Sevgili okurlarım; son günlerde Manisa Akhisar'da ve Elazığ, Malatya'da yıkıcı depremler yaşadık. Biliyorsunuz ki depremde Elazığ ve Malatya, Manisa'dan daha çok yara alan illerimiz..

Tüm Türkiye tek yürek olduk acıları paylaştık. Yaraları sarmaya çalıştık. Dilerim ki toplanan yardımlar ve bağışlar depremzedelerin hepsine ulaşır..

Depremde hayatını kaybedenlere Allahtan rahmet, yaralı olanlara acil şifalar diliyorum. Geçmiş olsun Manisa, Akhisar, Malatya ve geçmiş olsun Elazığ...

Sizlerle Elazığlı Muhammet İşin'in Elazığ depreminde yaşadıklarını anlatmış olduğu duygularını paylaşmak istiyorum. Ve sizlerle paylaşmama müsade ettiği için Muhammet kardeşime teşekkür ediyor geçmiş olsun diyorum.

99 İstanbul depremini de yaşamıştım. O zamanlar 14 yaşındaydım. İstanbul yerle bir olmuştu. O zaman da büyük bir korku ve panik yaşamış, haftalarca dışarıda yatmış, insanların ölüm haberleriyle kahrolmuştuk. Geçen günde yine 7 seviyesinde başka bir deprem Elazığ depremini yaşadık.

Bugün yaşım 34 ve duygularım daha korkunç, daha üzücü ve daha travmatik. Şimdi müsadenizle tecrübelerimi aktarmak isterim.

Elazığ depremi olmadan önce sanırım 5-10 saniye kadar önce depremin olacağını hissedip, nasıl olduğunu anlamıyorum ama yanımda bulunan 12,13,18 yaşlarındaki yeğenlerime Melih18, Abdulkadir13 ve Evren12 çabucak dışarı çıkmalarını söyledim.

Biz marketten dışarı çıkmak üzereyken aniden deprem başladı.

Market reyonları bir bir yerle bir oldu ve biz kapının eşiğinden dışarı attık kendimizi. Deprem devam ediyordu. Yol deniz dalgası gibi ayaklarımızın altından kayıp gidiyor gibiydi. Başımız sarhoşmuşuz gibi dönüyordu.

Hemen yeğenlerimi açık alana çektim. O an aklım durmuş gibiydi. Etrafta insanlar kaçışıyordu. Aniden elektrikler kesildi ve her yer bir anda karanlığa büründü. Gökte yıldızlar misket gibi ışıl ışıldı. Hava alışılmışın dışında soğuktu -8 derece.

Telefonla aileme ulaşmaya çalıştım. İlk önce telefonlar çalışmıyordu. Tabii panik oldum. Derhal eve gittim 5 katlı aprtman binamıza gözüm korkuyla baktı. Hamd olsun ki çocuklar 2 yaşından 10 yaşına kadar olan bebekler, dışarı çıkmayı başarmışlardı. Ayakkabıları hırkaları, hiçbir şeyleri yoktu. Derhal korumaya aldık onları. Ve büyükçe bir ateş yaktık ısınmaları için.

Peki.. Deprem olunca Ne yapmalı?

İşte en büyük sorun burada...

Önemli olan deprem olmadan önce birşeyler yapmak..

1. EV yaparken DEPREME DAYANIKLI BİNALAR YAPILMALI

2. Depremden kaçabilmek için şehirler de açık alanlar önceden oluşturulmuş olmalı. Bu alanlara kesinlikle ateş yakılıp ısınmanın sağlanabilmesi için ateş odaları inşaa edilmeli.

3. Her aileye KESİNLİKLE deprem çadırları önceden dağıtılmış olmalı! Sonradan çadırları dağıtmak kaosa sebep oluyor. Her evin çadırının kesinlikle önceden verilmiş olması gerekir.

4. Nasıl ki İtfaye binası varsa, her ilde DEPREM DESTEK binaları kurulmalı.

5. Okullarda ve bütün kitle iletişim araçlarında depremlerle ilgili eğitimler verilmeli. Bunun için ders konulmalı.

6. Deprem sigortası olmayan çok katlı binalarda oturuma kesinlikle izin verilmemeli.

7. Depremin dinle ilgili olmadığı, depremin bir doğa olayı olduğu ve bilinçli bir yöntemle zararın en aza indirilebileceği anlatılmalı.

Bunun dinle ilgili olduğunu yurdun dört bir yanında anlatan ve halkı cahil kalmaya sürükleyen sözde din bilginleri susturulmalı!

8.Her il de önceden belirlenmiş ve hazırlanmış AŞ EVLERİ kurulmalı.

Türkiye tam anlamı ile DEPREM FAY hattı üzerine kuruludur. Yaklaşık 92% si DEPREM BÖLGESİ iken bunlar yapılmadıkça bina yıkımları, yaşamsal yıkımlar ve canlıların ölümleri engellenemez!

Deprem olduktan sonra toplanan yardımlar işe yaramaz çözüm olamaz. ÇÖZÜM Deprem olayı yaşandıktan sonra aranmaz! Deprem olmadan önce sorun çözülmüş olmalıdır...

Yardımlarını esirgemeyen Türk halkına sonsuz teşekkür ederiz.. Muhammet İşin