Öğretmenler genellikle öğretmenler gününde hatırlanırlar. Nasıl ki, babalar gününde babalar, anneler gününde anneler, sevgililer gününde sevgililer hatırlandığı gibi. Çağdaş ve modern insan herkesi memnun edecek bir gün icat edeli hiç kimse memnun olmamaya başladı. Bütün bu olumsuzluklara rağmen günleri fırsat ve vesile edinerek unuttuğumuz değerli insanları anmak, yâd etmek ve bizzat ziyaret etmek önemli görevlerimiz arasında olsa gerek. Öğretmen deyince akla hemen ilkokul öğretmenlerimiz gelir. İlkokul öğretmenim Zübeyde ve Narin isimli iki öğretmenimi hiç unutmam. Çünkü bana onlar ilk okumayı ve yazmayı öğreten öğretmenlerimdi. Okuma sevgisini aşılayan iki nadide öğretmenimi buradan selam ve saygılarımı yolluyorum. Çiçeği burnunda İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Dr.Muammer Yıldız, “Öğretmenler Günü” münasebetiyle İstanbul’daki bütün öğretmenlere birer mektup göndererek öğretmenler gününü kutladı. Dr.Yıldız mektuplaşmak âdetini de bir özlem olarak fiiliyata koyması da takdire şayan bir davranıştır. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Dr.Muammer Yıldız’ı kısaca tanıtmak istiyorum: 1967 Erzurum doğumlu olan Muammer Yıldız, Yardımcı Doçent olarak bir süre Kırıkkale Üniversitesi’nde çalıştı. Yldız, 2004’den bu yana Talim Terbiye Kurulu Üyeliği yapıyordu. Yıldız, evli ve 3 çocuk babası. Dr.Muammer Yıldız’ı makamında Prof.Dr.Mehmet Kara hocamızla birlikte ziyaret ettik. Muammer Hoca soyadıyla müsemma bir yıldız gibi parlıyordu. Yapacağı birçok projesi vardı. Bir kere İstanbul’da görev yapmaktan ve böylesine mesuliyetli bir yükün altından kalkması için geceli gündüzlü çalışması gerektiğinin farkındaydı. Dr.Muammer Yıldız, İstanbul’da göreve başlayalı şunun şurasında bir-iki ay olmuş. Öğretmenler günü vesilesiyle öğretmenlere gönderdiği “Değerli Öğretmenim” diye başlayan mektubunu şöyle sürdürüyor: “Umut çiçeklerinin bahçıvanı, geleceğin mimarları olarak bilgi, sevgi ve azimle ülkemizin incisi güzel İstanbul’umuzda yepyeni ışıklar yakacağınıza yürekten inanıyorum. Hepimiz isteyerek seçtiği, bir sabır ve özveri mesleği olan öğretmenliği sizlerle paylaşmaktan çok mutluyum. Öğretmenlik mesleğinin odağında insan vardır. Ekseninde insan olan kutsal bir işi yapmaktasınız. Geleceğimiz sizlerin ellerinde şekillenecektir. Eğitim-öğretim sürecinde birinci rol sizsiniz. Uğraştığınız malzemenin insan olduğu bilincinden şaşmadan azim ve gayretle, belirlenen hedefe yılmadan ilerlemelisiniz. Yetiştirmiş olduğumuz bir çocuğumuzu ilerleyen hayatınızın bir evresinde, hiç de beklemediğiniz bir anda, ülkenin önemli bir kurumunun başında yönetici, başarılı bir iş adamı veya buluşlarıyla dünyaya yön veren bir bilim insanı olarak bulduğunuzda bütün sıkıntılar bitiyor, dünyanın en mutlu insanı oluyorsunuz. Bu mutluluğun parayla satın alınamayacak sonsuz bir duygu hazinesi olduğunu yaşayan bilir.” Mektubunun baş tarafında duygularını öğretmenlerle paylaşan İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Dr.Muammer Yıldız, öğretmenlere gönderdiği mektupta; öğrenci merkezli yeni program ve eğitim felsefesi bakımından öğretmen; sürecin yöneten, yönlendiren, liderlik en biri olarak önemli konumda olduğunu dikkat çekiyor: “Eğitim dünyasındaki gelişmeleri dikkatle izleyerek bilimsel yayınlardan istifade edebilirsiniz. İmkânı olan arkadaşlar da akademik kariyerlerine devam etmeli, öğretmen kariyer basamaklarında zirveyi hedeflemelidir.” Öğretmenlere birikimi paylaşma çağrısı yapan Dr.Yıldız; “Unutmayınız ki fikirleriniz ve projelerinizle çocuklarımıza ilham vermekte, model kişi olmaktasınız. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün şu unutulmaz özdeyişini hiçbir zaman hatırımızdan çıkarmayalım: “Öğretmenler! Yeni nesil, sizin esereniz olacaktır.” Öğretmen günü geçmiş olsa da önemine binaen bu mektubu siz aziz okuyucularımla paylaşmak istedim. Bize bir harf öğreten tüm öğretmenlerimize minnet borçluyuz. O nedenle bir kez daha değerli öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutluyorum.