Her olayın neden sonuç ilişkisi vardır. Darbe girişimine etken olan neydi? Devleti yönetenlerin eksikleri ne idi veya nerede yanlış yapmışlardı?

Sadece olay lanetlemek yetmez asıl çıkarmamız gereken dersi çıkarabiliyor muyuz? Yarın öbür gün bir başka grubun veya zümrenin bu millete vereceği zararı önceden öngörebilmektir liderlik.

Devletin vatandaşına karşı asli görevleri vardır. Vatandaşının can ve mal güvenliğini sağlamak en başta gelen vazifeleridir. Sağlık ve eğitim gibi kamu hizmetleri yerine getirmektir. 

 Devletin varlığını idame ettirmesi için bazı yükümlülükleri vardır. Vatandaşların milli bilinçle donatılması ve ülkesine bağlılığıdır. Çünkü sonuçta devleti koruyacak olan yine milletin kendi iradesidir. 

Yönetenlerin asıl göz ardı ettiği gizli tehlike ise her yurttaşının fikren çalınmasına göz yumması veya farkına varamamasıdır hakiki tehlike de budur.  Fikren çalınmış insanların neler yapabileceğini en son yaşadığımız darbe teşebbüsü ile gördük. Milletin ekmeğini yiyen ve milletin vergileriyle alınan tank, uçak, tüfekle kendi vatandaşına saldırdığını katlettiğini hep birlikte gördük. 

Çünkü bunlar aklını kiraya vermiş birer zavallıdır. Düşünme yetilerini kaybetmiş nereden geldiklerini unutmuş birer Man kurtlardır.

Bu ahval üzerine devlet tek bir bireyinin dahi olsa fikren çalınmasını engellemelidir. Acil önlemler almak zorundadır. Yoksa kanayan bu yara başka bir zamanda tekrar başka bir şekle bürünmüş olarak karşımıza çıkması muhtemeldir.

Dilde ve fikirde birliğe önem vermeliyiz.

Tüm eğitim kurumlarında milli bir eğitim vermek zorundayız.

Bugün maalesef eğitim kurumlarımız da mevzuat yapbozlar halinde devam etmektedir.

Adı üstünde “ milli eğitim ve öğretim” kurumumuz sadece branş öğretimi vermektedir. Eğitim ise sıfırdır. Dini referanslı çarpık eğitim sistemi olumlu sonuçlar doğurmamaktadır.  Dünyada kargaşanın terörün ve yolsuzluğun tavan yaptığı ülkeler sıralamasında üzülerek belirtmek gerekir ki İslam ülkeleri başı çekmektedir. Laikliğin kavramını daha etkin hayata geçirmeliyiz. 

Verilen isabetli eğitim sayesinde Japonlar dürüstlük, çalışkanlıkları ve milli duruşları örnek gösterilmektedir.

Japonya’nın milli dini “Şintoizm” dir. Bu dinde peygamberlik yoktur; herkes Vahdet’ten bir parçadır. 6. Yüzyıla kadar gelen bu din bugün etkisini sürdürse de 6. Yüzyıldan sonra Budizm benimsenmiştir. Japonya da eğitim şu esaslara göre işlemektedir.

 Eğitim sistemi çalışkanlık, bireyin kendisini sorgulaması ve düzenli çalışma alışkanlıklarının edinilmesinin gerekliliği üzerine kurulmuştur.

Öğrencilerin okul hayatının büyük bir kısmı dolaylı ya da dolaysız olarak ahlaki davranışların ve karakter gelişiminin öğrenilmesi sürecinden oluşur. Okul müfredatları Japon toplumunun ve kültürünün temel değerlerinin öğretilmesine adanmıştır. Aynı zamanda Japon öğrencilerin akademik başarıları uluslararası standartların çok üzerindedir. Sistemin temel karakteri okullaşma oranı ve derslere devam zorunluluğudur. 

Her sınıf tek bir öğretmen tarafında yürütülür ve onun sorumluluğundadır.

Dünyayı yeniden keşfetmeye gerek yok bugün gelişmiş ülkeler gelişmelerini ve her bakımdan ileri seviyeye gelmelerini eğitime verdikleri önem sayesinde elde etmişlerdir

Refah düzeylerini yükseltebilmişlerdir.

Sorumsuz bir baba düşünün çocuklarının ne eğitimi nede gelecekleri ile herhangi bir plan yapsın. Yarı aç yarı tok yaşayan ilgiden mahrum çocuklara çete mensupları dilenci çeteleri, terör örgütleri, din simsarları, uyuşturucu baronları kanunsuz her tipten insanlar musallat olacaklardır. Hayatları sönen çocuklar birer suç makinesi haline dönecektir zamanla. 

Baba durumun farkına varınca maalesef iş işten geçmiş olacaktır çünkü artık kontrol ondan çıkmıştır.  

Şimdi burada babanın ilgisizliğinden öngörüsüzlüğünden ve görevini yerine getirmemesinden dolayı oluşan suçlardan babanın durumunu nereye koymak lazımdır? Suç bireyseldir demek realist bir durum mudur?

 “Bir musibet bin nasihatten yeğdir” der eskiler umarım bu darbe girişiminden dersler çıkarırız milletimiz bu gibi durumlara bir daha düşmez ve Türk milletinin kenetlenmesine aydınlanmasına ve silkinmesine vesile olur.

Siyasilerimiz bundan önemli dersler çıkarmıştır umarım. Temennimiz milletimizin sadece görünürde alnı yere değdiği için muhterem hizmet ehli gibi yakıştırmalar yapılan harici ve dâhili Türk düşmanlarının tuzaklarına bir daha düşmemesidir.

Amaçları Türkiye Cumhuriyetini parçalamak ve asırladır gelen kinlerini kusmak isteyen haçlı zihniyetine ve emperyalizme karşı yenilmeyeceğimiz bu toprakları canımız pahasına terk etmeyeceğimizi göstermiştir asil Türk milleti. 

Hevesleri kursaklarında kalan leş kargalarının emelleri şimdilik bir başka bahara kalmıştır. Asırlardır yaptıkları gibi her seferinde duvara toslayan güçler bu emellerinden asla vazgeçmeyecektir.

Geçmişten ders alarak ileriye yürümeliyiz bundan sonra.

Sağlıcakla kalınız

 “TANRI TÜRK’Ü KORUSUN VE YÜCELTSİN”