişi kendi hayatında, kendi iç dünyasında da disiplin kurulunu, muhakemesini oluşturup, hep faal tutarsa, başarı da mutlulukta kaçınılmaz olur.

..

“Sabiha Gökçen” anılarından; Bir Kuruşluk Hesap

Kahveden sonra Atatürk soruyor: - Hayrola İsmet? Sende bir fevkaladelik var bugün... Ne oldu? Neye sinirlendin?
- Türk Hava Kurumu'nun toplantısı vardı da...
- Eee, ne olmuş varsa?
- Fuat beyi (THK Başkanı) epey terlettim... İstifaya falan kalktı.
- Çalışkan çocuktur Fuat... Kurumu da iyi yönetiyor.
- Bunlara bir diyeceğim yok... Fakat canımı sıkan bir şey oldu.
- Neymiş o?
- Hesaplarda bir kuruş oynuyor. 
- Bir kuruş.
***
İnönü:
- Daha önceki toplantıda dikkatimi çekmişti... Bu bir kuruşun nereye gittiğini öğrensinler diye talimat vermiştim. Bulamamışlar... Fuat beyin hassasiyetini anlıyorum... Ama milletimiz ondan daha hassastır... Verdiği paranın nereye gittiğini mutlaka bilmek ister... İstifa bu gibi hallerde en kolay çıkar yoldur... Ama kimseyi rahatlatmaz... Hatta söylentilere bile sebep olur.
***
Atatürk:
- Demek mesele bu... Bir kuruşun hesabı seni bu kadar üzdü... Haklısın... Kırk para (bir kuruş) günün birinde 40 lira, 40 lira da 400 lira olur... Bu da giderek büyür halkın ağzında... Cumhuriyet'i kurarken böyle bir kuruşlara çok ihtiyacımız oldu.. Peki, ne yaptın sonunda?
***
İnönü:
- Memurları seferber ettim... Ve bir kuruşun yanlışlıkla başka bir hesaba geçirildiğini bulup, çıkarttırdım... Bizim milletimiz cömerttir, elindekini, avucundakini verir... Ama verdiğinin doğru, dürüst yerlere harcandığını görmek ister... Buna inanmak ister.

..

Yıllar öncesiydi ki otomotiv sektöründe faal çalışıyordum. Yönetimini, üretim ve planlamasını yapmak, deneyim yeterliliğimden zor gelmese de konumum gereği muhasebe ve hesap devir sıkıntılarını da çözüme ulaştırmaya gayret ediyordum. Bilgili ve deneyim sahibi personelimiz, elemanlarımız olsa da, bir ay sonunda, bizim şirketle müşteri şirket arasında ki fatura toplamların da 19,25 liralık bir fark çıktı. Toplam tutarın milyon liralık boyutta olmasından dolayı ihmal edilebilirdi belki ama disiplin anlayışıma ters geldi. Tüm fiyatlandırma listelerini teker teker kontrol ettirip bir kez de kendim kontrol ettim, sorun yoktu. Olası hesaplama hatası var mı diye tekrar baksam da, sonuçta bilgisayar teknolojisi, hata olasılığı yok. Uzun uğraşlar sonucu üretim birikimimle sorunu bulan ve çözüme götüren yine ben oldum. Aklınız da olsun, benzer iş yapanlar akıllarında tutsunlar, bir taraf virgül sonrası dört haneyi alırken diğer taraf altı haneyi alırsa, yaşadığımız benzeri sorunlar yaşamak mümkün oluyor. Alıcı ve satıcı virgül sonrası kaç hane kullanacağını ortak bir toplantıyla karara bağlayıp benzer sorunlardan kurtulabilirler.

“Gazi Mustafa Kemal Atatürk” ve “İsmet İnönü” hassasiyeti de bir kuruştan ziyade kök sebebe ulaşabilme tedirginliği değil mi? Ne Mutlu Türküm Diyene, demek, bizlere huzur ve mutluluk, güç veriyorsa, ne mutlu ecdadımız böylesi hassasiyetle vatanı kurtarıp bize aktarmışlar.

Mir Murat Demir