Çivisi çıkan bir şeyi kolay kolay toparlamak mümkün değildir. Ne yaparsan yap, ne edersen et fayda etmez. Tıpkı, tuttuğun her yeri elinde kalan Türkiye Futbol Federasyonu gibi…
Göreve geldiklerinden andan itibaren, yapılan hiçbir şeyin kimse tarafından beğenilip benimsenmediği Nihat Özdemir yönetiminin son bombalarını aktarmak istiyorum sizlere.
Bunların ilki, daha geçen hafta federasyon Ekim ayında yüzde otuz kapasiteyle maçların seyircili oynanacağını ilan etmişti. Hatırlayacağınız üzere, bu durumun beni heyecanlandırdığını ancak, son dönemde vakaların artmasının hayli korkutucu olduğunu geçtiğimiz haftaki yazımda dile getirmiştim.
Daha aradan bir hafta geçmeden, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca konu hakkında Bilim Kurulu’nun da fikrinin aynı olduğunun altını çizerek, müsabakaların en azından ligin ilk yarısı boyunca seyircisiz oynanması gerektiğini söyledi. Bakan Koca, ''Belli bir döneme kadar, sezonun ilk yarısı için müsabakaların seyircisiz olması şeklinde Bilim Kurulu’ndan bir öneri var. Yaklaşımımız bu şekilde'' diyerek, Nihat Özdemir’e bir anlamda ayar verdi.
Çok eminim ki, Özdemir alttan alttan bu işi kotarabilmek için binbir atraksiyon gerçekleştirecektir. Buradan rica ediyorum, Bilim Kurulu bir sonraki toplantıya Nihat Özdemir’i de davet etsin ve toplantı bitiminde hep birlikte üzerinde bir konsültasyon gerçekleştirsin ve Coronavirüs hakkında detaylı bir bilgi aktarımında bulunarak, ona açı da olsa gerçeklerden söz etmeli.
Sanmıyorum ama kimbilir, belki bir faydası olur.
Bu arada, Nihat Özdemir’in yeni bombasının ne olacağını merakla bekliyorum.
Gelelim Nihat Özdemir’in yeni MHK’sına.
Geçtiğimiz hafta da değinmiş ve Zekeriya Alp’ten boşalan Koltuğa oturan Serdar Tatlı’nın ekibinde yer alan Metin Tokat’ın kuzeni Serkan Tokat’ın halen faal bir hakem olmasının etik olmadığından söz etmiştim.
Dilerseniz, bu konudaki yeni gelişmeleri de eklemek istiyorum. Tatlı’nın özellikle eski futbolcu ve şimdilerin futbol yorumcusu Rıdvan Dilmen’in pompalamasıyla koltuğa oturduğu iddia ediliyor.
Ne gariptir ki, bu iddiaya ne Rıdvan Dilmen, ne de Nihat Özdemir cephesinden en küçük bir itiraz gelmiyor. Hepimizin de bildiği gibi, susmak ikrardan gelir.
Bilemiyorum, ancak bu şartlar altında ben MHK’nın başarılı olma ihtimalini hiç göremiyorum. Çünkü daha koltuğa oturduğu anda, eleştiri ve söylenti yumağına düşen Serdar Tatlı ve arkadaşlarının neredeyse hiç şanslarının olmadığını söylemekte bir sıkıntı görmüyorum.
İşin özü, oluşumundan günümüze böylesine eleştirilen bir başka TFF Yönetimi ve kurullarının olmadığını samimiyetle söyleyebilirim. Bu nedenle de ağızlarıyla kuş tutsalar, dikiş tutmaz bu ekibin kolay kolay kimseyi mutlu edebileceğine inanmıyorum.
Hoşçakalın…