30 Eylül 1961 Devlet Planlama Teşkilatı’nın kuruluş tarihidir. Demokratik rejimin icabı, milletin reyleri ile seçilmiş iktidarların ve hükümetlerin, darbeler ile yıkılmasına her zaman karşı olduk! Belki de, 27 Mayıs Anayasası’nın yaptığı en iyi iş, ekonomiyi ciddiyetsizlikten, disiplinsizlikten kurtarıp, planlı ekonomiye geçmek, ülke kalkınmasını DPT’nin hazırlayacağı, 5 yıllık kalkınma planları ile gerçekleştirmek amacıyla, Devlet Planlama Teşkilatı’ını (DPT) kurmak olmuştur.

DPT, Başbakana doğrudan bağlı, tüm bakanlık ve kuruluşların üzerinde, çok önemli bir Anayasal teşkilattır. Yurt içinde ve yurt dışında üstün ve nitelikli eğitim almış, hepsi bir veya iki lisan bilen elemanlar, çok zor bir sınavı geçerek, DPT’ye intisap ederler. Planlama, yönetim kadrosu olarak müsteşar, daire başkanları varsa da en önemli unvan “DPT Uzmanı” sıfatına nail olmaktır. DPT’de sosyal, ekonomik, kültürel ve çevresel sektörleri kucaklayan, sektörler ve grup başkanlıkları fevkalade önem taşır. Beş yıllık kalkınma planları ve yıllık programlar, bu sektör gruplarında görev alan uzmanlarca, ülke öncelik ve olanaklarına göre ciddiyetle hazırlanır. Ülke ile ilgili tüm iktisadi, sosyal karar ve yatırımlar, adına Yüksek Planlama Kurulu (YPK) denilen, Başbakanın başkanlığında DPT müsteşarının, biz planlama uzmanlarının ve ilgili hükümet üyesi, bakanların yer aldığı kurumda görüşülür, karara bağlanır. Plan ve planlama ciddiyet, gerçekçilik, dürüstlük, ülke menfaatlerine ne pahasına olursa olsun sahip çıkmaktır. Planlama, fizibilitesi yapılmamış, fayda-maliyet analizi olmayan, öncelik taşımayan projelere vize vermez. Planlamanın ülkemize, faydaları çok büyük olmuştur. Biz, DPT uzmanlarına, planlama teşkilatına intisap ettiğimiz ilk gün “Plancı namus ve fazileti ile ülkeye hizmeti şiar etmek, ülke çıkarlarını gerçeklere uygun olarak, hiç kimseden çekinmeden, korkmadan korumak ve kollamak öğretilir.” Aslında planlama, iktidarların asla vazgeçmemesi gereken bir güçtür. Ne yazık ki, plan ciddiyetinden, disiplininden hazzetmeyen, yeterli bilince sahip olmayan iktidarlar, DPT’yi kendilerine ayak bağı olarak gördüklerinden önce en üst kuruluş olmaktan çıkarıp, sıradan bir ‘Kalkınma Bakanlığı’ durumuna sokmuşlar, daha sonra da tamamen kaldırmışlardır!!

Tekrar ediyorum, bugün Türkiye’de, Devlet Planlama Teşkilatı yoktur. Bize, “Plan değil, pilav lazım” zihniyeti iş başındadır. Asıl üzücü husus, DPT’nin kaldırılmasına, muhalefet partileri, hükümet, iktidar içinde yer alan DPT kökenli milletvekilleri, belki de kendi koltuklarını korumak amacıyla, yeterli tepkiyi göstermemişlerdir!

Bugün Türkiye sorunlarla boğuşmaktadır. Kalkınma, yatırımlar, ihracat, turizm, istihdam, işsizlik ciddidir. Geriye gidiş vardır. Türkiye, Covid, PKK ve FETÖ terörü ile karşı karşıya olup, insan kayıpları şehitler, parasal kayıplar vermektedir. Plan disiplini, öncelikler göz ardı edilmiştir. Sosyal ve kültürel, çevresel sektörler gerilemektedir. Bu olağanüstü koşullarda ortama uygun, gerçekçi, orta vadeli programlar gibi hayali dokümanlardan uzak, DPT’nin hazırlayacağı plan ve programlara gereksinim vardır. Planlama olmadan Türkiye’nin düzlüğe çıkması mümkün değildir. Planlamayı kaldırmakla, bu iktidar, sadece kendisine değil, ülkeye de kötülük etmiştir. Demirel, Özal, Ecevit, Erdal İnönü, Erbakan, Baykal, tüm liderler, DPT’ye büyük önem vermişlerdir. Biz, eski DPT uzmanları, İstanbul’da ve Ankara’da sürekli toplanıyor, bu konuları konuşuyoruz.

DPT’nin kuruluş günü kutlu olsun, planlamaya kavuşacağımız günlere, özlemle...