Diyanet İşleri Başkanlığı,Din İşleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan, Memleketimiz ve Gönül Coğrafyamızda bulunan bütün camii’lerde,30 Ağustos 2019 Cum’a Günü okutturulan,hutbe’ye,daha ziyade,din,Cum’a ve hutbe ile, uzaktan-yakından alakası bulunmayan,kurum,kuruluş ve şahıslardan i’tirazlar gelmiştir. Bu kurumların mensupları ve diğerleri ömürlerinde Cum’a namazı’na,hiç gitmemişlerdir.Hutbe’nin dinimizdeki yeri nedir,ne zaman ve nerede okunur,bunu dahi bilmezler.

Cum’a Hutbesi,Cum’a Namazının bir parçası olup,Cum’a Namazı gibi, Cum’a Hutbesi de, farz’dır.Cum’a Hutbesi,Cum’a’nın ilk sünneti kılındıktan sonra,dahilî Ezan dediğimiz, Cum’a Ezanı okunduktan sonra,İmam-Hatip tarafından minberde,yüzü cemaate dönük olarak,ayakta okunur.

Hutbe’nin şartı; Hamdele ve Salvele ile başlamaktır.İmam-Hatip,hutbe irada etmeye,Allah’a hamd ve Resululah’a  salat ve selam ile başlar.Hamdele ve salvele hutbe’nin şartları ve farzlarıdır. Şart ve farz olmamakla birlikte,hepsi de, dünyada iken cennetle müjdelenen,Hulefâ-i Raşidin,Hazreti Ebu  bekr,haz.Ömer,Haz.Osman ve Haz.Ali,rıdvanullahi aleyhim ecmaîn,Efendilerimizin isimlerini zikretmek ve onlar için dua etmek,Aziz Türk Milleti’nin,İslam ile müşerref olduğu tarihten beridir, ehl-i Sünnet Akidesi’nin esasâtından kabul edilmiştir.İmam-Hatip,çok kısa bir va’az ve nasihatten sonra,Hutbe-i Saniye’de,(ikinci hutbe’de),Devletimizin,ebed-müddek beka ve temedisi için,Cünûd-ü İlahî  ve Cüyûşü’L-İslam’ın Mansur-u muzafferiyyeti için,bütün mü’minlerin,Allah’ın vâsî rahmetine mazhar,mağfiretine vasıl olmaları için du’a eder.Yalnız,İmam-Hatip,Cum’a’dan beklenen ecir ve sevabın zail olmaması  ve Cum’a’nın sükunetini ihlal etmemek için bu du’a’yı gizli okur.

              Du’a,rahmet ve mağfiret temenni ve niyazı,ancak,du’a,Allah’ın rahmet ve mağfiretine talip,du’a,rahmet ve mağfirete layık olanlar için yapılır.Küfrü sabit olanlar için, hal-i hayatlarında,yalnızca,hidayet’leri için,hidayete ermeleri için,”Allahım!Şu kimseye hidayete ermeyi nasip eyle! “ diye du’ a edilebilinir.Ebediyyete intikallerinden sonra ise,ne Allah’ın rahmet ve mağfireti,ne de,Resuilullah’ın şefaati istenir.

 Kur’an: “ Gökten indiği sanılan kitapların   doğmaları! “

...Fakat bu prensipleri,gökten indiği sanılan kitapların doğmalarıyla asla bir tutmamalıdır. M.Kemal(Kaynak:Söyleve ve demeçler,Cild 1,s.389(1. Kısım1938’deki son Meclis konuşması)...

“Suçlu Allah’ın dinidir.”

Kralların ve Padişahların istibdadına(baskılı yönetim), dinler mesned olmuştur. M.Kemal(kaynak;(Atatürkün El Yazmaları,Medinî Bilgiler,S. 30)

“Kur’an’ın yasalarını Muhammed yazmıştır.”

Muhammed’in koyduğu esasların toplu olduğu kitaba Kur’an denir.(Kaynak; Atatürkün emriyle Liselerde okutulan tarih kitabı(1938),2.cild)

“Din ,körü körüne bağlanmaktır.”

Gerçekte dinler konusunda halkı’n hiçbir fikri yoktur,din dediği şey bilinmeyen inanç dizgelerine ve gizle karışık emellere kör bağlıylıktan başka bir şey değildir.M.Kemal (Atatürkün El yazmaları,Medenî Bilgiler,Afet İnan).

“Tanrı tarafından gönderildiğini söyleyen adamlar(!) “

Tarih bize öğretti ki, bütün dinler,milletlerin cehaletlerinin yardımıyla utanmaksızın Tanrı tarafından gönderildiğini söyleyen adamlar tarafından te’sis olunmuştur.M.Kemal (KAYNAK Atatürkün El yazmaları,Medenî Bilgiler,Afet İnan)

“İnsanları Allah değil”tabiat” üretti.”

Natür(Tabiat( insanları üretti,onları kehdisine taptırdı da...M.Kemal (Kaynak,Atatürk’ten düşünceler.Derleyen: Prf.ENVER Ziya)...

“Çünkü ma’lumdur ki,insan tabiatın mahlukudur. M.Kemal (Kaynak,Atatürkün El yazmaları,Medenî Bilgiler,Afet İnan).

“Du’a’nın faydası yoktur.”M:Kemal.

Ali Kılıç,(İstiklal mahkemeleri Savcısı,merhamet nedir bilmez) anlatıyor.”Meclise geldik.Bir de müezzin geldi.Müezzin ezan okudu.Meclis kapısından içeri girdiğimiz zaman Atatürkün önüne sırmalı elbiseler giyinmiş bir imam dikildi.Atatürk ne istediğini sordu.İmam ellerini kaldırarak,”Du’a etmeden girilmez! “ dedi.Atatürk,”Bu yurt askerin süngüsüylü kurtarıldı ve bu Meclis onun gayretiyle kuruldu.Yoksa senin du’a’n ile değil! Çekil aradan!” dedi ve imamı iterek Meclise girdi.” (Kaynak,Kemal Arıburnu,Atatürk’ten Anekdotlar-Anılar.).

  Aynı M.Kemal Birinci Meclisi,yanına hocaları da alıp du’a’larla açmıştı.Ama,artık emeline ulaşmış,iktidarı bütünüyle ele almış zamirindekileri artık alenileştirme zamanı gelmişti.

“Arapların dini Türk’leri mahvetti.”

Türk’ler Arapların dinini kabul etmeden evvel büyük bir milletti.Arap dinini kabul ettikten sonra Türk Milletinin Milli rabıtaları gevşedi;Millî hisleri veheyecanları uyuştu. Bu pek tabi’i idi.çünkü Muhammed’in kurduğu dinin gayesi,bütün milliyetlerin fevkinde bir Arap milleti siyasetine müncer oluyordu.” M.Kemal,(Kaynak, Medeni Bilgiler ve Atatürkün El yazmaları,Afet İnan, Türk Tarih Kurumu, Basımevi,Ankara,1969, s 364-365)0“ Hocaları toptan kaldırmadıkça hiçbir iş yapamayız.Bugünkü kudret ve prestijimizle bugün bu inkılabı yapmazsak,başka hiçbir zaman yapamayız.”M.Kemal(Kaynak Kazım Karabekir,Paşaların Kavgası;Emre Yayınları,Aralık 1991,s 165)

“İnsanlar ilk devirlerinde pek acizdi.Kendilerini koruyamıyorlar,hiçbir hadisenin de sebebini bilmiyorlardı.Kendilerini koruyacak bir kuvveet aradılar.Nihayet insanlık, vicdanında bir kuvvet yarattı.

O’ da işte Allah’tır.Her şeyi ondan beklediler,ondan istediler.Hastalıktan,felaketten korunmayı hep Allah’larından istediler.Fakat modern çağlarda insan her şeyi Allah’tan beklemedi.Ancak toplumdan bekledi.Her şeyin koruyucusu insan  insan cemiyetidir. Bizi koruyan, refah içinde yaşatan  toplumdur.

M.Kemal (Kaynak: Enver Behnan Şapolyo,Atatürk ve Millî Mücadele Tarihi,1932,s 305)

“ Ma’sum ve cahil insanları,yüzlerce Allah’a taptırmak veya Allah’ları muayyen  gruplarda toplamak ve en nihayet  bir Allah kabul ettirmek siyasetin doğurduğu neticelerdir.”M.Kemal(Kaynak: Türk Tarihinin Ana Hatları1930,Devlet Matbaası,s 220-221)

“İnsanlar kurtçuklar gibi sulardan çıktılar en önce...İlk ceddimiz balıktır.İşler daha daha ilerledikçe  o insanlar primat zümresinden türediler.”Biz maymunlarız,” düşüncelerimiz insandır.” M.Kemal(Kaynak: Ruşen Eşref Ünaydın,Atatürk Tarih ve Dil Kurumları,s 53)

“Muhammed ibtida Allah’ın Resulüyüm,diyerek ortaya çıkmamıştır,bunu düşünmemiştir.Bu düşünce, senelerce mücadele ettikten ve fikirlerinie neşreyledikten sonra kendisinde hasıl olmuştur.”M.Kemal(Kaynak: Nokt DERGİSİ, 17Kasım 1985)

“Muhammed’in Peygamberliğinin başlangıcına dair bir çok eksik rivayetler vardır.Bunlar artık efsanelere karışmıştır.Hakikatte  Peygamber’in ilk söylediği Kur’an ayetinin ne olduğu ma’lum ve belki de mazbut değildir.Kur’an sureleri Muhammed’e açık semada peyda olmuş bir şimşek gibi günün birinde birden bire bir tarafta inmiş değillerdi.Muhammed’in söylediği sureler uzun bir devirde dini düşüncelerinin ürünü olmuştur.Muhammed, bu surelere birçok çalıştıktan ve incelemeler yaptıktan sonra edebî şeklini vermiştir.”M.Kemal (Kaynak:AFET  İnan,Atatürkün El Yazmaları,2000’e Doğru Dergisi,8.sayı,s 15-16)

“Beyni sulanmış hafızlar”

Türk Milleti,bir kelimesinin manasını bilmediği halde,Kur’an’ı ezberlemekten beyni sulanmış hafızlara döndüler.M.Kemal (Kaynak: MedeniBilgiler,Afet İnan Türk Tarih Kurumu Basımevi,Ankara 1969,s 364-365.)

“Dini ve namusu olanlar kazanamazlar,fakir kalmaya mahkumdurlar.Onun için önce din ve namus telakkisini kaldırmalıyız.” M.Kemal (Kaynak:İstanbul Tekin Yayınevi,1990,s83-84)

“ Benim bir dinim yok ve ba’zen bütün dinlerin denizin dibini boylamasını istiyorum.Hükumetini ayakta tutmak için dini kullanmaya gerek duyanlar zayıf yöneticilerdir,adeta halkı bir kapana kıstırırlar.” M.Kemal (Kaynak: Andrew Mango,Atatürk,s 447.)

Bu Makale’nin yorumunu,Değer’li okuyucularımızın yüksek idrakine bırakıyoruz.

Bu Makale’nin zenginleşmesine,çok değerli katkı veren,dostumuz,Aziz Kardeşimiz,Muhterem,Vasfi Kösebey’e şükranlarımı arz ederim.(M.A.)