Teröristler ve onlara yandaş kesimler çamur at izi kalsın hesabı gökten taş düşse devlete bağlamaktan utanmazken örgüt içi infazlardan ve kendi işledikleri cinayetlerden hiç bahsetmezler. Yapılan incelemede üç kadının çalıştığı yerin kapısının şifreli olduğu, tanınmayan birisine kapının açılmıyacağı ve içeri zorla girilmediği belirlenmiş. Demek ki cinayeti bunların tanıdığı ve güvendiği içlerinden biri işlemiş.Muhtemelen de dış güçlerin son gelişmeleri sabote etmesi veya örgüt içi iktidar kavgasından doğan infaz olabilir.
Olayın ardından KCK Yürütme Konseyi Başkanlığı , Türkiye'de Kürt hareketinin lider kadrosuna yönelik saldırıların başarısızlıkla sonuçlanmasından sonra Avrupa’da Sakine Cansız’ın hedef seçildiğinin iddia edildiği açıklamada; "Kirli amaçlar taşıyan çevrelerin tertipleyip uyguladığı bir katliam olduğu" belirtilerek Türk Gladyosunun(her kimse bu gladyo) sorumlu olduğunu açıklamış!!!
PKK'nın Avrupa sorumlusu Zübeyir Aydar, "derin devletle bağlantılı" derken, BDP ise yaptığı açıklamada "Özgürlüğümüzün bedeli ne olursa olsun ödemekten çekinmeyeceğiz" demişler. BDP’li Kışanak, "Herkes ayağını denk alsın. Aklına başına toplasın. Hem görüşürüm hem katliam yaparım diyorlarsa, bunun bedelini çok ağır öderler. Bedelsiz kalmayacak bu siyasi cinayet" demiş!!!
Benzeri bir çok açıklama var, gelelim bu işi kimin neden yapabileceğine. Teröristbaşı mahkemede kendisiyle işbirliği yapıp yardım eden devletlerden bahsetmişti ama bugüne kadar pek üzerinde durulmadı. PKK’lı teröristleri destekliyerek Türkiye’yi güçsüzleştirmek isteyen bu kesimlerin terörü desteklemekteki amaçlarında bir değişiklik olmadığına göre bugün söz konusu olabilecek muhtemel bir çözüm onların çıkarlarına ters düşmekteydi. Paris’in orta yerinde böyle bir eylem yaparak İmralıyla MİT’in yaptığı görüşmeler sonucu terörün sona erdirilmesi ihtimalini sabote etmek istemiş olamazlarmı?
İsrail gizli servisi MOSSAD’ın , İran servisi SAVAMA’nın ve Suriye’nin EL-MUHABERAT teşkilatlarının PKK’yla derin bağları olduğunu çeşitli basın organlarında yer alan haberlerden biliyoruz. Bu gibi derin yapıların kendi kontrolları dışında gelişen görüşme sürecini baltalamak istemeleri doğal değilmi?
Sabah gazetesinde yer alan habere göre son yıllarda Fransa PKK’nın üzerine gitmiş ve hareket alanının daraltmıştı.Fakat Almanya, Belçika, İngiltere’nin başını çektiği diğer Avrupalı Devletler PKK’ya dokunmamaktaydı. Cinayeti Paris’te işlemek suretiyle Fransa’ya bir mesaj verilmek istenmiş olamazmı?
Ortadoğu-Kafkasya ve Asya’daki enerji kaynaklarını ve uluslar arası pazarlara aktarma yollarının kontrolünü elinde bulundurmak ve Avrasya Coğrafyasını şekillendirmek isteyen küresel güçlerin stratejik çıkarları Türkiye’de terörün bitmesine razımı?
Dünya silah baronlarının Türkiye’deki terör pazarını kaybetmemek için bu işe sıcak bakacaklarını düşünmekte haksızmıyız?
Uluslararası faiz ve döviz lobileri daha kolay para kazanacakları istikrarsız bir Türkiye’yi tercih etmezlermi?
Örgüt içi bir kesimin yaşanan son süreçle işlevsiz kalacakları nedeniyle bu işi baltalamak amacıyla bu cinayetleri yapmış olamazmı? Kandil-İmralı hesaplaşması olamazmı? Süreci bugünden engellemek amacıyla oluşan iyimserlik havasında Kandil rahatsız olup engellemeye çalışmış olamazmı?
Bunları değerlendirince infazı gerçekleştirenlerin amaçlarına ulaştıklarını düşünüyorum. PKK-KCK-BDP tarafının açıklamalarıyla hemen yargısız infaz yaparak devleti suçlamaya başladılar. Bugüne kadar örneğini gördüğümüz için yadırgamıyoruz ama barışa giden yol böyle inşa edilemez. Ey gafiller, 30 Yıldan beri türlü cinayetler işleyip insanları katlettiniz, köyleri, okulları, iş makinalarını, otobüsleri, dükkanları, gencecik insanları molotofla hiç acımadan yaktınız. Toplumsal barışı ve huzur siz bozduğunuz halde bütün bunlara rağmen eğer ağzınızdan hiç düşürmediğiniz barışı gerçekten istiyorsanız hem kel hem fodul olmayacaksınız.Kafanızda 40 tane tilki dolaştırıp ikiyüzlü davranmayacak , samimi ve dürüst olacaksınız. ”Baş başa vermedikçe taş yerinden kalkmazmış” bu nedenle her şeyi karşıdan beklemeyin.