DENİZ TOPRAK 

TÜRKÜLERİ; YAŞAMI TÜRKÜLERE YAKIŞAN, SAMİMİ, ALÇAK GÖNÜLLÜ, GÜLÜŞÜ SAHTE OLMAYAN İNSANLAR SÖYLEMELİ  

Bu hafta röportaj konuğum; billur ses, dinleyince içinden çıkamadığım o tını, lezzetli nağmelerin sahibi, Türk Halk Müziği’nin sevilen ismi Deniz Toprak. Bugüne kadar birçok ünlü röportajı yaptım, güzel insanlar tanıdım. Burnu Kaf Dağı’ndan inmeyeni de gördüm; büyüdükçe, şan şöhret sahibi olunca mütevazılıktan boynunu eğenleri de. Deniz Hanım’ın sesi olduğu kadar kişiliği de on numara. Sıcak, samimi, ben gibi, biz gibi… Mahcup, hanım ve saygın... Örnek alınası bir anne ve eş… Kendisi “Göz önünde bulunmak, tanınmak, sevilmek, istenmek güzel şeyler tabi ama özgürlüğümü kısıtlayacak seviyede olmasını istemem hiç bir zaman. Benim için saygınlık popülerlikten çok daha önemli. Albümlerimin sevilmesi, dinlenmesi, konserlerimin hınca hınç dolu olması her şeyin üstünde.” diyor. Tabi bütün konserleri tam kapasite dolu oluyor. Birçok platformlarda güzel yürekli insanların yolunun açılmasını karaktere de çok bağlıyorum ben. Deniz Hanım alanında çok profesyonel. Birbirinden kıymetli sanatçılarla (Selda Bağcan, Onur Akın gibi) düet çalışmaları var. Fox TV’de yayınlanan “Zümrüdü Anka” dizisinde yorumladığı türküler dönüyor. Benim için de yeri çok başka ve anısı çok. Yazı yazarken, röportajları metinlere dökerken hep o arka fonda Deniz Toprak çalar. Bu röportaj benim için çok özel. Deniz Hanım gece yazılarımı yazarken seslendirdiğiniz türküleri dinliyorum, dedim. Tertemiz, hanım hanımcık bir üslubunuz ve gırtlağınız var. Repertuvarınızı seçerken özellikle dikkat ettiğiniz hususlar nelerdir? Sadece Türkü mü? 

 “Çok teşekkür ederim, mutlu oldum.” diyerek başladı cümleye. O kadar naif ki. “Daha çok türkü söylemeyi seviyorum Aslı Hanım, türküler beni çok daha fazla etkiliyor ama Repertuarımı seçerken belirli kalıp ve ilkelere bağlı kalmıyorum. Benim için en önemli şeylerden biri okuyacağım eserin önce beni etkilemesi lazım yani şöyle bir tüylerim diken diken olacak yani” 

Hakikaten kendisini dinlerken de tüylerimiz diken diken oluyor.  Sesini, duruşunu sevdiğim sevgili Deniz Toprak ile röportajımız sizlerle. 

Biraz klişe olsa da sayfamdaki misafirleri insanlar merak ediyor. Öncelikle sizi tanımak isteriz. Kimdir Deniz Toprak? Bir günü nasıl geçer? 

Pozitif, mutlu, anne, gülmeyi ve güldürmeyi seven, merhametli, hadli, hassas, duyarlı, yaratıcı, doğasever, hep hoşnut, son dakikacı, biraz mahcup, biraz dağınık… Bir günüm kısaca; Sabah ailece mutlu kahvaltı çok önemlidir benim için herkes güne güçlü mutlu ve sevgi dolu başlamalı. Sonra koşturmaca başlar. Eğer o gün stüdyo vs. gibi çok önemli işlerim yoksa bütün günüm kızım Asya’nındır. Birlikte kaliteli vakit geçirmeye çalışırım. Evcilik oynarız, müzik dinleriz, dans ederiz, kitap okuruz… 

Değerli sanatçı Onur Akın ile yaptığınız düet çalışması muhteşem. Ve yakın zamanda piyasada olan Aç Kolların Sar Beni isimli türkü klip çalışmanız dinlenesi ve takdir edilesi. Baktığımızda çok uzun yıllardır profesyonel müzik yapıyorsunuz. Önümüzdeki günlerde bizi ne gibi sürprizler bekliyor? Yeni çalışmalar var mı? 

YENİ ÇALIŞMALAR, SÜRPRİZ DÜETLER YOLDA 

Onur abiyle yapmış olduğumuz düet çalışmamızı beğendiğinize çok sevindim. Çok keyifli bir çalışmaydı. Böylesine usta bir sanatçıyla düet yapmak benim için büyük bir onurdur. 

“Aç kolların sar beni” eserini “Zümrüdü Anka” dizisi için yaptık çok da sevildi, mutluyum. Yeni çalışmalar, sürpriz düetler yolda. Bu ara stüdyo çalışmalarına ağırlık verdim bol bol yeni eserler okuyorum. Bu pandemi sürecinin en güzel yanı bu oldu sanırım.  

İdolüm dediğiniz sanatçılar var mı? Ya da çok sık dinlediğiniz sanatçılar kimler? 

Yerli-yabancı idolüm diyebileceğim birçok sevdiğim sanatçı var aslında hangi birini yazayım bilemedim. Kendi şahsına münhasır olan, sesiyle, eserleriyle, duruşuyla, felsefisiyle milyonların kalbinin merkezine oturmuş gerçek sanatçıları takdir ediyor, feyz alıyorum. Örneğin Selda Bağcan, Neşet Ertaş. 

Dizilerde yorumladığınız türküler dönüyor. Teklifler nasıl geldi? Bunun gerçekleşmesini isteyen binlerce piyasada müzisyen var. Sizi seçmeleri muazzam bir başarı. Bu konuyla ilgili söylemek istedikleriniz nelerdir? 

Evet, bu konuda biraz şanslıyım galiba bin şükür. Teklif gelince dizinin izlenme durumunu değerlendirdik ve hiç düşünmeden kabul ettik. Dizilerde fon müzik, şarkılar, türküler çok önemlidir. Doğru yerlerde kullanıldığında insanı bir anda ekrana kilitleme özeliği olabilen müziklerdir bunlar...  

Sanat hayatınızın sonuna geldiğinizde neleri gerçekleştirmiş olmak istersiniz? 

Hayal kurmak serbest ise eğer; Dünya müziği listelerinde en çok dinlenen 3 kişiden biri olmuş olmayı, bir anda beste yapma yeteneğine sahip olup kendi eserlerimden oluşan albümler yapmış olmayı, birçok yepyeni Sezen Aksu şarkıları yorumlamış olmayı… Nasılım? 

Şahanesiniz Deniz Hanım. Enerjinizi çok seviyorum. Peki, ileriye dönük kariyer hedefi planlarınız nelerdir? 

KENDİ MÜZİK ŞİRKETİMİ KURDUM. DT MÜZİK 

Yaptığım işin hep çok daha iyisini yapmaya çalışacağım. Bir kaç müzikal projelerim var. Hele şu pandemi bir bitse hayırlısıyla. Çok güzel şeyler olacak inşallah.  

Sizi gece yazılarımı yazarken seslendirdiğiniz türküleri dinliyorum. Tertemiz hanım hanımcık bir üslubunuz ve gırtlağınız var. Repertuvarınızı seçerken özellikle dikkat ettiğiniz hususlar nelerdir? Sadece Türkü mü? 

Çok teşekkür ederim mutlu oldum. Daha çok türkü söylemeyi seviyorum, Türküler beni çok daha fazla etkiliyor ama Repertuarımı seçerken belirli kalıp ve ilkelere bağlı kalmıyorum. Benim için en önemli şeylerden biri okuyacağım eserin önce beni etkilemesi lazım yani şöyle bir tüylerim diken diken olacak yani.  

Hoş bir auranız var. Güzel olmak ve güzel bir sese sahip olmak, müzik dünyasında yer edinebilmek için yeterli bir kıstas mı? 

Ayy çok teşekkür ederim güzel gören gözlerinize sağlık. Bana göre önemli olan güzel bir sese sahip olup bir de yanında özgüvenin tavan olması yeterlidir ama işte görselliğin de gerektiği şu devirde Rabbime bin şükür ediyorum ki çirkin yaratmamış beni. 

Hayatınız da neler değişti? Şöhret nasıl bir şey? Şöhreti taşıyabilmek mühim bir meziyet sizi sarstı mı? Baya zorladı mı? 

BENİM İÇİN SAYGINLIK POPÜLERLİKTEN ÇOK DAHA ÖNEMLİ 

Benim hayatımda genel olarak çok bir şeyler değişmedi. Dostlarım, alışkanlıklarım giyim tarzım vs hep aynı, saçlarımı bile değiştiremedim ben. Yani Hep kıvırcık hep kıvırcık. Göz önünde bulunmak; tanınmak, sevilmek, istenmek güzel şeyler tabi ama özgürlüğümü kısıtlayacak seviyede olmasını istemem hiç bir zaman. Benim için saygınlık popülerlikten çok daha önemli. Albümlerimin sevilmesi dinlenmesi konserlerimin hınca hınç dolu olması herşeyin üstünde. 

Sahne çalışmaları nasıl gidiyor. Yakında gerçekleşecek sahneleriniz nerelerde? 

Maalesef bu kötü süreçten dolayı sahne çalışmalarımız durdu.  Sahneyi, o coşkulu konserlerimizi o kadar çok özledim ki anlatamam... 

Bu yolculukta en büyük desteği kimlerden aldınız? 

Başta eşim Mehmet. Kız kardeşlerim ve menajerim Turgay Korkmaz en büyük destekçi ve yol arkadaşlarımdır. Onların fikrini almadan asla kendi başıma hiç bir şey için karar vermem. 

Tarzınızı ve tavrınızı, çizginizi hep koruyan bir sanatçı olarak tanınıyorsunuz. Ben buna birçok piyasada ki sohbette şahit oldum. Tarz ve tavır olarak halk müziği sanatçısı olmak zor mu? 

BİR İNSANI EN ÇOK GÜZELLEŞTİREN ŞEY GÜZEL AHLAKTIR 

Bir insanı en çok güzelleştiren şey güzel ahlaktır. Ben hep buna inandım ve çocukluğumdan beri güzel ahlaklı olmaya, düzgün yaşamaya özen gösterdim. İşimi yapıyorum, evime dönüyorum, ailemle vakit geçiriyorum, nasıl anlaşılmak istiyorsam öyle davranıyorum öyle yaşıyorum, bu yüzden çizgim, tarzım ve tavrım hiç değişmiyor… Günümüzde Halk müziği sanatçısı olmak için öyle geleneksel bir kalıp içine girmeye gerek yoktur belki ama; Türkülerimiz bir bakıma toplumumuzun aynasıdır. Türkülerde; kimi zaman bir annenin feryadı, kim zaman bir aşığın hüznü, ya da sevinci, kimi zaman da bir bülbülün ötüşü, kimi zaman Çanakkale’ye, Yemen’e giden askerilerin ayak sesleri çınlar… Yüzyılların birikimini kuşaktan kuşağa aktaran çok önemli araçlardır... İşledikleri konular itibariyle de toplumun duygu ve düşünce hazinesidir. Türküleri; yaşamı türkülere yakışan, samimi, alçak gönüllü, gülüşü sahte olmayan insanlar söylemeli bence… 

Halk müziği yeteri kadar tanınmıyor mu? Son yıllarda halk müziğine olan ilgi yerini rap müziğe mi bıraktı bu konuyla ilgili ne düşünüyorsunuz? 

Yeni nesil için kesin bir şey söyleyemeyeceğim belki ama, bence günümüzde trend müzik ne olursa olsun halk müziğinin yeri her zaman halk için birinci sıradadır. Türküler bizim özümüzde hep var. 

Müzik ve şarkı söylemek sizin için hayat boyu sürecek bir serüven mi yoksa müziği bırakmayı düşündüğünüz bir zaman var mı? 

Büyük konuşmak istemem ama müziksiz bir hayat asla düşünmek dahi istemiyorum. Hayatımın sonuna kadar bu muhteşem serüven sağlıkla ve hayırlısıyla devam eder inşallah. 

Eskiden sanatçılar, yazarlar, şairler, aşıklar görünmezdi ve ruhumuzu sosyal medya olmadan da güzel kelamlarıyla esir alıyorlardı. Şimdilerde sizce şöhretli olma baskısı mı hissediyorlar? 

Ya eskiden öyleydi tabi çok daha gizemliydi bu işler. Ortalıkta görünmeden sadece ürettikleriyle gönüllerde yer edinebilmek ne kadar özel ve güzel bir mertebe olsa gerek. Şimdilerde bu konuyla ilgili bir toplum baskısı var gibi. Püpülarite, bazen birileri tarafından yönlendirilme zorunluluğu doğuruyor. “twitter'dan bayram'ı kutlamadı” yok ''şunu niye öyle söyledi, hiç yakıştı mı...''  Bu durum tükenmişlik sendromuna neden olabilir. 

Sizi hiç magazin dünyasında göremiyoruz? Takdir ediyorum. Deniz hanım özeliniz ile de hiç gündemde değilsiniz bu sizin tercihiniz mi? İnsanlar bunu isteyerek mi göze göze sokuyorlar? 

Bu bir tercih meselesi evet. Magazin dünyasında boy gösterenlere saygım var ama çok bana göre işler değil onlar. Zaten magazinsel bir hayatım da yok. İnsanlar beni özel hayatımla değil de ürettiklerimle tanısınlar istiyorum. 

Müzikle ilgilenmek isteyen geç yeteneklere tavsiyeleriniz desem? Şans mı? Emek mi? 

ŞANS HAZIRLIKLI OLANDAN YANADIR 

Eğer yetenekleri varsa bunu bilgiyle besleyip, emekle güçlendirip hayallerinin peşinden gitsinler.  

Şans hazırlıklı olandan yanadır demiş düşünür… 

Son zamanlarda bitmek bilmeyen kadın cinayetleri hususunda bir kadın olarak söylemek istedikleriniz nelerdir? 

Kadına şiddet insanlığa ihanettir... Kadın olmak çok basit bir kelime değil. Bizler hepimiz bir kadının bedeninde var oluyor ve dünyaya geliyoruz bu bir mucize. Biz olmasak, kadın olmasa dünya olmaz hayat olmaz ama maalesef çok mucizevi hayatlar yaşayamıyoruz.  

Şiddet görüyoruz! 

Eziliyoruz! 

Tacize tecavüze uğruyoruz! 

Öldürülüyoruz! 

Ve hakkımızı arayamıyoruz! 

Bir adam yetiştirirsen bir kişi yetiştirmiş olursun, bir kadın yetiştirirsen bir aile yetiştirmiş olursun. Güçlü kadın, güçlü toplum demektir. 

Yolunuz Açık, yürek sesiniz daim, başarılarınız bitimsiz olsun Sevgili Deniz Hanım. 

Çok teşekkür ederim eksik olmayın Sevgili Aslı Hanım. 

RÖPORTAJ: Aslı M. Sarı