DİKKAT, ÇOCUKLARI KULLANMAYA BAŞLADILAR

Abone Ol

 

 

Şimdi aynı oyun bizde de başlamış durumdadır. Geçen yıl elinde kaleşnikofla polisleri tararken öldürülen ileri yaştaki çocuğun ölümünün nasıl istismar edildiğini,Cumhuriyet Savcılarının iddianamelerine rağmen AB ye ve Kürt ayrımcılarına yaranmak aşkındaki angaje basın tarafından nasıl Türk polisi ve Yargısı aleyhine kullanıldığını hatırlayınız. Şimdi de bu çocukcağızın heykeli dikilerek  istismarına DEHAP lı belediye tarafından devam edilmek isteniyor.

 

 

Cuma günü Fatih Camiinde her işlevi ile yasa dışı olduğu halde nedense halen kapatılıp sorumluları yargıya teslim edilmemiş olan bir irtica yuvasının sözde lideri içi, boş kafalarına Arapça yazılar yazılı çevreler sararak bir halt edebileceklerini sanan kimi aç karnına bir çare, kimi boş kafasına bir fikir peşindeki kadın-erkek bir zavallılar güruhunu aklınca provoke etmek adına Atatürk'e küfre varan hücumlarda bulunarak güya

 

Hilafeti geri getirme çağrısı yapmaya cesaret edebilmiştir.

 

Konuşan serseri de dahil bu boş kafalardan hiçbirinin ne Hilafet, ne de Türk milletinin başına açtığı gaileler hakkında hiçbir fikri olmadığı gibi İslam'da saltanata bağlı bir hilafetin söz konusu olamayacağını da bilmedikleri aşikar amma Atatürk Cumhuriyetinin polisinin olası müdahale ve tümünü gözaltına almasına karşı yavrularını öne çıkararak çoğu aile babası ve gerçek insan olan polislerle aralarında aşılmaz bir set oluşturmaları manidardır.

 

İkinci olay güya, asmamakla büyük halt edip, ada tahsis ettiğimiz eğitimli bebek katili, yargı karşısında köpekleme numarasını çok iyi beceren çete başını desteklemek için Güneydoğudan,İstanbul'dan Gemliğe gelip gövde gösterisi yapmaya çabalayan sözde silahsız PKK lıların yarattığı mevzii gösterilerdir.

 

Sözde silahsızlar ama hem yeterli molotof kokteylleri,hem de atmak için yeterli taş ve parke yığınakları olan bu isyancılar grupları da öne çocuklarını sürmekte tereddüt etmemişlerdir.

 

Doğal olarak bu olayların yoğunluk kazandığı İstanbul ilinin vali ve emniyet müdürünün neden görevlerini yeterince yerine getirmediklerini maç seyretmekten zaman ayıramadıkları, hatta Fatih camiindeki olayda etkisiz kalan polisin neden derhal harekete geçmediğinin Başbakan tarafından da ilgili Bakanlar nezdinde soruşturulduğunu düşünerek, Türkiye'nin en büyük ve kalabalık ilinde polis gücünün bu tip hareketler karşısında bir futbol maçında olduğu kadar bile dikkatle organize edilmediğini ve görevini yapmaktan imtina ettiğini sorarak, kendiniz cevabını arayabilirsiniz. Fakat bu sorunun cevabını vermesi gereken görevliler başta içişleri bakanı olmak üzere zaten çok eski tarihlerden beri benzer ihmallerle sicilleri dolu kişilerdir.

 

Sonuç olarak çocuklarını kalkan olarak kullanmayı marifet sanan boş kafalı zavallılara yapılacak en uygun işlem bu şekilde kullanılan çocukları öncelikle toparlayarak emniyete almak bu suretle de ebebeynlerini tespit ederek takibe alabilmek olmalıdır. Çünkü anne ve babalar çocuklarının tehlikeli alanlarda bulunmasını önlemek ve onların tüm çocukluk sürecinde hayatlarının emniyette olmasını da sağlamakla yükümlüdürler.

 

 

ARTIK Atatürk Cumhuriyetinin bu tip provokasyonlara tahammülü kalmadığını herkes açık seçik anlamalıdır. Tüm görevliler de bu konuda görevlerini yeni bir uyarı beklemeden yapmakta tereddüt etmemelidirler.