Yaşadığımız dünya, çokça karışık hale gelmiş hayat, hayatlarımız, denk gelir mi? Sorusunun büyüsüne çok kapılmadan, mucizelere ve beklentilere hayatımızı endekslemeden, mizahına bakıp çokça gülersek, en büyük kazancı peşinen kazanmış oluruz. İnsan olarak seviyoruz en kısa yoldan en fazlasını kazanmayı, çokça emek sarf etmeden köşeleri dönmeyi, fıtrat mı böyle, format mı bu bilmiyorum ama biz bu sonsuz derya da kaybolmadan çağa uygun dolandırılma hallerini de iyi irdelemek gerek.

..

Adam otomobil almayı düşünüyor. Gazetedeki ilanlara bakıyor. Derken, o da ne, "250 DOLAR A MERCEDES" Yanlış basılmış deyip sayfaları çeviriyor. 
Ertesi gün yine aynı sayfa, yine aynı ilan

"250 DOLAR A MERCEDES"

Hata devam ediyor diye düşünmüş. Ertesi gün yine aynı sayfa, aynı ilan.

"250 DOLAR A MERCEDES"

Bir dakika yaa bir arayıp ikaz edeyim, yanlış yapmasınlar deyip numarayı çevirmiş. Çok kibar ve güzel sesli bir bayan cevap vermiş,

-Buyurun beyefendi.

-Hanımefendi, gazetede bir Mercedes ilanı var, siz mi verdiniz?

-250 dolar a yeni bir süper lüks Mercedes, bunu soruyorsunuz sanırım Evet, zaten sadece siz aradınız.

-Yani, ilan doğru mu?

-Evet beyefendi, arabayı almak mı istiyorsunuz?

-Yani 250 dolar a Mercedes öyle mi..?

-Evet.

-A ar.. arab.. araba ara.. arabayı gö.. gö.. göreb.. görebilir miyim?

-Tabii adresi vereyim yazın.

Adam hızla yola düşer, şehir dışındaki adresi bulur, görkemli bir malikânedir.

Bahçeden girer, zili çalar, Bir uşak kapıyı açıp adamı salona alır. Güzel, genç ve alımlı bir bayan gelir, kibarca karşılayıp buyur eder adamı.

-Hanımefendi, ara.. ara.. aa.. aarabayııı g.. ggö.. Görebilir miyim?

-Tabii ki, buyurun garaja gidelim.

Garajın kapısı açılır,... pırıl pırıl, özel yapım, son model Mercedes tüm ihtişamıyla orada.

-Ha ha han hanımefendi, a a ara araba ça çal çalışıyor mu?

-Alın anahtarları deneyin.

Adam elleri titreyerek arabaya oturur, anahtarları takıp marşa basar, araba saat gibi çalışmaktadır.

-P.. pe.. pekii, y.. yü.. Yürüyor mu? Diye sorar.

-Bahçede bir tur atın isterseniz.

Adam bahçede bir tur atar, evet... Mercedes şahane... Geri döner ve sorar.

-Şimdi ben, size 250 dolar verirsem bu arabayı alabilir miyim yani?

-Evet Beyefendi, aynen öyle.

Adam yine elleri titreyerek cebinden çıkardığı paraları kadına uzatır. Kadın aracın belgelerini imzalayıp adama uzatır, -Hayırlısı olsun beyefendi, deposu da dolu, arabanızı güle güle kullanın.

Adam arabaya biner, tam gidecekken döner ve dökülür:

-Hanımefendi, Allah aşkına ne olursunuz şu işin aslını bana anlatın, yoksa delireceğim!

Kadın buruk bir kahkaha atarak "pekiyi", der. Ve çantasını açıp bir kâğıt çıkartır.

-Bu benim geçen hafta sekreteri ile yurtdışına kaçan utanmaz eşimin bıraktığı mektup:

Bakın ne diyor:

"Sevgili karıcığım bana çok emeğin geçti, beni affet... Sana evi, çocukları, eşyaları, şirketlerden birini, sahildeki yazlığı bırakıyorum. Senden küçük bir ricam olacak: Lütfen garajdaki Mercedes’i sat ve parasını bana yolla"

..

Beklentilerimiz ile planlarımızı harmanlamadan, programlarımızı sadece bilgi, beceri ve emekle olabileceğini hesabımızda tuttuğumuz sürece hiç sorun yok. Mucizeler hep ve çoklukla masallarda olur, masalları da severiz, masalların günlük yaşantımıza, yetişkin yaşlarımıza uyarlarmış hali de çoklukla mizahtır, komedidir. Farkındalık içinde bir hayat yaşamak, mutlu olma gayretimizden vazgeçmeden emek verme halimizi hiç ötelemeden yaşam da olmak, ne muazzam.